Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği'nde 34 haftalık, 1530 gram ağırlığındaki bebeğin ameliyatı yapılarak sağlığına kavuşturuldu.
SDÜ Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. B. İlker Büyükyavuz yaptığı açıklamada, 34 haftalık ve 1530 gram ağırlığındaki İşler bebeğin, beslenmelerini takiben safralı kusma şikâyetleri üzerine duodenal atrezi (oniki parmak bağırsağının kör sonlanması) kuşkusu ile geldiğini ve bebeğin ameliyatının yapılarak sağlığına kavuşturulduğunu söyledi.
Doç. Dr. B. İlker Büyükyavuz, gerçekleştirilen ameliyat hakkında şunları söyledi:
"Yaklaşık 6000 ile 10000 canlı doğumda bir görülen bu nadir patoloji ameliyat edilmediği takdirde %100, özellikle düşük doğum ağırlıklı, prematüre bebeklerde ameliyata rağmen yüksek oranda ölümle sonuçlanmaktadır.
Bu tür patolojilerde genellikle dört kısıma ayrılan oniki parmak bağırsağının birinci ve ikinci kısımlarının birleşim yerinde tıkanıklık görülmekte (%85) ve ameliyatta tıkanık olan kısmın açık olan alt ve üst kısmı arasında anastomoz yapılarak bağırsak bütünlüğü sağlanmaktadır ve bu operasyonlar tıp dilinde by-pass yöntemleri olarak adlandırılmaktadır. Ancak bizim hastamızda oniki parmak bağırsağı ince bağırsakla birleşim yerinde (4. kısım) tam olarak kör sonlanmakta ve ince bağırsakla bağlantısını tam olarak kaybetmiş olarak bulunmaktaydı.
Ameliyatta öncelikle kör sonlanan bağırsak kısmının yukarısında yer alan ve oldukça genişlemiş olan bağırsak kısmı tapering dediğimiz teknikle daraltılarak ince bağırsakla anastomoz edilecek (birleştirilecek) boyuta getirildi. Anastomozun güvenli bir şekilde tamamlanmasını takiben karın katmanları kapatılarak ameliyat sonlandırıldı."
Tıp literatürüne bakıldığında yaşama şansı bakımından oldukça zor bir olguyla karşılaştıklarına dikkat çeken Doç. Dr. Büyükyavuz, sözlerine şöyle devam etti:
"Hastamız ameliyat sonrası damar yoluyla beslenerek yeni oluşturulan bağırsak yolunun çalışması beklendi.
Bu sürede hastanın akciğer sorunlarının oluşması ve yenidoğan cerrahisi uygulanan hastaların en büyük sorunlarından biri olan enfeksiyon gelişiminin sonucunda yaklaşık onbeşinci günde anastomozdan kaçak olması nedeniyle hasta tekrar operasyona alınarak kaçak olan bölge onarıldı.
İlk ameliyattan yaklaşık bir ay sonrasında hastamız bugün annesini mutlu ve huzurlu olarak emmekte ve bizi de klinik olarak mutlu etmektedir. Hastamızın patolojisinin olağan duodenal atrezi (oniki parmak bağırsağının kör sonlanması) patolojisinin en ağır, en nadir tipini oluşturması ve oldukça düşük doğum ağırlıklı olması açısından tıp literatürü tarandığında yaşama şansı bakımından oldukça zor bir olgu olduğu gözlenmektedir"
Doç. Dr. Büyükyavuz, Ülkemiz, İlimiz, Üniversitemiz ve hastanemiz açısından çok önemli ve gurur verici olan bu başarının ardında emeği geçen başta klinik öğretim üyeleri; Prof. Dr. M. Çağrı Savaş, Yrd. Doç. Dr. Levent Duman, araştırma görevlileri; Dr. Ali Gürtuna, Dr. Levent Ceyhan, Dr. Zehra Kale, Dr. Tamer Peker, ayrıca Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi doktorları, hemşire ve personelinden oluşan geniş ve yetenekli bir ekip bulunuğunu, böylesi bir ekip sayesinde Çocuk Cerrahisi Kliniği tarafından dünyada yapılan her türlü yenidoğan ameliyatlarının yapılabildiğini belirtti.