Fuarın açılış törenindeki konuşmasına 9 Aralık’ta elim bir helikopter kazasında kaybettiğimiz şehitlerimiz için baş sağlığı dileyerek başlayan Vali Abdullah Erin, şehitlerimiz arasında bulunan Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral İsa Baydilli’nin alanında çığır açan komutanlardan biri olduğunu ifade etti.
Konuşmasına 7. kitap fuarının düzenlenmesinde emeği olan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve ekibine teşekkür ederek devam eden Vali Erin, medeniyetimizin Cenab-ı Allah’ın Ikra’ bismi rabbikellezî halak (Yaratan Rabbinin adıyla oku) emri üzerine inşa edildiğini söyledi.
“Kalem Kılıçtan Keskindir”
Vali Erin özetle şöyle konuştu: “Biz Kur’an-ı Kerim’i lafzıyla, sözüyle, özüyle, cismiyle ve ruhuyla da her türlü değerin üstünde gören ve o şekilde algılayan bir kültürel mirasa ve medeniyet birikimine sahibiz
. Tarihimize şöyle, dönüp baktığımızda. 50- 60 yıllık kısa ömre 500 üzerinde muhteşem eseri sığdıran, abidevi olarak nitelendirebileceğimiz atalara, dedelere sahibiz. İbn-i Sina da bunlardan birisidir,
Gazali de bunlardan birisidir. Biz aslında millet olarak cihanda neyle biliniyoruz? Fetihler yapmakla ve yeni devletler kurmakla namımız almış yürümüş.
Ömrünü bu yola adayan dedelerimizin, atalarımızın bir sözü var, hepiniz bilirsiniz. Kalem kılıçtan keskindir. Yani okumaya ve yazmaya verdikleri kıymeti ortaya koyan en güzel sözlerden bir tanesidir.
“Türkiye'de 12 bin 089 kişiye bir kitap düşüyor”
Dönüp bugüne geldiğimizde değerli kardeşlerim TÜİK verilerine göre Türkiye'de ancak 100 kişiden sadece 4’ü kitap okuyor.
Düzenli olarak kitap okuyanların oranı sadece binde bir. Nüfusun neredeyse %75’i hiç kitap okumuyor. %25’lik bir kesim kitapla iştigal ediyor, bu kesimin okuduğu kitaplara baktığımızda ise bilim, felsefe, sanat, biyoloji, astronomi, kimya vs. kitaplarının oranı çok çok düşük
. Nüfusumuzun %40’ı hiç kütüphaneye uğramamış.
Kitap okumaya ayırdıkları zamana baktığımızda günlük sadece bir dakikasını vatandaşlarımız kitap okumaya ayırıyor. İnsanımızın televizyon başında geçirdiği zaman ortalama 4,5 saat. Dünyada ortalaması 2,5 saatten az. Biz bunu iki katı oranında televizyon başında zaman harcayan bir milletiz.
Japonya'da yıllık kişi başına düşen kitap sayısı 25, Fransa'da 7-8, Türkiye'de ise 12 bin 89 kişiye bir kitap düşüyor, bu kadar. 180 ülke içerisinde kitap okuma sıralamamız yine maalesef 130-140’larda.
“Okullarda düzenli olarak kitap okuma saatleri belirlemeliyiz”
Türkiye'nin güçlü olması için okuyan, araştıran ve bilim üreten bir topluma ihtiyacımız var. Ancak şu anki durumumuz bu hedeften uzak.
Bunun nedeni, çocukluğumuzdan itibaren kitap okuma alışkanlığı kazandırılmaması. Aileler ve eğitim sistemi bu konuda yeterince duyarlı değil. Çocuklarımız televizyon, bilgisayar oyunları ve sınavlara odaklanıyor. Kitapların pahalı olması da bir sorun. Çözüm için aileler, okullar ve bizler birlikte hareket etmeliyiz.
Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için erken yaşta başlamalı, kitaplara erişimi kolaylaştırmalı ve okullarda düzenli olarak kitap okuma saatleri belirlemeliyiz.
“Modern kütüphaneler yapmalıyız”
Kütüphaneler artık eskisi gibi çekici değil.
Çocuklarımız ve gençlerimiz teknolojinin sunduğu kolaylıklara alışık. Onları kütüphaneye zorlamak yerine, kitap kafeleri gibi modern ve eğlenceli mekanlar oluşturmalıyız.
Böylece hem kitap okuma alışkanlığı kazandırılabilir hem de gençlerimiz keyifli vakit geçirebilir. Şükrü başkanının örnek çalışmaları var, bunu tüm ilçelerde ve mahallelerde yaygınlaştırılmalıyız.
“Bilgi üretmek, güçlü bir devlet ve toplum olmanın anahtarıdır”
Uluslararası sınav sonuçları, okuma alışkanlığının önemini gösteriyor. Ülkemizdeki öğrenciler ezberlemede başarılı olsa da yeni bilgiler üretmekte zorlanıyor
Bu durum, okuma alışkanlığının yetersiz olmasından kaynaklanıyor. Okuma, sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda bilgiyi analiz etme ve yeni fikirler üretme becerisi kazandırır.
Bilgi üretmek, güçlü bir devlet ve toplum olmanın anahtarıdır. Bugün dünyada söz sahibi olan ülkeler, bilgiye önem veren ve yeni bilgiler üreten ülkelerdir.
Biz de bilgi üreten bir toplum haline gelerek, dünyada söz sahibi olmak ve gelişmek istiyorsak, bu durumu değiştirmeliyiz. Bilgi üretmek, ülkemizi güçlü kılacak ve geleceğe taşıyacaktır.
“Bizler de bu mücadeleye katkı sağlamalıyız”
Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ülkemizin kalkınması, gelişmesi için bu kadar ter dökülüyor. Ancak bu yükü başkalarına bırakmak yerine, hep birlikte hareket etmeliyiz.
Bizler de bu mücadeleye katkı sağlamalıyız. Başarılı olmak için çok okumalı ve öğrendiklerimizi kendi düşüncelerimizle birleştirmeliyiz.
Bilgiye dayalı yorumlar yaparak ve özgün fikirler üreterek ilerleyebiliriz. Bu nedenle herkes, öncelikle kendisine ve çocuklarına örnek olarak, okuma alışkanlığı edinmelidir.
Günde birkaç dakika bile olsa okumaya zaman ayırmak, toplum olarak gelişmemiz için çok önemlidir. Sadece test çözerek başarılı olamayız, bilgiyi anlamak ve yorumlamak da gerekmektedir.
Kitap fuarının düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu fuar, çocuklarımızın okuma alışkanlığı kazanmaları için çok önemli bir fırsat. Tüm kaymakamlarımızdan ve Milli Eğitim Müdürümüzden ricam, ilçelerdeki ve köylerdeki çocukların bu fuarı ziyaret etmelerini sağlamalarıdır.
Böylece çocuklarımız kitaplarla tanışacak ve okumaya olan ilgileri artacaktır. Okullarımızda da okumaya teşvik eden etkinlikler düzenlenerek, düşünen, araştıran ve bilgi üreten bir nesil yetiştirilmesine katkı sağlayabiliriz.
Kitap fuarının düzenlenmesinde emeği geçen herkese, özellikle belediye başkanımıza, yayın evlerine, yazarlara ve fuarın başarılı olmasında büyük katkıları olan iş insanlarına teşekkür ederim.
Hepinizin sayesinde Isparta'mız bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Sizleri saygıyla selamlıyorum”
Konuşmaların ardından Vali Erin ve protokol konukları fuarın açılış kurdelesini kesti.
Vali Erin daha sonra kitap stantlarını gezdi, yazarlar ve kitap severlerle bir süre sohbet etti. Açılışta ayrıca çocuklara, Isparta Belediyesi ve hayırsever iş insanlarının katkılarıyla sağlanan hediye çekleri dağıtıldı.