Kahramanmaraş merkezli ve 10 ilde yıkıma sebep olan depremlerin ardından gözler binaların güvenliğine çevrildi. Özellikle hastane binalarının güvenli olmalarının ne kadar hayati olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. 2017 yılında hizmete giren Isparta Şehir Hastanesi, kentin en güvenli binası olarak gösteriliyor. 897 deprem izolatörü ile korunan binada şiddetli depremlerde bile tüm faaliyetler sürdürülebiliyor.
Kamu Özel işbirliği modeli ile Akfen Holding tarafından yapılan Isparta Şehir Hastanesi, kentin en güvenli binası olarak gösteriliyor.
8 Mart 2017'de dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından açılışı yapılan Isparta Şehir Hastanesi’nin inşası deprem gerçeği göz önünde bulundurularak yapıldı.
Hastane yetkilileri; “Hastanemiz 897 deprem izolatörü ile deprem anında da kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. 4 ana bloktan oluşan hastanemiz her bir bloktaki kolonların yük dağılımına göre toplamda 897 adet sismik izolatör ile depreme karşı korunmaktadır.
Bu izolatörler bina ana gövdesinin zeminden tamamen bağımsız şekilde hareket etmesine olanak vermektedir.
Herhangi bir deprem durumunda bina hareketsiz kalmakta ve deprem şiddeti minimum olarak hissedilmektedir.
Binanın hareketsiz kalması kolon-kiriş gibi ana taşıyıcı sistemlerin zarar görmemesini sağlamaktadır” dedi.
DEPREM İZOLATÖRÜ NEDİR?
Deprem izolatörleri, enerjiyi emecek ve bina üzerinde sönümleme etkisi yaratacak şekilde tasarlanmıştır. Bu sistem ile elde edilen yapıya esneklik kazandırıldığı için binalar deprem kaynaklı hareketlere maruz kalmaz. Bu yöntem 1900'lerde kullanılmaya başlandı ama 1970'lerde sismik dayanıklı bina tasarımında pratik bir aşamaya ulaştı.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü'nün bir açıklamasında sismik izolasyon için şu tanımlama vardı: "Sismik izolasyon, yapının dayanım kapasitesini artırmak yerine binaya gelen sismik enerjiyi sönümleyerek ya da binaların periyodunu uzatarak deprem yüklerini azaltma esasına dayanan bir tasarım yaklaşımı olarak tanımlanabilir. Deprem sırasında ve sonrasında verilmesi gereken sağlık hizmeti göz önünde bulundurulduğunda, sağlık tesisleri için deprem izolatörleri hayati rol oynuyor"
Deprem izolatörü yerleştirilen hastane binaları o kentin en güvenilir yapıları arasında yer alıyor. 2020 yılının Ocak ayında Elazığ’da yaşanan depremde zemininde 872 adet sismik izolatör bulunan Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, deprem anında tüm operasyonel faaliyetlerine devam etti, hasar almadı. Yine geçtiğimiz yıl Ekim ayında, Seferihisar merkezli İzmir’i etkileyen, can kayıplarının yaşandığı 6,6 büyüklüğündeki depremde 1.031 adet sismik izolatör yerleştirilen inşaatı devam eden Bayraklı Şehir Hastanesi de bir hasar görmedi.
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNDE DE GÖRDÜK
Malatya ve Gaziantep'teki iki kamu hastanesinin zeminlerine yerleştirilen sismik izolatör sayesinde depremi hasarsız atlattığı öğrenildi. Konuyu değerlendiren Prof. Dr. Akgün, "İzolatör, zemin hareketinin kontrollü olarak binaya aktarılmasını sağlıyor" dedi.
Malatya’daki Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Gaziantep’teki İnayet Topçu Hastanesi, zeminlerine yerleştirilen sismik izolatör sayesinde 10 ilde yıkıma neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremleri hasar almadan atlattı.
Deprem sırasında her iki hastanede kaydedilen videoları izleyen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeofizik Mühendisliği Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Akgün, görüntülerin, izolatör kullanımının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi.
Akgün, "Malatya Hastanesindeki görüntüde izolatör sayesinde zemin ile bina farklı hareket ediyor. Gaziantep İnayet Topçu Hastanesinde kaydedilen görüntü ise bu sistemin bina içindeki etkisini gösteriyor. Binanın çok sallanmasını engellemiş. Böylece hemşireler ayakta durabilmiş ve kuvözleri tutabilmiş" diye konuştu.
Bu sistemi araba amortisörüne benzeten Akgün, şöyle devam etti:
"Binayı zemine sabitlediğimiz zaman otomatikman bina ve zemin ortak hareket ediyor ve bina zeminden aldığı enerjiyi atıncaya kadar sallanmayı sürdürüyor. Bu sallanma sırasında bina esnekliğini kaybederse yıkılıyor. İzolatör dediğimiz sistem araba amortisörlerinde kullanılan bir sisteme benzer. Yaylı bir sistemle bina zeminden ayrılıyor. Böylece bina, zemindeki davranışın tamamını içine almıyor. İzolatör, zemin hareketinin kontrollü olarak binaya aktarılmasını sağlıyor."
Prof. Dr. Akgün, bu sistemin, doğru yapılırsa koruma sağladığına değinerek, "Bu sistem sonradan yapılan binalara da uygulanabilir fakat maliyeti yüksek olur. Çünkü kolonlar kesilecek ve kolonların arasına konacak" ifadelerini kullandı.
ERKEN UYARI SİSTEMİ DE ÖNEMLİ
Sismik izolatör kadar erken uyarı sisteminin de önemli olduğuna dikkati çeken Akgün, şu değerlendirmede bulundu:
"Sismik izolatörler binanın deprem sırasındaki davranışını kontrol ediyor ama bir de deprem erken uyarı sistemleri var. Bu Meksika'da uygulandı. İtalya'da ve Amerika'da da var. Sizin bölgenize yıkıcı deprem dalgası gelmeden uzaklığa göre yaklaşık 20 saniye önceden haberiniz oluyor ve uyarılar veriliyor. Siz depreme uykuda değil uyanmış olarak yakalanıyorsunuz. Zamanınız oluyor. İstanbul'da yapılmış yerler var. İzmir'de denemesi yapıldı. Dünyadaki gelişimlerin Türkiye'de de uygulanması gerekiyor. Bu Japonya'da, Meksika'da var. Meksika son büyük depreminde bunu kullandı ve birçok can kaybı engellenmiş oldu." (Bora Tüfekli)