Arefe, haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin (Arafat) diğer adıdır.

Vakfe, kurban bayramının bir gün öncesi olan zilhicce ayının dokuzuncu günü burada yapıldığından bu güne yevmü arefe (arefe günü) veya Türkçe’de kısaca arefe (arife) denilmiştir.

Kelime olarak “bilme, anlama, tanıma” gibi mânalara gelen bir kökten türemiş olan arefe ve Arafat kelimeleri aynı yerin adlarıdır.

Arefe gününde oruç tutmanın fazileti nedir?

Zilhicce’nin dokuzuncu günü olan Arefe gününün dinde önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak “Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah’tan umulur.” (Müslim, Sıyâm, 196-197) buyurmuştur. Fakat hacda olanların, yapacakları ibadetleri aksatmamaları, sıkıntı ve hâlsizliğe düşmemeleri gerekçesiyle Arefe günü oruç tutmamaları daha uygundur (Ebû Dâvûd, Savm, 64).

Dereboğazı İçin Siyasiler Harekete Geçti Dereboğazı İçin Siyasiler Harekete Geçti

2023 Arefe günü ne zaman?

Zilhicce’nin dokuzuncu günü olan Arefe günü 27 Haziran Salı günü

Arefe ne demek? Arefe ne zaman? Arefe günü yapılacak dualar

Arefe ne demek? Arefe ne zaman? Arefe günü yapılacak dualar... Terviye ne demek? Vakfe yapılan yere Arafat denmesinin nedeni.

Arefe, haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin (Arafat) diğer adıdır. Vakfe, kurban bayramının bir gün öncesi olan zilhicce ayının dokuzuncu günü burada yapıldığından bu güne yevmü arefe (arefe günü) veya Türkçe’de kısaca arefe (arife) denilmiştir. Kelime olarak “bilme, anlama, tanıma” gibi mânalara gelen bir kökten türemiş olan arefe ve Arafat kelimeleri aynı yerin adlarıdır.

Terviye günü ne demek?

Haccın rükünlerinden Arafat vakfesine çıkışın başlangıç vakti olan zilhicce ayının sekizinci gününe terviye günü denir. Sözlükte terviye “düşünmek, akıl yormak; sulamak, suya kandırmak” mânalarına gelir.

Terviye ve Arefe kelimeleri nereden gelir?

Terviye ve arefe gününün adlandırılmasıyla ilgili bir görüş şöyledir:

Hz. İbrâhim zilhicce ayının 8. gecesi rüyasında oğlunu kurban ettiğini görünce rüyanın Rahmandan mı şeytandan mı olduğunu düşünür, bu nedenle bu geceye terviye gecesi denmiştir. Zilhiccenin dokuzuncu gecesi de aynı rüyayı görünce Rahmandan olduğunu anlar. Bu geceye de arefe denilir. 

Ayrı rüyayı bir kez daha görünce oğlunu kurban etmeye götürür. Bu güne de  “eyyâm-ı nahr” yani kurban kesim günleri denir.

Vakfe yapılan yere Arafat denmesinin nedeni

Bu yere Arafat adının veriliş sebebi kesin olarak bilinmemekte ise de bazı görüşler ileri sürülmektedir.

Hz. Âdem ile Hz. Havvâ’nın yeryüzüne indikten sonra burada buluşup tanışmalarından dolayı buraya Arafat veya Arefe dendiği kaynaklarda zikredilmiştir.

Ayrıca dünyanın her tarafından gelen insanların bu yerde birbirleriyle görüşüp tanışmaları sebebiyle bu adın verildiği de ileri sürülen görüşler arasındadır.

Ramazan Bayramında Arefe Günü Olur mu?

Kurban bayramından bir gün öncesine mahsus olan arefe tabiri, Türkçe’de Ramazan bayramından bir gün öncesi için de kullanılmaktadır.

Bunun gibi, belli gün ve bayramlardan bir gün öncesine veya önemli bir olay ya da olayların cereyan ettiği bir dönemden önceki günlere de Türkçe’de arefe denmektedir.

En hayırlı dua

Arefe, Bayramın müjdecisidir. Peygamberimiz, “ En hayırlı, kabulü şayan olan dua, Arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî, Dua, 8; Malik, Dua, 500) buyurmuşlardır.

Arefe günü yapılacak dua ve zikirler

Mübarek geceleri idrak eden mümin bu gecelerde nafile veya kaza namazı kılar, Allah’ı tesbih eder, Kur’ân okur, dua ve niyazda bulunur.

Peygamberimiz (s.a.s.); “Duaların en faziletlisi, arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en faziletli söz,

Okunuşu: “Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ‘alâ külli şey’in kadîr.” Anlamı: “Allah’tan başka ilâh yoktur, O tektir, O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’na aittir. O, her şeye kâdirdir” sözüdür buyurmuştur. (Tirmizî, De’avât, 126)

Anlamı: “Allah’tan başka ilâh yoktur, O tektir, O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’na aittir. O, her şeye kâdirdir” sözüdür buyurmuştur. (Tirmizî, De’avât, 126)

diyanethaber

Editör: Şükrü Altuğ