Türk müziğinin zengin ve çeşitli enstrümanları arasında yer alan kabak kemane, özellikle Antalya, Isparta, Burdur ve Muğla illerini kapsayan Teke Bölgesi ve çevresinde yaygın olarak kullanılmış ve günümüze kadar gelmiş bir çalgıdır. Bu geleneksel enstrüman, Yörük ve Türkmen kültürünün önemli bir parçasıdır ve Orta Asya'ya dayandığı düşünülen menşeiyle Türk halk müziği içinde özel bir yere sahiptir.
Kabak kemane, adını yapımında kullanılan kabaktan almıştır. Gövdesi genellikle kabak veya hindistancevizi kullanılarak yapılan bu enstrümanın göğsü ise deri ile kaplanır. İki veya üç telli olarak inşa edilen kabak kemane, bölgelere göre farklılık gösterebilir. Özellikle Teke Bölgesi'nde ve Ege Bölgesi'nde yaygın olarak kullanılan bu çalgı, aynı zamanda rebap, ıkılık, ve diğer isimlerle de anılabilir. Orta Asya Türkmenlerinin "Gijek" adını verdikleri ve Azerbaycan halk müziğinde "Kemança" olarak kullanılan benzer enstrümanlar da aynı kökten gelmektedir.
Kabak kemanenin yapımı oldukça özgündür. Su kabağının üst bölümü kesilerek "tekne" adı verilen kısım oluşturulur ve bu kısım tavşan derisi veya günümüzde yürek zarı ile kaplanır. Enstrümanın sapı ve burguları takip eder. Gövdenin alt kısmında çalgıcı tarafından tutulan bir demir çubuk bulunur, bu çubuk aynı zamanda kabak ile sapın birbirine bağlanmasını sağlar. Kabak kemane perdesiz bir çalgıdır, bu nedenle tüm kromatik ve komalı notaları üretebilir. Ses genişliği yaklaşık 2,5 oktavdır.
Kabak kemane, geçmişten günümüze otantik görünümünü korumuş ve Türk kültürünün bir parçası olarak yaşamaya devam etmektedir. Aynı zamanda Türkler tarafından kemane ve kemençe kültürünün üç kıtada yayıldığı bilinmektedir. Kabak kemane, bu zengin müzik mirasının önemli bir temsilcisidir ve bu benzersiz enstrümanın geleneksel yapımı ve çalınışı, Türk kültürünün bir parçası olarak gelecek kuşaklara aktarılmaya devam etmektedir.
Haber/ Nadir Öngören