Türk dünyası ve meseleleriyle yakından ilgilenen, kurduğu vakıfla bu işin bir kurumca ele alınmasını sağlayan Yazgan, yurt içinde ve yurt dışında birçok kongreye, sempozyum ve seminere katılmıştır. Türk dünyası devletleri ve üniversitelerinden birçok akademik ödül almış, “yeni yüzyılın Gaspıralı’sı ve çağımızın Dede Korkut’u” unvanı ile anılmıştır. Peki Prof. Dr. Turan Yazgan kimdir? Hangi ödülleri almıştır? Eserleri nelerdir? İşte soruların cevapları.

Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Türk Dünyası İktisat Fakültesi (TUDİFAK) tarafından Prof. Dr. Turan Yazgan’ın vefatının 10. yılında Bakü’de anma programı düzenlendi. Azerbaycan ve Türk milli marşlarının okunmasıyla başlayan programa, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, Türk Dünyası İktisat Fakültesi (TUDİFAK) Dekanı Prof. Dr. Mehmet Yüce, akademisyenler, öğrenciler ve Yazgan’ın sevenleri katıldı.

PROF. DR. TURAN YAZGAN KİMDİR?

Nüfus kaydına göre 20 Ocak 1938’de, kendi ifadesine göre ise 1935-36 yılında Eğridir’de (Eğirdir) doğdu. Ailenin soyu Eğridir’i yurt tutan Türkmenler’e dayanır. İlköğretimin ardından İstanbul’da Vefa Lisesi orta kısmından ve parasız yatılı olarak okuduğu Kastamonu Lisesi Fen Bölümü’nden mezun oldu (1955).

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin sınavına babasının ölümü yüzünden giremeyince İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne kaydoldu. 1959’da fakülteyi bitirinceye kadar ayrıca muhasebe işlerinde çalıştı. Yedek subaylık hizmetinden (1960-1961) sonra İmar ve İskân Bakanlığı Marmara Bölge Planlama Dairesi Başkanlığı’nda araştırmacı oldu (1961-1964).

1963’te “Güney İtalya Bölge Planlaması” üzerine staj yaptı. 1966’da İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. Ertesi yıl Şehirleşme Açısından Türkiye’de İşgücünün Demografik ve Sosyo-Ekonomik Bünyesi adlı teziyle doktor unvanı aldı. Gelir Dağılımı Açısından Sosyal Güvenlik ismiyle hazırladığı tezle de doçentliğe yükseldi (1972). 1977-1987 yıllarında Güneydoğu Anadolu Bölge Planı’nın genel koordinatörlüğü görevini üstlendi. Bölgede ekibiyle beraber yaptığı araştırmaların sonucu olan yedi ciltlik “Güneydoğu Anadolu Gelişme Planı”nı Başbakanlık Tarım ve Toprak Reformu Müsteşarlığı’na sundu. 1 Mart 1979’da profesör oldu.

17 Ocak 2000 tarihinde kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. 22 Kasım 2012’de İstanbul’da öldü ve cenazesi 24 Kasım’da Kozlu Mezarlığı’na defnedildi. Turan Yazgan evli ve üç erkek çocuk babasıydı.

Türk dünyası ve meseleleriyle yakından ilgilenen, kurduğu vakıfla bu işin bir kurumca ele alınmasını sağlayan Yazgan’ın düşüncelerini, ilkokul öğretmeninin verdiği bilgilerle lise yıllarında okuduğu Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı romanları şekillendirmiştir. Merkezi İstanbul Şehzadebaşı’nda bulunan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nı kurunca (1980) burada Gaspıralı İsmâil Bey’in idealine bağlı kalarak “dilde, fikirde, işte birliği” oluşturmak için vakfın davetiyle Türk dünyasından gelenler için Türkiye Türkçesi kursları açtırmış, Türkler’in tek bir alfabeye geçmedikleri sürece istenilen şekilde dil, fikir ve iş birliğinin gerçekleşemeyeceğini söylemiştir.

Sovyet rejiminin dağılmasından sonra Türk dünyası ile daha çok ilgilenmeye başlamış, Türk cumhuriyetlerinde parasız eğitim veren liseler, yerel üniversitelerin bünyesinde öğretim dili Türkçe olan İşletme fakülteleri, Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri, Uluslararası İlişkiler ve Turizm İşletmeciliği bölümleri kurmuştur. Türk Halkları Asamblesi Kongresi’ni toplamış, IV. Türk Halkları Asamblesi Kurultayı’nda Türkler’in dünyada atom denemelerine mâruz kalmış iki ırktan biri ve ekonomik bakımdan dünyada en fazla istismar edilen ırk olduğunu belirtmiştir.

Türk dünyasına mensup halklar arasında kaynaşmayı sağlamak amacıyla geleneksel duruma getirilen Türk Dünyası Çocuk Şöleni’nin birincisini 1-15 Haziran 1995 tarihleri arasında düzenlemiş, 1996’da Türk dünyasının ortak millî ve mânevî değerlerini ayakta tutabilmek, unutulmuş bazı âdetleri tekrar yaşatabilmek için Türk Halkları Spor Şöleni’ni gerçekleştirmiştir. Haziran 1998’de Türk Dünyası Resim Sergisi’ni açmış, bu sergilerde Türk dünyasının tanınmış sanatçılarının resimlerine yer verilmiş, Türk dünyasındaki kadınlar, ilk defa 1-10 Mayıs 1999’da otuz üç Türk topluluğundan seksen delegenin katıldığı I. Türk Dünyası Kadınları Kurultayı’nda bir araya getirilmiştir. Mart 2001 tarihinde İstanbul’da Kırgızistan’dan Cengiz Aytmatov, Kazakistan’dan Muhtar Şahanov, Azerbaycan’dan Anar Rızayev, Türkmenistan’dan Annagulu Muhammedov gibi ünlü isimlerin katıldığı Yazarlar Kurultayı’nı toplamış, “Turan Kültür Merkezi-Süleymaniye Kürsüsü Konferansları” adıyla konferanslar dizisini başlatmıştır.

Turan Yazgan vakfı aracılığıyla neşriyatta bulunmuş, süreli yayınlar çıkarmış, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Bilim ve Toplum Dergisi, Sosyal Siyaset Dergisi adlı yayınların yanında Türk mûsikisi klasikleri, kitaplar, broşürler ve takvimler neşretmiştir. Türk dünyasını ilgilendiren tarihî, kültürel, iktisadî, edebî vb. konularda yapılan çalışmalara katkı sağlamak üzere iki ayda bir çıkan, hakemli, akademik bir yayın olan Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi’nin ilk sayısı Ağustos 1979’da yayımlanmıştır.

Türk Dünyası Tarih Dergisi (Haziran 1998’de 238. sayıdan itibaren Türk Dünyası Tarih ve Kültür Dergisi) 15 Ocak 1987’den beri aralıksız çıkmaktadır. Kuruluşundan bugüne kadar vakıf aralarında Mühimme Defteri, Ahkâm Defteri, Şer‘iyye Sicilleri, Oğuzlar, Türk Devletleri Tarihinde Şahıs Adları, Türk Kültürünün Gelişme Çağları gibi kaynak niteliğinde eserlerin bulunduğu 300’den fazla kitap bastırmıştır.

PROF. DR. TURAN YAZGAN HANGİ ÖDÜLLERİ ALMIŞTIR?

Yurt içinde ve yurt dışında birçok kongreye, sempozyum ve seminere katılan Turan Yazgan, Türk dünyasına yönelik çalışmalarından dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Üstün Hizmet ödülü (2008), Gagauz Yeri’nin Devlet madalyası (2010), TÜRKSOY tarafından Onur madalyası ile (2012) taltif edilmiş, Türk dünyası devletleri ve üniversitelerinden birçok akademik ödül almış, “yeni yüzyılın Gaspıralı’sı ve çağımızın Dede Korkut’u” unvanı ile anılmıştır. Ölümünden sonra Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi’nin 206, 207 ve 208. sayıları “Prof. Dr. Turan Yazgan’a Armağan Üçlemesi” olarak yayımlanmıştır.

PROF. DR. YAZGAN ESERLERİ NELERDİR?

Şehirleşme Açısından Türkiye’de İşgücünün Demografik ve Sosyo-Ekonomik Bünyesi (İstanbul 1968),

Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sistemi (İstanbul 1969),

Gelir Dağılımı Açısından Sosyal Güvenlik (İstanbul 1975),

Eğirdir’de Trafik Kazası: 3 Yaralı Eğirdir’de Trafik Kazası: 3 Yaralı

Ücret (İstanbul 1976),

Görüşler (İstanbul 1977),

osyal Sigorta (İstanbul 1977),

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Gelişme Planı (İstanbul 1978),

Türk Sosyal Güvenlik Sistemi ve Meseleleri (İstanbul 1981),

Türkiye’de Sendikal Hareketler (İstanbul 1982),

Sosyal Güvenlik Açısından Zekât (İstanbul 1987; Ankara 1995), İ

ktisatçılara Sosyal Güvenlik Ders Notları (İstanbul 1992, 2011), Zekât (Ankara 1996),

Türkiye’den F. Almanya’ya İşgücü Akımı ve Meseleleri, I-II (İstanbul 1996, Orhan Tuna ve Nusret Ekin ile birlikte),

Görüşler (İstanbul 2002), Türk Dünyasında Dün Bugün Yarın (İstanbul 2010).

Turan Yazgan’ın J. Henry Richardson’dan İktisadî ve Malî Yönüyle Sosyal Güvenlik (İstanbul 1970) ve Thomas P. Rohen’den Japonya’da Maneviyat Eğitimi (İstanbul 1987) adlı çevirileri de vardır.

Ayrıca Türk Dünyası Tarih ve Kültür Dergisi’nde ve pek çok akademik yayın organında makaleleri yayımlanmıştır.

TÜRK DÜNYASI DERDİYLE DERTLENİR, KEDERİYLE KEDERLENİR, MUTLULUĞUYLA MUTLU OLURDU

Azerbaycan ve Türk milli marşlarının okunmasıyla başlayan programa, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, Türk Dünyası İktisat Fakültesi (TUDİFAK) Dekanı Prof. Dr. Mehmet Yüce

, akademisyenler, öğrenciler ve Yazgan’ın sevenleri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan TUDİFAK Dekanı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Prof. Dr. Turan Yazgan’ın Türk dünyası için yaşadığını belirterek, “Türk dünyası derdiyle dertlenir, kederiyle kederlenir, mutluluğuyla mutlu olurdu. Onun himmeti Türk milletiydi. Türk dünyasındaki birlik, beraberlik için hayatını fedakarca ve cömertçe sarf eden istisna şahsiyetlerden biriydi. Turan Hocam Türk dünyasının birlik ve beraberliği için çalışıyordu. Bunun dışında hiçbir gayesi yoktu. Tek gayesi Türk dünyasının birlik ve beraberliğiydi. ‘Türk dünyası dilde, fikirde birlik’ düşüncesi nice kişiler tarafından eleştirildi. Ama Turan hocam bildiği yoldan asla şaşmadı ve bugün zaman gösteriyor ki haklı bir davanın yorulmaz bir yolcusu ve öncüsü olduğunu gösterdiler” dedi.

TÜRK DÜNYASININ DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK BAYRAĞINI YENİDEN GÖNDERE ÇEKEN KİŞİ

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan ise Turan Yazgan’ın bedenini, ruhunu, aklını, yeteneğini sonuna kadar Türk milletinin birliği, dirliği ve çağdaş dünyada laik olduğu yere gelmesi için harcadığını ifade ederek, “Türk dünyasının dilde, fikirde, işte birlik bayrağını yeniden göndere çeken kişidir. Turan Yazgan hocamızın 1990’lardan başlayarak Türk halkları arasında konan yapay sınırları ortadan kaldırmak için nasıl bir kurumsal eğitim, birlik ve kültür seferberliği başlattığını çok iyi bilmeliyiz. Sadece anlamak da yetmez, devamını sağlamak için elimizden gelen her türlü gayreti göstermeliyiz. Azerbaycan, Turan Yazgan hocanın amaçlarını gerçekleştirmek için girdiği ilk kapı, ilk merkez ve adeta üst olmuştur. Bağımsız, milli ekonomisi gelişmiş, çağdaş bir Azerbaycan olmadan güçlü bir Türk dünyasından söz etmemiz mümkün değildir. Turan hocamız bu gerçeği ifade ediyordu. Türkiye ve Azerbaycan’ın milli nitelikli akademisyenlerinin çalışmalarıyla binlerce öğrenci Azerbaycan başta olmak üzere Türk dünyasının çağdan geleceği yolunda nitelikli olarak yetiştirilmiş ve yetiştirilmeye de devam etmektedir. Hepimiz için de bir gurur kaynağı olmaktadır” diye konuştu.

Editör: Ali Rıza Cesur