Isparta, Cumhuriyet’in sağladığı destekle, gül yağı üretiminde Türkiye’nin önde gelen merkezlerinden biri haline geldi.
Isparta, tarihi boyunca gül ve gülyağı üretimiyle tanınan bir bölge olmasına rağmen, Cumhuriyet dönemi bu alandaki gelişmeleri hızlandırdı. 1935 yılında Ziraat Bankası, İş Bankası ve Sümerbank’ın iş birliğiyle kurulan gül yağı fabrikası, yerel üretimi destekleyerek, gül yağının kalitesini artırmak ve standardizasyon sağlamak amacıyla faaliyet göstermeye başladı.
Gül yağı üretiminin artırılması, Isparta’nın tarımsal yapısını da dönüştürdü. Aile işletmeciliği modeli ile gül bahçeleri, köylerden Isparta merkezine taşındı ve burada Güneykent kasabasında toplandı. Böylece, üretim süreci daha organize bir hale geldi. 1932 yılında ekonomik toparlanma ile birlikte Isparta’da 140 bin kilo gül çiçeği ve 12 bin-15 bin kilo gülyağı üretimi gerçekleştirildi. Bu üretim rakamları, Isparta’nın gülcülükteki potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.
Cumhuriyet’in sağladığı sanayi destekleri, gül yağı üretiminde karşılaşılan sorunları da minimize etti. Hükümetin uyguladığı sanayi programları sayesinde, gülyağı satışına standartlar getirildi ve kalite kontrolü sağlandı.
Isparta’nın gülcülük ve gül yağı üretimindeki başarısı, sadece yerel ekonomiyi güçlendirmekle kalmadı; aynı zamanda Türkiye’nin gül yağının uluslararası pazarlarda tanınmasına da katkı sağladı.