Duygusal yemenin, olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen ve aşırı yeme eğilimini gösteren bir davranış bozukluğu olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Duygusal yeme özellikle olumsuz emosyonlar denilen yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke ve hüzün gibi duygu yoğunlukları yaşandığında daha çok tetiklendiği biliniyor.” dedi.İSTANBUL (İGFA) - Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, 26 Şubat-3 Mart 2024 tarihleri arasındaki Yeme Bozukluğu Farkındalık Haftasına dikkat çekerek, yeme bozuklukları ve psikoloji konusunu değerlendirdi.
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, sağlıklı olabilmenin ön koşullarından birinin yeterli ve dengeli beslenmek olduğunu ifade ederek, “Bu kontrolü bazı metabolik, psikolojik ya da sosyolojik faktörler nedeni ile kaybettiğimizde çeşitli beslenme sorunları yaşanıyor. Bunlar arasında en sık karşımıza çıkan çeşidi ise duygusal yemedir.” dedi.
Duygusal yemenin, olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen ve aşırı yeme eğilimini gösteren bir davranış bozukluğu olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Ruh halinde gelişen olumsuzlukları kontrol etme dürtüsü ile ortaya çıkan bu yeme davranışında normalden çok daha fazla yemek yeme, gerekenden daha yağlı, tuzlu ve şekerli yeme davranışları gözleniyor.” diye konuştu.
Duygusal yemeyi özellikle olumsuz emosyonlar tetiklediğini ifade eden Taşkın, “Bunun sonucunda ise duygusal yemenin özellikle olumsuz emosyonlar denilen yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke ve hüzün gibi duygu yoğunlukları yaşandığında daha çok tetiklendiği ortaya çıkarmıştır.” dedi.
Duygusal yemenin düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygularıyla ilişkili olduğunun da saptandığını dile getiren Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, şunları kaydetti:
“Kişilerin hayatlarında yaşadıkları olumsuzluklar yemek alışkanlıklarını ciddi anlamda etkiliyor. Ayrılıklar, aldatılmalar, kayıplar, işsizlik gibi yaşanan olumsuzluklar kişide ciddi anlamdan bir boşluk hissi yaratıyor. Yalnızlık duygusuyla baş edilememesiyle yeme bozuklukları başlayabiliyor ve sonrasında kişiler aidiyet duygusunu yitirebiliyor. Bu noktada boşluğu yemek yiyerek doldurmaya çalışıyorlar. Oysa üzgün, öfkeli, yalnız, bitkin ya da sıkılmış olduğunuzda sorunun çözümünü bulacağınız adres buzdolabı değil. Bilmemiz gereken en önemli nokta, duygusal açlığın yiyecekler ile doldurulamayacağıdır. İnsan yemek yediği anda kendini iyi hissedebilir ama yemek bittiğinde duygular bitmez üstelik kötü duyguların üstüne bir de fazladan alınan kilolar eklenebilir. Bilinçsizce yemek yeme yerine bilinçli yemeyi öğrenebilirsiniz”.