Son iki yıldır uygulanan %25 kira artış sınırının sona erecek olması ve ekonomik durumun etkisiyle davalarda patlama yaşanacağı öngörülüyor. Tahliye, kira tespiti ve tazminat, bu davaların ana konularını oluşturuyor.
Ev Sahiplerine Tazminat Hakkı Doğuran Sebepler
Ev sahiplerinin tazminat hakkı doğuran en önemli sebeplerden biri, kiracının ev sahibinden imza almadan yaptığı tadilatlar. Bu tür durumlarda ev sahipleri hem tahliye talebinde bulunabilir hem de tazminat alabilir. Kira hukuku uzmanı Avukat Alper Şeref Güler, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Borçlar Kanunu’nun 316. ve 321. maddelerine dikkat çekti.
Sözleşmeye Uygun Kullanım Şartı
Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi, kiracının kira süresi boyunca kiralananı sözleşmeye uygun kullanmasını zorunlu kılar. Kiracılar bazen estetik düzenlemeler yapmak isteyebilirler. Ancak, esaslı tadilat yapılacaksa kiraya verenin yazılı izni gereklidir. Bu iznin alınması, Borçlar Kanunu’nun 321. maddesinde düzenlenmiştir.
Tadilat ve Tazminat Hakkı
Avukat Güler, oturulan evde tadilat yapılmasının kiraya verenin iznine tabi olduğunu vurgulayarak, kiralananı alındığı şekilde bırakmanın genel bir kural olduğunu belirtti. Kiraya verenin yazılı izni olmadan yapılan her türlü yenilik veya değişiklik, kira sözleşmesine aykırılık teşkil eder. Bu durumda kiraya veren, sözleşmeyi feshetme ve tazminat talep etme hakkına sahiptir.
İmar Kanununa Aykırılık ve Diğer Masraflar
İzinsiz yenilik ve değişiklikler, kiraya verenin mülkünde oluşacak hasarın tamirini talep etme hakkını doğurur. Kiracı, mülkün eski haline getirilmesi için gerekli tamirat masraflarını karşılamak zorundadır. Ayrıca, izinsiz tadilat İmar Kanunu’na da aykırılık teşkil edebilir ve belediyeler tarafından kesilen imar para cezaları ve diğer masraflar kiracının sorumluluğunda olacaktır.
Avukat Güler, teknik bir konuya da dikkat çekerek, izinsiz tadilatın yapılabileceğini ancak kiraya verenin açacağı davalarda yazılı delille ispat gerektiğini belirtti.