Manevi, İlkeli, Liyakatli Diyanet Sendikası Isparta İl Başkanı Mustafa Güner, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Güner yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: ''Mil-Diyanet Sen olarak, kurulduğumuz ilk günden itibaren sendikamızın hassasiyetlerini göstermek üzere ismimizi “MİL” (Manevi İlkeli Liyakatli) olarak belirledik ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu en temel değerlerimizi korumak, Milli ve Manevi konularda halkımızın sesi olmak için yola çıktık.
LGBT DERNEKLERİNİN KAPATILMASI İÇİN DİLEKÇE VERDİK
Son zamanlarda sözde “onur yürüyüşleri(!)” adı altında gösteriler düzenleyerek ülkemizin ve Müslüman toplumun onurunu ayaklar altına alan, her fırsatta kutsal değerlerimize kin ve nefretlerini kusan ve onlarla alay ederek onları değersizleştirmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışan LGBT derneklerinin kapatılması talebiyle dilekçe 01.02.2021 Pazartesi günü dilekçe verdik.
LAF ÜRETMİYORUZ, İCRAAT GÖSTERİYORUZ
LGBT örgüt mensuplarının ülkeyi karıştırmak için yaptıklarına Müslüman Türkiye’de birçok sivil toplum örgütü tepki göstermiş ancak tepkileri şiddeti artırılmış söylemlerden daha öteye gidememiştir. Artık bu LGBT derneklerinin faaliyetlerinin durdurulması gerekmektedir. Çünkü bu sapkın dernek mensupları, geçen hafta Boğaziçi Üniversitesinde Kabe-i Muazzama’nın görselini ayaklar altına almak suretiyle, nüfusu 2 milyarı aşkın İslam alemi için kutsal olan mabede saygısızlık etmiş, İslam dinine olan kinlerini kusmuştur. Bu sapkın topluluğun yaptığı hadsizlik bardağı taşıran son damla olmuştur. İşte bütün bunlar yüzden, söylemden eyleme geçtik ve İçişleri Bakanlığına dilekçemizi verdik.
Herkes şunu bilmelidir: 1071’de Sultan Alparslan Türklere Anadolu’nun kapısını açarken; azgın topluluk bu coğrafyada sapkınlıklarını alenen yapsın diye açmadı.
1453’te Fatih Sultan Mehmet bir çağı kapatıp yeni bir çağ açarken; lanetli topluluk toplumu ifsad etsin diye İstanbul’u fethetmedi.
1915’de Çanakkale’yi “geçilmez” kılan ecdadımız, bu topraklarda LGBT örgütleri İslam aleminin gözünün içine baka baka sapkınlıklarını yapsın diye kanlarını dökmedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ
Mil-Diyanet Sen olarak; İstanbul Sözleşmesinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılmasını da istiyoruz. Çünkü LGBT dernek mensupları İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanundan cesaret almaktadır. Aldıkları cesaretle sözde onur yürüyüşleri adı altında Müslüman toplumun onurunu ayaklar altına almakta, nesli ve toplumu ifsad etmekte, kutsal değerlerimize karşı kin ve nefret besleyerek toplumu kutuplaştırmakta ve ülkemizde iç karışıklık çıkarmaya çalışmaktadır. Bu sözleşme, sağlıklı bir toplumun çimentosu olarak nitelendirdiğimiz aile kurumunu yıpratmakta ve dağılmasına yol açmaktadır. Eşcinselliği meşru görerek, dinimize, örf ve adetlerimize savaş açmaktadır. İstanbul Sözleşmesi; Anayasanın yöneticilerimize verdiği; “Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak” görevlerine tezat teşkil etmektedir.
SÖZLEŞMEYLE REKOR KIRILMIŞTIR
24 Kasım 2011'de TBMM’de tüm partilerin şerh koymadan oy birliğiyle kabul ettiği İstanbul Sözleşmesi’nin üzerinden 9 yıl geçti. Ancak sözde başarılı sözleşme yüzünden 3 milyon ailenin yuvası dağılmış ve 3 bin kişi ölmüştür. İmzalandığı günden beri dağılan aile miktarı, boşanma oranları, evinden atılan, uzaklaştırılan, aile içi tecavüz saçmalığı veya iftira ile cezaevine atılan baba sayısında her sene rekorlar kırılmıştır.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NAS DEĞİLDİR, FESHEDİLMELİDİR
Bu sözleşme ve uygulamalarının toplumda oluşturduğu yıkımın önüne geçilmesi gerekmektedir ve aile kurumunun çatırdamasına son verilmelidir. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul Sözleşmesi Nas Değildir, Feshedilebilir!” sözünü önemsiyor, bu konuda gösterdiği çabayı destekliyor ve üzerinden nerdeyse 1 yılın geçtiği bu emrin acilen uygulanmasını talep ediyoruz.
Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası Mil-Diyanet Sen olarak, başta İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesi olmak üzere, LGBT derneklerinin kapatılması hakkında attığımız adımların sonuç alınıncaya kadar takipçisi olacak, neslin ifsadına sebep olan her türlü menfi teşebbüsün karşısında olacağız ve manevi değerlerimizi yıkmak isteyenlere hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz.''