5 Aralık Dünya Kadınlar Günüdür. Bir toplumun uygarlık düzeyi kadına verdiği değer ve tanıdığı haklarla ölçülür. Toplum ne kadar geri ise, kadın o kadar ezilmiş, toplum ne kadar uygar ise kadın o kadar hak sahibi olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında dünyada seçme ve seçilme hakkı yokken Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verdi. 90 yıl geçmesine rağmen Türk kadınına verdiği bu haklar bugün ne durumda: Bu yazıyı yazarken elleri titriyor. Çünkü kadın hakları bugün hiç de iç açıcı değil.
Bir yılda 309 kadın çoğunluğu eski eşleri ve akrabaları tarafından öldürüldü.7000 kadın cinsel saldırıya uğradı. 2 yaşındaki kız çocuğuna cinsel saldırı yapılarak öldürüldü. Gerek BMM de ve resmi kuruluşlarında kadınlarımıza gereği gibi yer verilmemiştir. Ülke nüfusunun yarısını teşkil eden kadınlarımız bu duruma düşmesini anlamak mümkün değil.
Ülkemiz kadını, siyasi ve uygar bütün haklara sahip bulunmaktadır. Diğer pek çok ülke kadınlarının kazanamadıkları bu haklar için mücadele konusu çoktan kapanmıştır. Türkiye de kısa zamanda yapılan türlü devrimlerin uygarlık tarihi bakımından en önemlisi kadın hayatına ait olan hukuki ve toplumsal değişikliklerdir ve dünya ulusları büyük Türk devrimlerinin en büyük özelliği olan kadınlarımızla ilgili gelişmeyi ele almaktadırlar. Yalnız, kadınlarımızın kanunen sahip oldukları hakları benimseyecek ve kullanabilecek olgunluğa gelmeleri kendilerine açılan yetişme ve gelişme olanaklardan yararlanabilmeleri , her türlü özellik ve emekleriyle ülke hizmetine büyük çapta katılabilmeleri için daha bir çok çabaların harcanması gerekmektedir.
Başlangçta, erkeğin yanıbaşında, onların yardımcıları olarak benimsenen kadın , zamanla diğer bir çok sosyal konularda kendini göstermiştir. Yeni dünyanın armağanı sayılan kadın hareketleri yalnız medeniyetin beşiği olan Avrapa da değil , aynı zamanda İslamiyetin yayıldığı ülkelerde de çok olumlu karşılanmıştır. Bu sahada en önemli işleri yapan devlet olarak, ülkemizi gösterebiliriz. Atatürk ten bu yana ülkemizdeki kadın devriminin sonuçları bilinmektedir. Türkiye bu sahada yakın doğu uluslarına örnek olmuştur.
Kadınlarımızın toplumsal durumlarındaki gelişmenin ulusal tarihimiz ve geleneklerimizle olan yakın ilgisi ve bugün içinde bulundukları hayat koşulları hakkında gerek araştırma ve incelemeler tüm olarak yapılmış sayılmaz.
KADINLARIMIZA ŞİDDET NASIL ÖNLENİR
-İstanbul Sözleşmesinin tekrar yürürlüğe girmesi ile
-Kadına Şiddet olaylarında caydırıcı cezalar uygulanmalı
-Kadına vurulan tek bir tokat bile cezalandırılmalıdır.
-İhal uygulanmamalı, suçlu kravat takarak masumiyet karinesine bürünmemeli
-Avrupa yasalarına bizde uymalıyız.
İLK DEVRİM YILLARINDAN BU YANA, ATATÜRK’ÜN KENDİSİ İÇİN ÇİZDİĞİ YOLDA YÜRÜMEYE BAŞLAYAN TÜRK KADINI,DEVRİMİN GEREKTİRDİĞİ GENİŞ EĞİTİM OLANAKLARINDAN YARARLANARAK HER TÜRLÜ MESLEKLERDE BAŞARIYA ULAŞMIŞ , GEREK ÜLKE BİLGİSİNİ GELİŞTİRMESİ KONUSUNDA ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMIŞ VE YAPMAKTADIR.
Kalkınmış bir ülkenin temel taşı, uyarılmış, eğitilmiş, ekonomik özgürlüğe ve toplumsal sorunlara sahip, kalkındırılmış kadındır.