Sağlık sektöründeki yoğun iş yükü, performans baskısı ve yetersiz çalışma koşullarına dikkat çekmek için gerçekleştirilecek olan iş bırakma eyleminin gerekçeleri, Sağlık Emekçileri Sendikası Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Uzm. Dr. Özden Polatöz tarafından detaylı bir şekilde kamuoyuyla paylaşıldı.
“Neden İş Bırakıyoruz?”
Başkan Polatöz, açıklamasında sağlık çalışanlarının haklı taleplerini ve iş bırakma gerekçelerini şöyle sıraladı:
- Nitelikli sağlık hizmeti talebi: Yoğun iş yükü altında her hastaya sadece 3 dakika ayırmak yerine, en az 10 dakika ayırarak nitelikli ve insana yakışır bir sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Hastalarımıza muayene, takip, tedavi, aşı ve bilgilendirme gibi hizmetler için yeterli zaman ve imkan sağlanmasını talep ediyoruz.
- Mesleki bağımsızlık: Ağrıkesici, mide koruyucu ve antibiyotik gibi tedavi için gerekli ilaçların yazılmasının kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Bu kısıtlamalar, hem hekimlerin mesleki bağımsızlığına müdahale anlamına geliyor hem de hastaların tedavi hakkını elinden alıyor.
- Sağlıkta ticaret istemiyoruz: Aile Sağlığı Merkezlerinde raporların ücretli olması ve ücretsiz birinci basamak hizmetlerinin sona erdirilmesi kabul edilemez. Sağlık hizmetinin ticarileştirilmesi, halk sağlığını tehlikeye atmaktadır.
- Adaletsiz ücret politikalarına itiraz: Ücretlerin, hastane başvurusu sayısı ya da aile hekimliğine başvurmayan kişi sayısı gibi hekimlerin kontrolü dışında olan kriterlere bağlanması kabul edilemez.
- Bilimsel sağlık hizmeti talebi: Bilim dışı ve hastalara yararı olmayan uygulamaların zorunlu kılınmasına karşı çıkıyoruz. Hastalarımıza bilimsel ve nitelikli bir sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.
- Hasta mahremiyetinin korunması: Hastalarımıza ait kişisel verilerin güvenliğinin sağlanmasını ve hasta mahremiyetine uygun hareket edilmesini talep ediyoruz.
“Eziyet Yönetmeliği Geri Çekilsin!”
Aile Hekimliği Yönetmeliği'nin sağlık emekçileri ve meslek örgütlerinin görüşleri alınarak düzenlenmesi gerektiğini belirten Dr. Polatöz, "Günlük politikalarla çözüm arayan yönetmelikler yerine, özlük haklarımızı güvence altına alan düzenlemeler yapılmalıdır. Halkımıza daha nitelikli hizmet verebilmek için, kazanılmış haklarımızın engellenmemesini ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz" dedi.
