AKP İl Başkanı Uğur Gökgöz’ün, eski Belediye Başkanı Hasan Balaman hakkında basında çıkan haberlerle ilgili neden konuşmadığını bu köşeden defalarca sordum. Balaman’ın hakkında seçimi kaybettikten sonra yüzlerce olumsuz haber yayınlandı. Balaman her gün mahkemede. Ancak, Balaman’ın mensubu olduğu AKP’den hiç ses çıkmıyor.
Defalarca bu köşeden, “Hasan Balaman haklı ise savunun, değilse partiden ihraç edin” diye yazdım. Ancak AKP İl Başkanı ne Balaman’ı savunabiliyor ne de onu partiden ihraç edebiliyor. Çünkü buna gücü yetmiyor. AKP İl Başkanı geçtiğimiz günlerde bir gazeteye röportaj vermiş. Orada, prensipleri olduğundan, bunlardan taviz vermeyeceğinden falan bahsediyor. Röportajı okuyunca sadece güldüm. Çünkü, İl Başkanının prensipleri olabilir ancak onlardan taviz vermeden o koltukta oturamaz. Bunun sebebi de, o koltuğa zaten ‘icazet’ ile gelmiş olmasıdır.
Uğur Gökgöz, Hasan Balaman’ın lehinde veya aleyhinde açıklama yapamaz. Lehinde açıklama yaparsa belgeleri önüne koyarlar. Aleyhinde açıklama yaparsa o zaman da, “madem bu adam böyleydi o zaman neden onun listesinden belediye meclis üyesi oldun?” diye adama sorarlar. “Madem kötü, sen il başkanısın gereğini yap”, “madem kötüydü neden tekrar aday yaptınız?” sorularını ise hiç yazmama bile gerek yok.
AKP İl Başkanı Uğur Gökgöz’ün o söz konusu gazete röportajında bir cümlesi var ki, tam dillere destan. 29 Mart seçimleri öncesinde Balaman ile birlikte kapı kapı dolaşıp, onun kazanması için oy isteyen, o kazansaydı baş köşeye oturacak kişilerden birisi olan Uğur Gökgöz bakın arkasında dolaştığı kişi ile ilgili şimdi neler söylüyor: "Eski Belediye Başkanı Hasan Balaman zaman zaman kameralar karşısına geçip çeşitli açıklamalar yapıyor. Bu açıklamaların üzerinden partiye çeşitli eleştiriler de geliyor. Buradan çok açık söylüyorum ki; Balaman'ın açıklamaları sadece ve sadece kendisini bağlar”
Bu cümlenin Türkçeye çevrilmiş hali aynen şudur: seçim kaybeden bir insanla benim işim olmaz!
Aslında Gökgöz bulunduğu partinin genel karakterine uygun hareket ediyor. AKP’de seçim kaybetmiş ve şimdi ortada olan bir kişi gösterebilir misiniz? Yok. Bundan sonra da olmayacak. Çünkü, AKP’nin işi seçim kaybedenlerle değil, kazananlarla. Yani ‘kazan-kazan’ stratejisi! Direk olarak menfaat ilişkisi.
Gökgöz beyefendi, seçim kaybettiği için şimdi direk satışa getirdiği vatandaşın arkasında seçim çalışması yapıp da, onun listesinden meclis üyesi olmasaydı, şimdi bunları yazıyor olmayacaktık. ‘Eğer yanlış bir isimse’ Hasan Balaman’ın arkasında neden seçim çalışması yaptığını ona soramayacaktık. Yanlış isim olmadığı için onun listesinde olmayı kabul edip çalıştıysa da o zaman ‘çık, savun’ Ama tarafını belli et.
Sözün özü aynen şudur: bu konuda herkes konuşsun bir tek Uğur Gökgöz konuşmasın. Çünkü buna hakkı yok.