“Dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını etkileyen HIV/AIDS, kontrol altına alınabilir bir hastalık olmasına rağmen, hâlâ ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. 1 Aralık Dünya AIDS Günü, bu konuda farkındalığı artırmak, önleyici tedbirlerin önemini vurgulamak ve HIV ile yaşayan kişilere destek olmak için önemli bir fırsattır.
HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), bağışıklık sistemine saldırarak vücudu hastalıklara karşı savunmasız hale getiren bir virüstür. Tedavi edilmediği takdirde enfeksiyon ilerleyip AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) adı verilen evreye geçebilir. HIV enfeksiyonu, başlangıçta belirti göstermeyebilir ya da grip benzeri şikayetlerle ortaya çıkabilir. Bu şikayetler arasında yüksek ateş, boğaz ağrısı, kas ağrıları ve deri döküntüleri yer alabilir. Tedavi edilmediğinde ve enfeksiyon ilerlediğinde bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak tekrarlayan enfeksiyonlar, kilo kaybı, uzun süren ishal ve gece terlemeleri gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
HIV ile enfekte bir bireyin erken tanı ve uygun tedavi ile uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesi mümkündür. Tedavide kullanılan antiretroviral ilaçlar bu virüsü baskılayarak bağışıklık sistemini korur ve bulaşıcılığı önemli ölçüde azaltır. Tedavi, düzenli takiplerle sürdürüldüğünde hastalığın ilerlemesinin önüne geçilebilir ve bireylerin yaşam kalitesi kayda değer şekilde artırılabilir.
HIV korunmasız riskli cinsel ilişki, enfekte kan/kan ürünlerinin alınması, ortak enjektör kullanımı ve enfekte anneden bebeğe geçiş yoluyla bulaşabilir. Ancak sarılma, öpüşme, tokalaşma veya aynı ortamda bulunma gibi günlük temaslarla bulaşmaz. Riskli davranışlardan kaçınarak ve basit koruyucu önlemleri uygulayarak bu enfeksiyondan korunmak mümkündür. Özellikle risk grubundaki bireylerin test yaptırmaları önerilir. HIV ile ilgili bilgi düzeyinin yetersiz olması, damgalanma ve ayrımcılık korkusu, bireylerin test yaptırmaktan çekinmesine ve bu nedenle tanı ve tedavinin gecikmesine yol açmaktadır. Bu durum hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir sorundur.
HIV/AIDS ile mücadelede en etkili yöntem, tüm hastalıklarda olduğu gibi toplumsal bilinçlenmeyi artırmaktır. HIV enfeksiyonu tedavi edilebilir kronik bir hastalıktır. Bu enfeksiyona yakalanmış kişiler, erken tanı, uygun tedavi ve düzenli takiplerle yaşamlarını önemli bir kısıtlama olmaksızın sağlıklı bir şekilde sürdürebilirler. Ne yazık ki, HIV ile yaşayan bireyler zaman zaman toplumsal dışlanma ve ayrımcılıkla karşılaşabilmektedir. Dünya AIDS Günü, bu konuda farkındalık yaratmak, hastalık hakkında doğru bilgiye ulaşmayı sağlamak ve HIV ile yaşayan bireylere destek olarak toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için bir fırsattır.”