Isparta’da herkesin tanıdığı, saygı duyduğu, adı anıldığında yüzlerde tebessüm oluşturan bir isim: Hilmi Özdemir. Nam-ı diğer “İki Gözüm Hilmi”… O, doğma büyüme bir Ispartalı değil belki, ama yaptığı hizmetlerle, attığı manşetlerle, bu şehre kattığı değerle, pek çok Ispartalıdan daha fazla bu şehrin insanı oldu.

Şarkikaraağaç’ta Kalorifer Kazanı Patladı
Şarkikaraağaç’ta Kalorifer Kazanı Patladı
İçeriği Görüntüle

1961 yılında Ankara’dan Isparta’ya geldiğinde, belki de bu şehirle böylesine güçlü bir bağ kuracağını bilmiyordu. Ama kader onu gazetecilik gibi etkili bir mesleğe sürükledi ve o, bu mesleği sadece bir iş olarak değil, bir dava olarak benimsedi. Isparta’nın gelişmesi, sesi olması, hak ettiği yatırımları alması için elinden geleni yaptı. Kalemiyle şehri savundu, manşetleriyle Isparta’nın kaderine dokundu.

Kendisini, Eski İl Milli Eğitim Müdürü Halil Takavcu ve Gazeteci Mehmet Erçarkır ile birlikte evinde ziyaret ettiğimizde, yüzündeki mutluluğu, gözlerindeki ışığı görmek Hilmi Özdemir’in ne kadar vefaya önem veren bir insan olduğunu anlamak için yeterliydi. Geçmişe dair anlattıkları, meslek hayatında yaşadıkları, Isparta için verdiği mücadeleler bize, onun sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda Isparta’nın vicdanı olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Kalemiyle Şehre Hizmet

Hilmi Özdemir için Isparta sporun ayrı bir yeri var. Bir zamanlar Ispartaspor’un kalesini koruyan o genç adam, bugün hala şehrin değerlerine sahip çıkıyor. Isparta’ya yapılan yatırımlarda onun cesur manşetlerinin payı büyük.

Hatırlıyor musunuz? Süleyman Demirel’in başbakan olduğu dönemde, Göller Bölgesi Üniversitesi kurulurken, Isparta’ya sadece üç fakülte ayrılmıştı. O, “Baba, Üniversitemiz Cılız Doğmasın” manşetiyle sesini yükseltti ve Demirel’e bu mesaj ulaştığında, karar değişti. O gün için  12 fakülteli Süleyman Demirel Üniversitesi kurulduysa, bu manşetin ve Hilmi Özdemir’in payını unutmamak gerekir.

Ya Isparta-Antalya karayolu… O yolun yıllarca çile olduğunu bilmeyen var mı? “Isparta-Antalya Karayolunda Çalışmalar Kaplumbağa Hızıyla Devam Ediyor” manşetini attığında, belki de birçok kişi bunun bir eleştiri olduğunu düşündü. Ama bu eleştiri, hükümet yetkililerine ulaştığında Baladız-Isparta yoluyla birlikte, birinci sınıf devlet yolu ihalesinin yapılmasına vesile oldu ve 1995 yılında hizmete alındı. 

“Ispartalı Aş İstiyor, İş İstiyor”

1993 yılı… Turgut Özal vefat etmiş, Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olmuştu. İlk ziyaretini nereye yapacağını merak edenler vardı ama Hilmi Özdemir, şehrini iyi tanıyordu. Demirel’in Isparta’ya geleceğini bilerek “Ispartalı Aş İstiyor, İş İstiyor” manşetini attı.

Demirel, Hükümet Meydanı’nda 20 bin kişinin önünde, elinde Hilmi Özdemir’in attığı bu manşeti tutarak halkın karşısına çıktı. O an, Hilmi Özdemir’in sadece bir gazeteci olmadığını, halkın sesi, Isparta’nın vicdanı olduğunu bir kez daha gösterdi.

Vefayı Hak Eden Bir Ömür

Bugün 87 yaşında, bir kazanın ardından bileğinde bir kırıkla evinde dinleniyor. Ama ruhu hala genç, hala dimdik… 64 yılını gazeteciliğe adamış bir isim olarak, mesleğe duyduğu sevgiden hiç vazgeçmemiş.

Ziyaretimiz sırasında bize, “Tüm basın camiasına selam söyleyin. Herkesi seviyorum, kimseye kırgın değilim” mesajını iletti.

Şimdi soruyorum… Bu şehrin sokaklarına, tarihine, mücadelesine, gelişimine böylesine emek vermiş bir insan unutulur mu?

Hilmi Özdemir’i, “İki Gözüm Hilmi”yi unutmayalım. Çünkü o, kalemiyle bu şehre ruh verenlerden biri…

Fatih Kaplan
Köşe Taşları

Kaynak: Haber Merkezi