Teknofest İHA Yarışması Türkiye 3.’sü Öğrencimiz İsmail Elibol ile Kariyer Röportajı
GENEL BAKIŞ
Çocukluk hayali olan Mühendislik Fakültesine Süleyman Demirel Üniversitesini kazanarak adım attı. Bu süreçte başvurduğu birçok ulusal yarışmada önemli dereceler elde ederek üniversitemizi temsil etmenin gururunu yaşadı. Ona göre başarının kuralı ise; kendini keşfetmek ve vazgeçmemek. Elektrik Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi İsmail Elibol, aldığı ödülleri ve edindiği tecrübeleri paylaştı.
İlk olarak kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Süleyman Demirel Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 4. Sınıf öğrencisiyim. Yaklaşık 8 yıldır elektrik ve elektronik işleri ile ilgileniyorum. Süleyman Demirel Üniversitesinde eğitim görmeye başladığımdan bu yana yoğun bir şekilde çeşitli proje çalışmaları yapmaya başladım. 2019 yılında 1. Sınıf öğrencisi iken FLYROSE insansız hava araçları Ar-Ge ekibini kurdum. Aynı zamanda okulumuzun önemli topluluklarında yönetim kurulu üyesi olarak görevler yaptım. IEEE SDÜ Öğrenci Topluluğu’nun halen kurucu yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Bunların yanında 3 yıldır Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda kamp liderliği ve gönüllü gençlik liderliği görevlerini de sürdürmekteyim. İnsansız Hava araçları özelinde Batarya yönetim sistemleri üzerine çalışmalar yapmaktayım. Yaklaşık 1 yıldır Start-Up girişim projem olan ‘TakBiŞarj’ projesini geliştiriyorum. Halen TÜBİTAK’ta İnsansız Hava Araçlarında kablosuz şarj transferi sistemi üzerine çalışmalarım devam etmektedir.
Yapmış olduğunuz projelerinizde ödüllere layık görüldünüz. Bu ödüllerin sizin için anlamı ne oldu? Neler hissettiniz?
Bazen hayatınızda dönüm noktaları vardır ve bu dönüm noktalarına inanmanız gerekir. Önce kendiniz inanmalısınız ki bunun içinde kendinizi çok iyi tanıyor olmanız gerekir. Ben kendimle çok erken yaşta tanıştım ve ben hep hayallerle yaşayan hayallerine odaklanan biriydim ve hala öyleyim. En önemlisi de şudur; kendiniz inanmadığınız hiçbir şeye kimseyi inandıramazsınız. İyi bir başarı istiyorsanız önce inançlı bir ekip olmalısınız. İyi bir ekip de her zaman ruhunu adamış bir lidere ihtiyaç duyar. Şayet hiçbir ekipte herkes hiçbir zaman aynı oranda çalışmaz, aynı oranda istekli olmaz. Bunu sağlamak da ekibin motivasyonunda gizlidir. Kendinize sürekli şu soruyu sorun; ben nerede olsam? insanlar bana nasıl hitap etse? Ya da ben olmak istiyor muyum? İşte iç dinamiğinizi yakaladığınız anda bu soruların cevabı kendiliğinden oluşacaktır. Başarının tadını bir kere almak çok önemlidir. Bir başarı her zaman diğer başarıya yol açar. Ama burada çok önemli bir faktör var o da fedakarlık yapabilmek. Bazen uykunuzdan bazen arkadaşlarınızdan bazen duygularınızdan ve en önemlisi de bu kadar fedakarlığı ne için yaptığınızın farkında olmaktır. 4 yıldır ilk günkü heyecanla mesleğime sarılıyorum. Çünkü bu işi para için yapmıyorum. Mesleğimi yaşıyorum. Bu süreçte elde ettiğimiz bazı başarıları sizlerle paylaşmak isterim:
-Teknofest 2021 Uluslararası Serbest Görev İHA yarışması Türkiye 3. lüğü
-Gençlik ve Spor Bakanlığı Gönüllülük Proje Yarışması Türkiye 1. liği
-Best For Mobility İdeathon Proje Yarışması 3. lüğü
-Antalya Sanayici İş Adamları Derneği 10. İş Fikri Proje Yarışması 1. liği
-Gençlik ve Spor Bakanlığı Münazara Yarışması Isparta İl 3. lüğü
Bu noktada bir şey daha eklemek istiyorum. Hayatta eğer çok para kazanmak için çalışırsanız hem ruhunuz hem bedeniniz yorulur. Ama başarmak için çalışırsanız başarı, hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelir hem de çok daha iyi servet sahibi olabilirsiniz. Başarı bağımlılık yapar.
Elektrik Elektronik Mühendisliği okumaya nasıl karar verdiniz ve bu süreçte zorluklar yaşadınız mı?
Bu mesleği gerçekten çok seviyorum ve lise öğrenimime başladığımdan beri mühendis olmayı çok istiyordum. Çok şükür nasip oldu. Tabi hayattaki bakış açılarımdan biri de şudur; zor bir şey biter daha zoru başlar. Öyle de oldu. Olmasını istediğim de buydu zaten. Zor olan, karmaşık olan şeyler beni daha çok motive ediyor. Çünkü zoru başarmak insana hem ayrıcalık getirir hem de insanı daha çok motive eder. Vazgeçmemek nedir, onu öğrendim ve bu süreçte yeni teoriler geliştirdim. Mesela düşünsenize bir şeyi 99 kere denediniz olmadı ama 100. de olacak. Eğer siz vazgeçer de bir kere daha denemezseniz kaybedersiniz. İşte o yüzden bu yaptıklarım bana vazgeçmemeyi öğretti. Vazgeçtiğim an kaybedeceğimi öğretti. Ve çok şükür birçok başarıyı da elde etme şansımız oldu. Uykusuz atölyede sabahladığımız günler, ailemizle kutlayamadığımız bayramlar, arkadaşlarımız eğlenirken kafamızda 100 tane problemi çözme derdi. Bu zorunluluk da değildi; sadece tercih etmek gerekiyordu. Zor zamanlar güzel şeylerin habercisidir.
Yaşadığınız zorluklar karşısında sizi motive eden etkenler nelerdi?
Şunu çok açık söyleyebilirim; bu işlerin sonunda sizi takdir eden birilerinin olması çok önemli. Bu hususta öncelikle ekibin motivasyonu her ne olursa olsun hep aynı iticiliğini korumalı. Benim için en büyük motivasyon 1 yıl önce hayalini kurduğum şeyin o anda tam da içerisinde bulunuyor olmam ve daha da önemlisi gurur…
Tüylerimiz diken diken oluyor başardığımızı ilk duyduğumuz an çektiğimiz zorluklar böyle bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçiyor. O an, o his beni projelerime daha çok bağlıyor.
Şu anki mevcut çalışmalarınız ve hedefleriniz nelerdir?
Şu an halihazırda 2 projemiz bulunuyor. Bir tanesi İnsansız Hava Araçlarında Kablosuz Şarj Transferi Tasarımı diğeri ise elektrikli araçlarda bağımsız şarj teknolojilerinin geliştirilmesi için üretmeyi planladığımız Ar-Ge sini yaptığımız Start-Up projemiz olan ‘TakBiŞarj’ projesidir. İlerleyen dönemlerde bazı ürünlerimizin Ar-Ge süreci tamamlandığında şirketleşmek de hedeflerimiz arasında önemli bir yere sahiptir.
Son olarak; mevcut öğrencilerimize ve aday öğrencilerimize ne önerirsiniz. Başarıya ulaşmak için nasıl bir yol izlemelerini tavsiye edersiniz?
Zamanı iyi değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Her şey için en uygun zaman şu an. Eğer şimdi harekete geçmiyorsanız kimse gelip de sizi harekete geçirmeyecek. Çünkü insan kendine şu soruyu sormalı: ‘Neden ben?’ İşte bu soruyu bize soranlar da bekleyeni değil; harekete geçmiş olanları tercih ediyor. Özellikle ne yaptığımızın farkında olmamız gerekiyor. Ne okuduğumuzun, ne için okuduğumuzun… Önümüzde günlük, haftalık, aylık ve yıllık planlarımız olmalı. Çünkü dünya çok hızlı dönüyor. Bir mühendislik öğrencisinin dünyadan da hızlı dönmesi gerekir. Çünkü mühendis var olanla değil, olacak olanla ilgilenir. Geldiğimiz bu noktada bıkkınlık, yılmışlık ve vazgeçmeye yakın çok fazla öğrenci arkadaşımla karşılaşmaya başladım ve her zaman söylediğim şey şudur: ‘Kendini keşfetmeden yaptığın hiçbir şeyden mutlu olamazsın.’