81 ilde eş zamanlı düzenlenen eylemde Isparta Eğitim Bir-Sen Başkanı Selamı Kılınç, Kamu İşveren Heyeti’nin, kamu görevlilerine sunduğu teklifi kabul etmediklerini, refah payı içeren gerçekçi teklifler beklediklerini dile getirdi.
Kılınç, açıklamasında; “Aklıyla, fikriyle, emeğiyle bu ülkenin yükselmesi için ter akıtan, milletine hizmet için alın teri döken kamu görevlisi ve emeklisi kardeşim. Sorumluluğumuz bilinciyle, emeğimizin hakkını savunmak, sesimizi duyurmak için bugün burada olduğu gibi 81 ilimizde alanlarda, meydanlardayız. Memur-Sen ve 11 yetkili sendikamızda 7. Dönem toplu sözleşmede masaya sunduğumuz gerçekçi tekliflerimize karşı, kamu işvereninin verdiği yetersiz teklifleri protesto ediyoruz. Kamu işverenin, masanın emek tarafının sesini duymadığını düşündüğümüz için 81 ilden sesimizi yükseltmek üzere bugün buradayız. Buradan, “sorunların çözüleceği yer toplu sözleşme masasıdır” sözümüzü bir kez daha tekrar ediyoruz. Biz; 2 yıldır toplu sözleşme masasının toplanmasını, masanın dışında yapılan eksik ve yanlış düzenlemelerle bozulan gelir dağılımı adaletsizliğinin düzeltilmesini, sorunun bütün olarak görülmesini bekliyoruz. Maalesef kamu işvereni bizim beklentimizi ve teklifimizin haklılığını hala anlayabilmiş değil. Kamu İşvereni ilk teklifini 2 puan arttırarak yüzde 25’e çıkarmıştır. Bu ne demektir? Sorularınız çözülmesin, enflasyon baskınız devam etsin, maaş artışlarınızı enflasyon farkı belirlensin demektir.
Teklif, bu haliyle, merkez bankasının 2024 enflasyon tahmininin 8 puan, 2025 için de enflasyon tahmininin 4 puan altında kalmıştır.
Şimdi kısa bir ifade ile özetlemek istiyorum, Kamu işvereni diyor ki; “2023 yılında enflasyon yüzde 58 çıkacak. Kamu görevlisi yüzde 25 enflasyon farkı alacak. Peki 2023 yılı için beklenti olan yüzde 33 oranında ilişkin neden anlaşılır ya da hak verilir bir cümle kurulmuyor. Neden teklif hala beklentinin bile yakınına ulaşmıyor? Bu durum kamu işvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini gören teklifini duymak istiyoruz.
Refah payı dedik, ses yok. En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltilsin dedik, ses yok. Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok. Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın dedik, yine ses yok. Kira yardımı konusundaki teklifimiz, üstelik siyasilerce ifade edilmesine rağmen o da yok.
Bu hususların yanı sıra; Şeflerin müdürlerin ücret skalası buzuldu, düzeltilsin dedik, ses yok. Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır dedik yine ses yok.
Diğer taraftan akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor. Emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntısını büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü. Her geçen yıl sosyal maliyetler artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor. Değerli kamu görevlileri, Kıymetli basın mensupları. Bu verilerden hareketle açıkça deklare ediyoruz. Kamu işvereninin öngörüleri tutmuyor. Enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için refah payı uygulaması artık şarttır. Onun için, sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın 2023 Genel Seçim Beyannamesi’ni açıklarken ifade ettiği; “Enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz” vaadi masada hayata geçirilsin.
Büyük ve güçlü Türkiye için güçlü memur, güçlü memur için de refah payı şarttır. Onun için Memur-Sen olarak bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz; Alın terinden tasarruf olmaz, emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyütülmez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün. Bize bahaneler üretilmesin. Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz. Biz ülkemizin, milletimizin, vatandaşımızın ne zaman zorda kalsa yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Toplu sözleşme masasında da bugün burada da sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz. Kamu işverenin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını istiyoruz” dedi.