''LGBT propagandası, aile ve ulus gibi gelişmiş yapıları yok etmek ve teknokratik ve transhümanist bir dünya düzeninin yolunu açmak için daha geniş bir gündemin parçasıdır''
Eşcinsellik tartışması giderek büyüyor. Sosyal medya üzerinden, dizilerin, sinema filmlerinin ve STK'ların etkisi ile dünyayı etkisi altına alan LGBT lobisine müslüman ailelerden büyük tepki var.
LGBT lobisinin dayatmasına karşı dünya genelinde aileler nezdinde tepkiler ciddi bir artış gösteriyor. Çocuklarının gerek görsel gerek yazılı medya tarafından propaganda bombardımanına tutulduğunu savunan aileler, LGBT lobisi ile mücadele etme yönünde irade gösteriyorlar.
Türkiye'de Büyük Aile Manifestosu ilan edildi
Aileyi sorunun değil, çözümün adresi olarak gören ve bu uğurda mücadele sözü veren yüzlerce sivil toplum kuruluşunun İstanbul’da bir araya gelerek oluşturduğu ‘Büyük Aile Platformu’ kuruldu. Kuruluş Manifestosu yayınlandı.
Manifestoda: "Şu çok iyi bilinmelidir ki kadını, erkeği, gençleri, çocukları ve temelde aileyi hedef alan bu dayatma, tüm kirli faliyetlerine rağmen hiç bir ahlâksızlığını ve suçunu temize çıkaramayacaktır. Dün gökkuşağımızı çalanlar, bugün insanlık onurumuzu çalamayacaklardır... İzin vermeyeceğiz..." denildi.
LGBT faaliyetlerinin yasaklanması için 150 bin imza TBMM'ye teslim edildi
Isparta’da sosyal medyada çalışma yapıyorlar
Isparta’da yaşayan aileler sosyal medya üzerinden LGBT propagandası ve karanlık ritüeller ile ilgili yapılan çalışmalara sert tepki gösteriyor. Ailelerden Abdullah Çavuş, konuyla ilgili sosyal medyada yapılan çalışmalar ile ilgili, “Kasıtlı olarak öne çıkarılan LGBT unsurları, küresel fesat merkezlerinin çirkin yüzünü açıkça ortaya koymuştur. Bu zihniyet, insanın edep ve haysiyetine, toplumların inanç ve değerlerine karşı adeta savaş ilan etmiştir. Tarih boyunca insanlığın cahiliyeye hapsolduğu dönemlerde fıtratı tahrip eden sapkın anlayış ve uygulamalar olagelmiştir. Ancak iletişim ve etkileşim imkanlarının baş döndürücü boyutlara ulaştığı günümüzde bu tür yaklaşımların yıkıcı etkisi her zamankinden fazla olmakta ve bir bölgeyi değil, tüm insanlığı tehdit etmektedir. İnsanın maddi ve manevi gerçekliğini, varoluşsal değerini ve saygınlığını hiçe sayan, onu özüne yabancılaştıran söz konusu yaklaşımların başında cinsel yönelim özgürlüğü adı altında, her türlü yozlaşmaya zemin teşkil eden “cinsiyetsizleştirme” politikaları gelmektedir.
İnsana doğuştan yüklenen bir kod olmakla Allah’ın kararına işaret eden cinsiyet, bireyin kendi karar verebileceği ya da arzu ettiğinde değiştirebileceği bir vasıf değildir.İnsanın kadın ya da erkek olarak yaratılması ilahi bir nimet ve hikmet olup, cinsiyetsizleştirme çalışmalarının odağında bu ilahi iradeye başkaldırı vardır.
Bilinmelidir ki, yeryüzünün en seçkin ve değerli varlığı olan insanın tertemiz fıtratını bozmayı amaçlayan hiçbir anlayış, dini ve insani değerleri aşağılayan hiçbir yaklaşım, ahlaksızlığı teşvik eden hiçbir faaliyet, özgürlük söylemlerinin arkasına sığınılarak meşru hale getirilemez. Kulu Rabbinden uzaklaştıran, ilahi vahye ve bütün peygamberlerin uyarılarına açıkça karşı çıkan, aileyi ve sağlıklı bir toplum yapısını yok etmeyi hedefleyen cinsiyetsizleştirme politikaları, sağduyu sahibi herkes tarafından lanetlenmeye müstahaktır.
İnsanlık ailesi olarak bu sapkın anlayışlara karşı insanlığın geleceğini korumak adına kolektif bir duruş sergilemek zorunluluk haline gelmiştir. Bilhassa yöneticilerine, entelektüellerine, dini liderlerine, sivil toplum önderlerine, aklıselim sahibi her ferdine bu konuda büyük bir sorumluluk düşmektedir.’’ ifadelerini kullandı.