1782’de inşa edilen Kavaklı Camii, Isparta’nın en şaheser Mabetlerinden biri olarak kayıtlardaki yerini korumaktadır. Kare planlı olarak inşa edilmiş olan caminin Kuzeybatı yönünde çift şerefeli tek minaresi bulunmaktadır. Caminin şerefe altları mukarnas süslemelidir. Minaresinde ve camide Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülmektedir. Üçgen alınlık içerisinde Arapça kitabe ile bunun üzerinde kıvrımdallı madalyon bulunur. Son cemaat mahallinde sağda ve solda içi çinilerle kaplı birer mihrabiye vardır. Caminin önemli bir özelliği, son cemaat mahallinde duvarda Mühr-ü Süleyman olarak bilinen altı kollu yıldızın taş üzerine süsleme unsuru olarak işlenmiş olmasıdır. 1782 yılında inşa edildiği kuzey cephedeki giriş üzerinde yer alan kitabesinden anlaşılmaktadır. Cami 1831, 1886, 1914 ve 1950 yıllarında onarım görmüştür. GENEL BİLGİ Kare planlı olarak inşa edilmiş olan caminin Kuzeybatı yönünde çift şerefeli tek minaresi bulunmaktadır. Caminin şerefe altları mukarnas süslemelidir. Minaresinde ve camide Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülmektedir. Üçgen alınlık içerisinde Arapça kitabe ile bunun üzerinde kıvrımdallı madalyon bulunur. Son cemaat mahallinde sağda ve solda içi çinilerle kaplı birer mihrabiye vardır. Caminin önemli bir özelliği, son cemaat mahallinde duvarda Mühr-ü Süleyman olarak bilinen altı kollu yıldızın taş üzerine süsleme unsuru olarak işlenmiş olmasıdır. 1782 yılında inşa edildiği kuzey cephedeki giriş üzerinde yer alan kitabesinden anlaşılmaktadır. Cami 1831, 1886, 1914 ve 1950 yıllarında onarım görmüştür. İŞTE GURUR ÖYKÜLERİ Aynı anda 750 kişi ibadet edebiliyor. 1782’de geleceği okuyan dönemin yöneticileri bunun için Çift Mihrap yapmışlar - Türkiye’de ilk Çini burada uygulandı. - Isparta vergilerini geç gönderdiği için Paşa, ek bir kervan çıkarmak istemez, parayı Isparta’ya iade eder, ‘hayır işinde kullanın’ der. İşte o hayır eseri; bugün tarihi tescili olan Peygamber Camii’dir. 1782 yılında Bin 600 m2 yerleşkenin 400 m2’lik dilimine inşa edilen eser, o kadar özellikli ve gönülden seviliyor ki 4 ayrı ismi var. Herkes gönlünden geçeni, söylüyor o eser için: Dönemin eser yapıcıları geleceği okumuş olacaklar ki 750 kişilik kapasitesi bulunan Cami’nin avlu kısmına da çiniden mihrap yapmışlar. Teknik ifade ile ‘son cemaat’ denilen dışarıda kalan kişiler için ‘cami içi ortamı oluşturulmuş. Bu şekilde aynı anda 1200 kişinin ibadet edebileceği bir Mabet oluşturulmuş. Bu eseri kimi Peygamber Camii ismini veriyor; kimi etrafı kavak ağaçları ile çevrili olduğu için Kavaklı Camii diyor. Mutasarrıf Abdi Paşa’nın Isparta’nın ödediği vergileri geri iade etmesinden yaratılan kaynakla inşa edildiği için Abdi Paşa Camii diyenler de var. İç ve avluda 2 ayrı mihraba sahip olduğu ve Türkiye’de ilk çini uygulaması yapılan noktalardan biri olduğu için buraya Çinili Camii diyenler de var. 1782 yılında inşa edilen eserin teknik özellikleri şöyle anlatıldı: “Kare planlı, ahşap tavanlı, üstten kırma çatıyla örtülü bir eserdir burası. Çatı giriş yeri kuzeybatı köşesinde olan caminin minaresinin iki şerefesi vardır.