Karbon salınımı sıfıra indirgenecek

Rosa Damescana başta olmak üzere 44 farklı uçucu yağ üreten; Türkiye'nin ilk 'Organik Sertifikalı Gülsuyu' imalâtını gerçekleştiren, İtalya'dan Bulgaristan'a kadar Dünya'nın dört bir köşesine Itrî-Tıbbi ve Aromatik bitkilerin yağını çıkarmak için makineler ihraç eden Sebat Gülyağı şimdi de Pelet Fabrikası kuruyor. Böylelikle Küresel İklim Değişikliği'nin ana kaynağı karbon salınımı en aza indirgenecek. Ayrıca atık vaziyette Doğa Ana'ya zarar veren gül posası gübre ya da pelet olarak Millî ekonomiye değer olarak geri dönüşümü sağlanacak.

-Yılda 20 bin ağaç dikilecek

Sebat Gülyağı, 'Sıfır Emisyon' hedefi doğrultusunda ağaçlandırma seferberliği de başlatıyor. Doğa Ana'ya, ait olduğu topraklara, insana karşı kapsayıcı kurumsal sosyal sorumluluk doğrultusunda her yıl 20 bin ağaç dikme kararı alındı. Şirket, fosil kaynaklı enerji bağımlılığından kurtulmak için de önemli bir hamle yaptı. Zira Senir Kasabası'nda (Keçiborlu/Isparta) konuşlu uçucu yağlar, laboratuvarlar ve makine fabrikasının enerji ihtiyacı güneşten karşılanacak. Kuruluş tüm yapıları Alternatif-Yenilenebilir-Temiz Enerji kaynağı olan Güneş Panelleri (GES) ile donatıyor.

-Dünya'da ilk ve tek: 'Jel Gülsuyu'

Sav Belediyesi arsa ve iş makinesi satışı yapacak Sav Belediyesi arsa ve iş makinesi satışı yapacak

1950 yılında Hasan Ali Kınacı tarafından kurulan ve şu an üçüncü kuşak tarafından yönetilen Sebat Gülyağı, Dünya'da ilk ve tek olarak 'Jel Gülsuyu' üretimi gerçekleştirdi. Jel halindeki gülsuyu 'Ab-ı Gül' markası ile Türkiye'nin yanı sıra eş zamanlı olarak tüm Avrupa ve Dünya'da piyasaya sunuldu. Şirket, ayrıca Türkiye'de ilk ve tek olarak 'Organik Sertifikalı Gülsuyu' üretimini gerçekleştirdi. Isparta'da 5 bin; Bulgaristan'da ise 6 bin dönüm arazide Itri/Tıbbi ve Aromatik bitkiler yetiştiren Sebat Gülyağı, alanında Dünya'nın en güçlü kurumlarından biri hâline geldi. Kurumun 3 şirketi de Batı Akdeniz Bölgesi'nin (BAİB) 'İhracat Rekortmeni'  unvanına sahip.

-Dünya'ya uçucu yağlar imalâtı yapan makineler ihraç ediyor

Tarihi kökleri 1950'li yıllara uzanan Sebat Gülyağı, bir 'Dünya Şirketi' hâline geldi. Isparta'ya Rosa Damescana (Yağ Gülü) başta olmak üzere Itrî-Tıbbi ve Aromatik Bitkiler alanında fayda ve değer üreten Sebat Gülyağı, makine ihracatı da gerçekleştiriyor. Sebat, bu bağlamda ürettiği uçucu yağlar makinelerini İran, Pakistan, Hindistan, Afganistan, İtalya, Tunus, Fas ve Bulgaristan'a ihraç ediyor.

-Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yüksek yoğunluklu ihracat

Çalık Holding ile de stratejik çözüm ortaklığı kurmayı başaran Isparta'nın öz marka değeri Sebat Gülyağı, geçtiğimiz dönemlerde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin Halk Cumhuriyeti'ne ihracata da başladı. Gülyağı üzerine dört ayrı şirket kuran Sebat, ayrıca Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) listesinde de en üst sıralarda yer alıyor. Zira üç şirket BAİB'in açıkladığı İhracat Şampiyonları Listesi'nde yer alıyor.

Sebat Gülyağı'nın üçüncü kuşak temsilcisi Makine Mühendisi Hasan Ali Kınacı, Kanal 32 TV'de akademisyen gazeteci Şakir Hüseyin Aksöz'ün hazırlayıp sunduğu 'Ne var ne yok' isimli programın canlı yayın konuğu oldu.

-11 şirketimiz var, 4'ü uçucu yağlar konusunda uzmanlaştı

Sebat Gülyağı üst düzey yöneticisi Hasan Ali Kınacı, tarihi kökleri 1950'li yıllara uzana n kuruluş genel şemsiyesi altında 11 şirket bulunduğunu söyledi. Bunların 4'ünün uçucu yağlar üzerine uzmanlaştığını kaydeden Kınacı, Isparta'da Itrî-Tıbbi ve Aromatik Bitkilerden 84ˈünün yağını çıkarıp Türkiye ve Dünya piyasasına sunduklarını söyledi.

Ayrıca uçucu yağları çıkaran makinelerin imalâtını gerçekleştirip -inşaat hariç- anahtar teslim olacak şekilde Dünyaˈnın dört bir köşesine ihraç ettiklerini anlatan Kınacı, Küresel İklim Değişikliği ile mücadele bağlamında da güçlü politikaları hayata geçirdiklerini kaydetti.

-4 ayrı markada bine yakın ürün imalâtı gerçekleştiriliyor

'Gülhane'; 'Ab-ı Hayat'; 'Eglantine' ve 'Aktar' isimli tescilli markaları ile gülyağı ve diğer uçucu yağlar, gülsuyu, kozmetik, parfümeriden oluşan bine yakın üretim gerçekleştirdiklerini dile getiren üçüncü kuşak temsilci Makine Mühendisi Hasan Ali Kınacı şöyle konuştu:

''Sebat Gülyağı 1950'li yıllarda dedem Hasan Ali Kınacı tarafından kuruldu. Ardından ikinci kuşak babam şirketi önemli bir noktaya getirdi. Şimdi biz görev başındayız. Abim Süleyman Kınacı Dr. Kimyager

Araştırma- Geliştirme (Ar-Ge) ve çok büyük kapsamlı laboratuvarımızdan sorumlu. Ben de Makine Mühendisliği okudum. Uçucu yağlar makinesi imalâtından sorumluyum.

Amiral gemimiz ise Rosa Damescana (Yağ Gülü) ve uçucu yağlar…''

''Gülhane'' marka ürünleri sadece Türkiye çapındaki eczanelerde tüketicilerin beğenisi ve kullanımına sunduklarını anlatan Kınacı, şöyle devam etti:

''Aktar'' markası da aktarlarda satışta. ''Ab-ı Gül'' ise tüm piyasaya verdiğimiz bir markamızdır. Tüm market gruplarında ve ulusal zincir market kanallarında satışa sunuyoruz.

''Eglantine'' ise Avrupa ve Dünya'ya sunduğumuz bir üründür. Yine '' KNC'' isimli bir markamız var. Yine o da yurt dışında market türü zincir marketlerde satışa sunuluyor.

Çalık Holding ile kurduğumuz ortaklığımız da devam ediyor. Çalık Holding ile birlikte Çin Halk Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) ihracata başladık.

Elektronik Ticaret (e-Ticaret) altyapı çalışmalarımız da hâlihazırda devam ediyor.''

-Isparta uçucu yağlar konusunda çok avantajlı. Daha iyi hikâye yazılması lazım

Itrî-Tıbbi ve Aromatik Bitkiler üretiminden uçucu yağ çıkarılmasına; parfümeri, kozmetik üretiminden makine imalâtına kadar tüm süreçlerde faaliyet gösteren bir Dünya şirketi hâline gelen Sebat'ın üçüncü kuşak temsilcisi Makine Mühendisi Hasan Ali Kınacı, sözlerine şöyle devam etti:

''Isparta uçucu yağlar konusunda çok avantajlı bir kent.

Itrî-Tıbbi ve Aromatik Bitkiler açısından da çok zengin bir coğrafya. Biz Sebat Gülyağı olarak üzerimize düşen sorumlulukları fazlasıyla yerine getiriyoruz

Şu an sadece uçucu yağlar alanında dört ayrı şirketimiz var ve 84 farklı yağ çıkarıyoruz.

Bununla birlikte 5 bin dönüm arazide bitkiler üretiyoruz. Yine Bulgaristan'da 6 bin dönüm arazimiz var. Orada da bitki üretimi gerçekleştiriyoruz. Ancak üretim için daha çok arazilere, daha kapsamlı ve kapsayıcı başarı hikâyeleri olduğu çok açıktır.

-'Isparta Dünya gülyağının yüzde 65'ini üretiyorˈ masalını bırakıp hep birlikte düşünmemiz gerekiyor

Şöyle bir söz var: ''Isparta Dünya gülyağının yüzde 65ˈini üretiyor''

Bu bir masal… Hiçbir gerçekliği yok. Artık bu muhabbeti kapatmalıyız. Hiçbir şekilde doğru bir bilgi değil. Ispartaˈnın Dünya piyasasındaki hâkimiyeti yüzde 5. Evet yüzde 5…

Artık bu muhabbeti bırakıp, ˈˈbiz ne yapabiliriz? '' sorusunu sormamız gerekiyor.

Kekik'te Denizli merkez oldu.

Biberiyede Kocaeli

Neden?

Neden Isparta değil…

Oturup düşünmeliyiz. Çözüm üretmeliyiz. Itrî-Tıbbi ve Aromatik Bitkiler açısından Isparta, Türkiye'nin en zengin coğrafyalarından biri. Gül dışında öne çıkan ürünümüz var mı? Bu sorulara cevap bulmalıyız.'' 

Bilgi:

Röportajın tamamını izlemek için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

https://www.youtube.com/watch?v=QZDYnVVZSFs

Editör: Haber Merkezi