“Tarihe mâl olmuş, tarihin seyrinde asırlarca unutulmayacak derinlikte izler bırakan şahsiyetler, vefatlarının ardından sadece yas tutmakla değil, düşünceleriyle, geride bıraktıkları eserlerle, büyük fedakârlıkları ve gayretli çalışmalarıyla daha çok yâd edilir. Bizler de büyük emeklerle kurduğu, ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin asil fertleri ve yılmaz savunucuları olarak, vefatının 84. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, övgüyle ve özlemle anıyoruz.
Atatürk, ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ sözleriyle, aziz bildiği milletine armağan ettiği Türkiye Cumhuriyetinin kalkındırılmasını, her bakımdan çok güçlü hale getirilmesini ve böylelikle geleceğe daha emin adımlarla taşınmasını vasiyet etmiştir.
Bizlere düşen de bu kıymetli vasiyete ve büyük mirasa sadık kalarak, Cumhuriyetimizi, yine Atatürk’ün deyişiyle; ‘muasır medeniyet seviyesinin üzerine’ çıkarma gayretimizi, azim ve kararlılığımızı her daim diri tutarak, bizden sonraki kuşakların da bu şuurla yetişmesini sağlamaktır.
Bu duygularla, milletimizin her bir ferdinin canından üstün tuttuğu vatanımızı işgallerden kurtaran, sonrasında Cumhuriyetimizi kuran ve bugünlere gelmesinde fiilî ve fikrî mücadelesiyle dünyanın imrendiği bir irade ve liderlik örneği ortaya koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha şükranla ve rahmetle yâd ediyorum. Ruhu şâd olsun!”