Isparta eski Milli Eğitim Müdürü Halil Takavcu, merhum Gazeteci Soner Toros'a vefatının 3. yıldönümünde açık mektup yazdı.

Merhum Gazeteci Soner Toros’a açık mektup

Sevgili Soner,

Geçen gün Akdeniz’den Muhsin’i (Tufan) bir konuda bilgisini almak için telefonla aradım. “Merhaba” der demez “Ah Hocam ah!” derken öyle bir “Ah!” deyişi vardı ki yüreğim parçalandı. Akdeniz’den Muhsin “Telefonum çaldığında baktım sensin. Hemen Soner’i hatırladım. Ah Hocam ah!” Sustum. Konuşamadım. Yutkundum. Yarım yamalak kekeleyerek “Muhsin sonra görüşelim.”  dedikten sonra göğsüm sıkıştı. Boğazım kat kat düğümlendi. Gözlerim bulutlandı. İçimi boşalttıktan sonra Akdeniz’den Muhsin’i tekrar aradım. Seni hâlâ rüyalarında gördüğünü, gazeteye yazılacak manşet konusunda seninle tartıştığını özlemle ve sevgiyle anlattı. Yirmi yıl aynı gazetede birlikte çalıştığın Muhsin’e niçin “Akdeniz’den Muhsin” dediğimizi unutmamışsındır. 2000’li yıllarda bir kasabada yapılacak festival etkinliğine katılmak için akşamüzeri söz konusu kasabanın aracıyla yola çıktığımızda “Gideceğimiz yerde yemek programı var mı diye sorduğumda “Vardır herhalde Hocam.” demiştin. Her ihtimale karşılık gideceğimiz kasabanın belediye başkanını telefonla aradım. “Ben Akdeniz’den Muhsin. Başkanım biz gazeteci arkadaşlarla yola çıktık. Yemek programınız var mı, aç geliyoruz da.”  Başkanın “Sizi aç bırakmayız.” dediğinde arabada seninle aynı koltukta oturuyorduk. Kasabaya vardığımızda belediye başkanı bizi karşıladı ve “Başkanım işte Akdeniz’den Muhsin!” diye tanıttığında Muhsin hiçbir şeyin farkında değildi biliyorsun. O gün keyifli bir akşam yaşadık. Gerçi birlikte olduğumuz her yerde, her ortamda şaka, samimiyet, muhabbet hiç eksik olmazdı. Müşterek dost ve tanıdıklarımızla ne zaman karşılaşsak seni hasretle ve rahmetle yâd etmeden geçemiyoruz. Rabbim sevdiği kulunu kullarına da sevdirirmiş. Hâlâ eksikliğin yokluğun hissediliyor. Yokluğunda varlığı aranılan nadir insanlardan birisin Sevgili Kardeşim.

‘Kara Mamba’nın Gana'da başlayıp Isparta'da son bulan hikayesi ‘Kara Mamba’nın Gana'da başlayıp Isparta'da son bulan hikayesi

Çocukluğunun geçtiği Özkanlar kavşağının yakınındaki Konur Park yeniden düzenlendi. Adına şanına layık Soner Toros Parkı ismi verilen yerde “Isparta Gazeteciler Cemiyeti Soner Toros Basın Merkezi” açıldı. 19 Ocak 2024 günü yapılan açılışa sevgili eşin, kardeşim Dilek hanımefendi telefonla arayarak davet etti sağ olsun. Ankara’da olduğum için katılamadım. Üzgünüm. Muhteşem bir merasimle açıldığını haberlerde gördüm. Gurur duydum. Açılış kurdelesini Sevgili Kavin keserken o da senin kızın olmaktan gururluydu. Bu vesileyle vefakâr Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e teşekkür ediyorum. Isparta’ya gider gitmez söz konusu yeri ziyaret ettim. Isparta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mustafa Baş ve duayen gazeteci Nasuh Özkan’la sohbetimizin tek gündemi tatbikî sendin.

Sevgili Soner’im Mehmet Erçakır ile on beş yıl önce birlikte hazırladığınız “Isparta Basın Kulübü” başarılı bir şekilde yayın hayatına devam ediyor. Önce yerel, bölgesel derken şimdi ülke geneline hitap eden programlar yapan ruh ikizin kankan Erçakır’ın maşallahı var.

Aramızdan ayrılalı üç yıl oldu. Bu itibarla adına yapılan hatimler, okunan yasinler, samimiyetle edilen dualar ve fatihalar ruhunu muazzez kılacaktır.

Seni gazetecilik mesleğine başladığın ilk yıllarda tanıdım. İyi ki tanımışım. Gazeteciğin ötesinde memleketin için memleketinin insanları için ne yapılabilirim diye kaygılanan derdi olan biri idin. Sakın “Aman Hocam benim yaptıklarımı kim olsa yapar.”  diyerek mütevazi olma. Şaka, espri, proje, pratik çözümlerle teçhiz edilmiş varlığın gönüllerde hoş bir sada bırakmanın yanı sıra aramızdan ayrılmanın bizde bıraktığı hasar hâlâ kapanmadı. Erken gittin diyemem, haddim değil. Allah’ın takdiri. İyisini ve doğrusunu Allah bilir şüphesiz. İnanıyorum ki Kevser ırmağının kenarında tuba ağacının altında sevenlerini bekliyorsun. Muhabbetimiz yarım kalmayacak. Elbet bir gün buluşacağız.

Evvel giden dostlara selam olsun.

Halil Hocan

Haber Merkezi

Editör: Özge Çelik