Türkiye’de sanat algısı ve anlayışının özellikle son yıllarda ciddi düzeyde değişmesi, kalitesiz ürünlerin de ortaya çıkmasına sebep oldu. Konu ile ilgili Herkes Duysun’a konuşan Anadolu Rock Sanatçısı Murat Kekilli, Türkiye’de bir Kültür Sanat Bakanlığı kurulması gerektiğini kaydetti ve sanatçıların siyasete dahil olması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.Gülsüm YILDIRIM - Rüstem PEHLİVANLAR - Herkes Duysun
BURSA (İGFA) -
Sanat her ne kadar politik hayatın atmosferinden etkilense de politik hayata karşı kendine bağımsız bir alan inşa eder ancak bu noktada siyaset, kendi doğrultusunda sanatın içine işlemeye başlar.

Türkiye’de de bunun önüne geçmek amacıyla bir Sanat Komisyonu kurulması fikrine olumlu yaklaşan ünlü sanatçı Murat Kekilli Herkes Duysun’a yaptığı açıklamda, “Turizm de kültürün bir parçasıdır ama sanat çok başka bir alandır. Türkiye’de Kültür ve Sanat Bakanlığı kurulsa çok güzel olacak çünkü kültür, toplumların özünü yansıtır. Sanat da kültürün temel unsurlarından birisidir, toplumun fikirlerine yön verir. Türkiye böyle bir bakanlığı hak ediyor. Coğrafımız öyle zengin ki bölge bölge kültür çeşitliliği var. Böyle bir bakanlık ile Anadolu kültürünü, ruhuyla beraber dünyaya çok daha rahat tanıtma fırsatı olur.” değerlendirmesinde bulundu.

“ORGANİZASYONLAR SANAT İÇİN VAR OLMALIDIR”

Türkiye’de Kültür Bakanlığının, Turizm Bakanlığından ayrılıp Kültür-Sanat Bakanlığına evrilmesi ile başlayan bir süreçte, sanatçıların organize olabileceğini kaydeden Kekilli, sanatçıların halihazırda altında toplandıkları çatıların da var olduğunu ve bunların olası bir Kültür-Sanat Bakanlığı kurulmasında hem destek vereceklerini hem de ellerini taşın altına koyacaklarını ifade etti. Kekilli, söz konusu organizasyonlardan biri olan MESAM’dan şöyle bahsetti:

“Bu organizasyonlardan biri olan, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) daha öncelerden siyasetin güdümü altındaydı ancak şimdi siyasetin etkisinden kurtuldu. Günümüzde sadece müzisyenlere hizmet ediyor ve yeni başkanı da yüzde 83 oy ile başa  geldi. Hiçbir siyasete alet olmuyor, bize müthiş projelerden bahsedildi. İşte o zaman bu organizasyonun sadece müzisyenler için olduğunu anladım.”

“KÜLTÜREL ANLAMDA İYİ YERLERDE DEĞİLİZ”

Koronavirüs salgını ve beraberinde gelen kısmi ve tam kapanmalardan en çok hasar gören sektörlerden birinin müzik sektörü olduğunu belirten Murat Kekilli, “Bugün de dünyada olaylar oluyor, biz duyarlı yaklaşmaya çalışıyoruz ama bütün sektörler işlerine devam ederken, 3 aydır bizim kılımız kıpırdamıyor. Müzik, aynı zamanda bir protesto aracıdır. Dünyada haksızlık var, bırakın haykıralım. Belki siyaset, baskı ve korku yüzünden kabul etmiyor. Onların da haklı nedenleri vardır ancak toplumun genel algısını değiştirmek gerekir. Bunun için de Kültür ve Sanat Bakanlığı kurulması mükemmel bir şey olur. Kültür anlamında maalesef çok iyi yerlerde değiliz. Sanat Fransa’daki, İngiltere’deki gibi algılansa çok güzel olur. Oralarda sanatçılar, konserlerinde protesto edebiliyorlar.” dedi.

Müziğin yalnızca eğlence anlamında düşünülmemesi ve toplumu ilgilendiren meselelerde bir protesto aracı olarak kullanılabileceğinin unutulmaması gerektiğini belirten Kekilli, “Müzik aynı zamnda bir protesto aracıdır. Benim de iki ay öncesinden başlayarak konserlerim iptal oldu. Hak veriyorum ama hep eğlence olarak düşünülmemeli. İnsani önceliklerimiz var ve duyarsız kalmamalıyız.” ifadelerini kullandı.

“İNSANİ ANLAMDA KILICIMIZI KININDAN ÇEKİYORUZ”

Tuz Gölü eski güzelliğini koruyamadı Tuz Gölü eski güzelliğini koruyamadı

Sanatçıların siyasi görüşlerini doğrudan topluma yansıtmalarının da yanlış olduğuna değinen sevilen sanatçı Murat Kekilli, “Siyasi görüşleri olmalı ama onları sanata yansıtmamalılar. Benim bir tane oyum var ve etkilememeliyim. Başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum: Bir partinin, seçim öncesi konseri vardı. Bana da davet geldi, gitmedim. İnsanları etkilemeye hakkımın olmadığını düşündüm ve seçim sonrası davet ederseler katılacağımı söyledim. Onlar da bir kere bile davet etmedi. Bazı sanatçılar bu tür etkinliklerde kendilerinin kullanılmasına izin veriyorlar ama hiç doğru bir şey değil. Dediğim gibi ben kendimden sorumluyum. İnsani anlamda da kılıcımızı kınından çekip tepki göstermemiz gereken şeye tepki gösteriyor, protesto etmemiz gereken şeyi protesto ediyoruz ama olay siyasi ise çok fazla yanaşmıyorum.” şeklinde konuştu.

Kaynak: igf