Mahmut Zadeoğlu;
Pahallı Puro tutkusuyla bilinen, İsminin anıldığı hiçbir ortamda, yüzlerin gülmediği, kimsenin memnuniyet belirtmediği, ancak bağlı bulunduğu siyasi güç nedeniyle ortamlarda kişilerin sahte gülücük atmak durumunda kaldığı, İl Özel İdare Genel Sekreteri..
*Kısa sürede Çok güçlü bir bürokrat olmuştur.
*Pahallı Puro tutkusuyla nam salmıştır.
*Seçilmiş atanmış farketmez gözüne kestirdiği kim varsa onu istediği noktaya getirir, yada götürür.
*Girebilen Muhtarlar odasına desturla girer, ah çekerek çıkar.
*İstediği dilediği şirkete dilediği kadar davet usulü iş verebilir.
*Sayın Süreyya Sadi Bilgiç'e en yakın Belediye Başkanlarına bile ayar verecek güvene ve güce sahip olmuştur.
*Sayın Bilgiç hariç kimsenin ne söylediğinin çok önemi yoktur.
Mahmut Zadeoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığımız bir haber nedeniyle çok üzülmüş, kızmış, sinirlenmiş. Sinirinden hızını alamamış hemen elinde bulundurduğu kozu şirketimize karşı kullanmayı aklına getirmiş, peki nedir o koz?
Isparta İl özel İdaresine yıllardır bütün yerel gazeteler her dönem, dönemin Valisinin oluruyla yıllık abonelik hizmeti satın alınmaktadır, burada Genel Sekreter Sayın Vali'nin satın alınması talimatını yerine getirmekle yükümlü bir memurdur, ancak Isparta Özel İdare Genel Sekreteri Zadeoğlu Sayın Vali'nin oluruyla yapılan Özel İdare Kurumu ve 32 Yayıncılık Ltd Şti arasında yapılan sözleşmeye şahsi intikam hırsları nedeniyle daha önce Şehmus Günaydın Döneminde de yaptığı gibi müdahale ederek aboneliğin bitirilmesine karar vermiş.
Bu Karar şirketimiz için çokta önemli değildir. Çünkü rakam zaten komik ve temsilidir. Ama burada önemli olan bir kurum idarecisinin şahsi konuları nedeniyle elinden gelen en kötü şeyi kurum adı ve imkanlarıyla yapma girişimidir ve çok basit bir o kadarda çirkin eski Türkiye alışkanlığı bir uğraştır.
Sayın Zadeoğlu, siz gazete aboneliği gibi basit işlerle uğraşmayın, Önce yüce Allah'a sonrada Isparta halkına, haberde yazan diğer konularda hesap verin,
Abonelik iptali için gönderdiğiniz RESMÎ yazıda, tarafınıza aşağılayıcı ifadeler, halkı kin ve nefrete düşürdüğümüzü iddia etmişsiniz ama haberde sizinle ilgili yazdığımız ekmeğini yiyip suyunu içtiğiniz, size hayallerinizden çok daha büyük makamlar sağlayan Isparta Halkının yüzlerce yıllık emeği olan Gül Fidelerinin Isparta dışına Mardine sizin elinizle gönderdiğiniz, ihaleleri sürekli aynı kişilere davet usulü yolla verdiğiniz kısma hiç girememişsiniz. Yolladığınız RESMÎ olması gereken yazıda neden tarafımıza iftira attınız yazamadınız acaba?
Sayın Zadeoğlu, biz ne atandık nede senin emrinden çıkmayan senin bazı üstlerin gibi seçildik!!
Biz doğru bildiğimiz yoldan sapmadık, yanlışa doğru demedik, güce tapmadık, güce tapmadığımız içinde sizinle yollarımız ayrılmak durumunda kaldı. Siz gücü sevdiğiniz için arkanıza aldığınız için size Öğretmenlik sonrası, önce öğretmenevi müdürlüğü, sonrada İl Özel İdare Genel Sekreterlik makamları nasip oldu.
Unutmayın ki buralar hep imtihan makamlarıdır. Bulunduğunuz görevlerde tüyü bitmedik yetimin hakkı vardır. Bu hakkı yiyenler dünyada da ahretde de perişan olacaklardır.
MİLLETVEKİLİ OLMAK KÖTÜ BİRŞEYMİDİR?
Sayın Zadoğlu, biz sizin arkanıza almış olduğunuz siyasi güçle milletvekili olmanız size yakışır mealinde bir yazı yazdık, bu çok denklemli, karmaşık ama sonuçta kendine göre gayet başarılı yönetme kabiliyetiyle gerçekten çok zeki ve istediği plana sahip olabilen bir yöneticisiniz.
Öğreniyoruz ki, Güçünüz arttıkça Sayın Bilgiç'e yakın Belediye Başkanlarına bile ayar vermeye çalışıyormuşsunuz, yine gözlemliyoruz ki siz Sayın Süreyya Sadi Bilgiç hariç, astınız, üstünüz, seçilmiş, atanmış farketmeksizin hedefe koyduğunuz herkesi istediğiniz noktaya çekebiliyor, dilediğiniz gibi Sayın Bilgiç'in etrafını organize edip onun halkla olan bağına bile ayar verebiliyorsunuz.(Sayın Şakir Aksöz buna en canlı örneklerden biridir.)
Her fırsatta aynı kareye girebilmek için çaba harcadığınız, Sayın Bilgiç Türkiye'de güçlü bir siyasetçi olmasına karşın, Isparta'da etrafındaki çember nedeniyle güçsüzleşen bir isim haline gelmişse bunun baş mimarı olarak kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Sayın Zadeoğlu Bize göre dahi bir politikacısınız, bu özellikleriniz nedeniyle size yakışacak bir partiden vekil olmanız size çok yakışacaktır. Ve bu hiç ayıp değildir, bu nedenle yazdıklarımızda da darılıp gücenilecek bişeyde yoktur.
Ama Isparta halkı, geçen yıl Özel İdare ile ilgili yolsuzluk iddialarında sizden herhangi bir açıklama gelmeyice size darılmıştır, gücenmiştir...
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SİYASİ YAPILANMASI KELİMESİNİN SEÇİLME SEBEBİ NEDİR?
Sayın Genel Sekreter'in yollamış olduğu RESMÎ evrakta bir diğer dikkat çeken nokta ise Türkiye'nin en Büyük Siyasi Yapılanması olan bir parti'nin yöneticilerine aşağılayıcı ifadeler kullandığımız iddia edilmiş olsa da, Haber32 takipçileri bilir ki biz şirket yöneticileri olarak her zaman seçilmiş kişilere sevsekte sevmesekte saygı gösteririz. Ama okuyucularımız şunu da çok iyi bilmektedir ki, şehri dizayn etmye çalışan frekansı uyanı arşa çıkarıp, beğenmediğine yaşama şansı tanımayan insanlardanda hiç hoşlanmayız.
Haber32 olarak, olay karede yer alan Sayın İl Genel Meclisi Başkanı Serkan Keskin ve Sayın Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Furkan Cem Er, bizim yol ve dava arkadaşımızdır, kendileriyle ticaretlerimiz, ortaklıklarımız, dostluklarımız olmuştur. Konu haberde kendilerini asla hedef almadık, isimlerini bile yazmadık, orada yapılan hata'da ayıpta sayın başkanların değil, sizindir.
Evet makam Özel İdare Olabilir, sizin mıntıkanız olabilir ama, o karede olması gereken o şekilde baş köşede zatı al-i niz oturarak değil tüm tarafların tercihen ayakta, yan yana eşit şekilde resmedilmesi gerekir. Çünkü biz oy verenler o makama sizi seçmedik, sizi orada siyesetten üstün görmek hoşumuza gitmez, siz atandınız bir kararnameyle geldiniz, yine bir sabah öyle gideceksiniz, onlar seçildi, biz seçtik, halk seçti ve yeniden seçim olana kadar kimse onları gönderemez. Nitekim bu husustan tek rahatsız olan biz değiliz, Sayın Bilgiç'e ve Sayın Recep Özel'e yakın bazı siyasetçilerinde bu karenin etik olmadığı tepkisi bize ulaşmasıyla bunu haberleştirdik.
Siz bu yolladığınız RESMÎ olması gereken ancak mektup diliyle yazılan yazıda birkez daha şahsi ve yine operasyonel davrandınız, bir partiye göz kırptınız, bakın sizinle derdim yok, burada bana dokunmaya çalışan bir gazeteye ayar veriyorum dediniz ama, devlet yazışmalarında bu şekilde bir partiye göz kırpmak yanlıştır, hatalıdır, suçtur.
Siz, Kurumunuz adı ve Logosuyla göndereceğiniz herhangi Resmî üst yazıda bir parti'ye methiyeler düzemez, herhangi bir partiyi eleştiremezsiniz. Hele bunu yapan doğallıkla, içtenlikle değil de ayara ayar vermek için yapmışsa bu suç teşkil etmekte ve yetkililerce üst makamlarca gözden geçirilmelidir.
ZADEOĞLU'NUN BU İLK DEĞİL AMA, DİLERİZ SON ÇABASI OLUR
Mahmut Zadeoğlu'nun bizimle ilgili ilk tasarrufu değldir bu hadise;
Zira her dönem Isparta'da onun sevmediği istemediği çatlak sesi çıkaran sadece biz varız bu yüzden Sayın Genel Sekreter, Dönemin Valisi Şehmus Günaydın zamanında da yine bizim bir haberimizden hoşlanılmadığını bizzat tarafımıza ifade ederek yine bize mahsus bir ambargoya imza atmıştı. Ayrıca geçtiğimiz yıl Özel İdare İP Adreslerinden Haber32'ye ve yöneticilerine olur olmaz, suç teşkil eden iftira ve hakaretler içeren saçma sapan yorumlar yazılmıştır.
Biz, Haber32 olarak 2004 yılında yayın hayatımıza başladığımızda Korkmadan Cesurca sloganıyla yola çıktık, biz bu yolda çok maddi bedeller ödemekle tehdit edildik, çokta haksız maddi manevi kayıplar yaşadık ama bu yaşadıklarımız bizi hiçbir zaman güce tapan yapmadı yapmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü bizim herzaman klavuzumuz olmuştur.
''Gençler, Sakın ha makamların önünde eğilmeyin. Allah'tan başka önünde eğileceğimiz hiç bir kudret yoktur. Sakın ha! Mezhep ayrıcalığına düşmeyin... Bizde İslam'dan başka hiçbir şey yok. Bizi bölmek isteyenlerin oyununa gelmeyin.
Bizi Kürt dediler, Laz dediler, Arap dediler.. ve bizi birbirimize düşürdüler. Biz sadece yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışın mensuplarıyız. Rabbim bizi yaratılmışların en şereflisi olarak yarattı.''
Mahmut Hoca; Biz hiçbir zaman güce tapmadık, duruşumuzu bozmadık, halkı kine nefrete sürüklemedik, alevi sunni, Kürt, Türk ayrımı yapmadık. Siz sayın Süreyya Sadi Bilgiç'i ve Sayın Recep Özel'i tanımazken bizler onlarla yol yürüdük günlerce karşılık beklemeksizin haberlerini yaptık, hiçbir siyasetçinin yanına yanaşıp, kimseyle bağını koparmaya çalışmadık, siyasetten güç alıp şahsi işlerimizde kullanmayı aklımızın ucundan geçirmedik, kişi kendinden bilir işi atasözünü buraya bırakalım.
Başlıkta da yazdığımız şekilde Genel Sekreterinin bizimle ilk uğraşı değildir ama son olduğunu düşünüyoruz. Umudumuz, kısa zamanda Isparta kendisinden bir kararname ile kurtulacaktır.
ÖZEL İDAREDEN HABER32'YE ATILAN AHLAK DIŞI VE SUÇ İÇEREN YORUMLAR VAR
Dönem dönem çeşitli tarihlerde ve son olarakta 10.09.2021 tarihinde Haber32'ye atılan çeşitli suç oluşturan yorumlar için o tarihte mahkemeden İp tespiti istedik. Ekte göreceğiniz şekilde yorumların yazıldığı İp adresi Isparta İl Özel İdaresi olarak çıktı.
O tarihte çeşitli dostların araya girmesiyle bu suç içeren yorumlar üzerinde çok durmadık, ama yorumları yazan kirli ellerin kim olduğunu bilmiyorda değiliz.
SAYIN BİLGİÇ'E ve RECEP ÖZEL'E SESLENİYORUZ
Sayın Vekillerimiz, 2015 Yılında mutabık kalarak ilimize Mahmut Zadeoğlu'nu Özel İdare Genel Sekreteri olarak atadınız, başlangıçta herşey iyi başladı ama ilerleyen yıllarda Sayın Genel Sekreter arkasına aldığı siyasi güç sayesinde güçlenmiş, cesaretlenmiş, çeşitli pozisyonlara hakimiyet kurmuş ve güç zehirlenmesi belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştır.
Değerli Vekillerimiz Sayın Süreyya Sadi BİLGİÇ, Sayın Recep ÖZEL, Sayın Valimiz Aydın BARUŞ, sizlere sesleniyoruz!!!
Cumhurbaşkanımız yer sofralarına otururken, küçüklerinin ellerini öpüp gönüller kazanırken, Isparta Valimiz Sayın Aydın Baruş, vatandaşların ayağına gidip kapı kapı işyerleri fabrikaları ziyaret ederken, sizler her Isparta ziyaretinizde kısıtlı zamanlarınızda köy kasaba ziyaretlerinizle vatandaşlarla dertleşirken,
Isparta'ya hizmet etsin diye atadığınız genel sekreter devasa bütçe'nin, emrindeki personellerin, hergün bi emriniz varmı diyen müteahhitlerin başdöndüren trafiğinden kaynaklı olacak bir güç zehirlenmesine girdi.
Örneğin, daha önceleri mesai yaptığı mesai arkadaşlarının hocam demesine bozuluyor, mecbur değilse yada Sayın Bilgiç yoksa ortamda onlarla görüşmüyor,
Artık Makamına Kabul Ettiği Başkanlara ayar vermeye kalkıyor, pahallı purolarını tadarken rahatsız edilmemek için muhtarları kabul etmiyor.
Başkanların karşısında külhan beyleri gibi tesbih sallıyor. Makama yakışmayacak çok çeşitli davranışlar sergiliyor.
Daha çoğaltılabilecek maddi, manevi, çok örnek var ancak, yemin edebiliriz de, ispatlayamayız şeklindeki örneklerden dolayı buraya yazmayı uygun görmüyoruz.
Artık atadığınız sayın Genel Sekreter çok büyük bürokrat oldu. Isparta çok küçük kaldı kendisine, Onu daha güzel bir görev için lütfen onurlandırınız ve Ispartamızdan daha güzel yerlere görevlendiriniz.
BİR DÖNEM ISPARTA'NIN GOOGLEDE ÜST SIRALARA ÇIKMASINA KATKI SUNDU AMA NASIL?
Yeniçağ Gazetesinden Bir Köşe Yazısı.. (ALINTI)
21 Nisan 2021 Çarşamba
Yerel yönetimlerdeki iş ve eksiklikleri gidermek, en ücra köylere bile alt yapı hizmetlerini götürmek için kurulmuşlardır İl Özel İdareleri.
Daha önceki yazılarımda İl Özel İdareleri ile ilgili birçok bilgiyi kaleme almıştım hatırlarsanız.
Bu sefer elime ilginç bir dosya ulaştı.
Araştırdım, teyit ettim, taraflarla konuştum.
Savcılığın bir inceleme başlattığını öğrendim.
Yıllardır yolsuzluk yazıları yazan biri olarak hazırlanan raporun çok kapsamlı olduğunu belirtmek zorundayım.
Aktarayım…
İddia şu: Isparta İl Özel İdaresi nerdeyse tüm ihaleleri bir aile ve bu aile ile akrabalık bağı bulunan kişilere veriyor. Dışarıdan gelen kişilerin ihaleye girmesi veyahut ihaleyi alması neticesinde de türlü baskı ve cezalar ile yıldırılarak bahse konu ailenin temsiliyetindeki kişilerde kalması sağlanıyor.
Yapılan ihaleler neticesinde biten işlerin kontrolünü de yıllardır aynı kişi yapıyor. Bu kişi ailenin sahip olduğu şirketlerin tamamının kontrolörü... İl Özel İdaresi'nde çok daha fazla kişi var olmasına rağmen tek bir kişi bu işi üstlenmiş. Bahse konu bu kontrolör hakkında şirketlerin işlerinde iş artışları yapmak sureti ile haksız kazanç sağladığı ve kamunun zarara uğratıldığı da iddia edilmiş.
Bahse konu firmaların vergisi ödenmemiş, faturası uygun kesilmemiş yasalara aykırı iş deneyim belgeleri Isparta İl Özel İdaresi'nden alındığı da iddialar arasında…
Yapılan işlerde kusurlu imalatların bulunduğu buna göz yumulduğu da belirtilmiş.
Hatta raporda, okulların yapımında binaların beton ve demirinden eksiltildiği, bodrum perdeleri ve sığınak perde duvarlarının inceltildiğinin anlaşılmaması için önüne tuğla duvar örüldüğü böylece duvarların kalın gibi görünmesinin sağlandığı belirtilmiş.
Düşünebiliyor musunuz çocuklarımızın olduğu binalarda bunları yapmışlar.
Tüm bu vahim iddialar ile ilgili incelemeler de yapılmış ancak incelemeye gelen kişiler kontrolör ile aynı yerde görev yapan mesai arkadaşları olduğu için olayın üzeri örtülmeye çalışılmış. Şayet merkezden bağımsız bir inceleme heyeti ile, vahametinin boyutunun ortaya çıkarılacağı belirtilmiş.
Olayın en kısa özeti bu…
Gelin bir de benim öğrendiklerimi aktarayım…
Isparta'da uzun yıllardır ticaret yapan ve yaptığı işler ile adından sıkça söz ettiren bir aile şirketleri topluluğu var.
İlk şirket ailenin de büyüğü olan B*** İnşaat, oğluna ait M** Mimarlık, köylüsü K***** Deri, kardeş D*** Yapı, yeğenin kocasına ait S.G**** İnşaat, kardeşin oğluna ait A.K. ve yine oğul şirketi A**** Mimarlık.
B*** İnşaat'ın sahibi, 9 oğlu ile geniş imkânlara sahip bir aile. Hatta iddia o ki kontrolör bu ailenin şahsi aracı ile Mardin seyahatine dahi çıkmış.
İş artışları, projelerdeki istenilen imalat değişiklikleri, eksik imalatlar, kusurlu imalatlar, şartnameye uymayan işler kontrolör tarafından çözüme kavuşturulmuş.
Fakat Türkiye'de ortalama güçlendirme işleri yüzde 25-29 tenzilatla giderken Isparta'da yüzde 1-3'lere işler verildiğini gördüm. Ve bu işlerin neredeyse tamamında iş artışları yapılmış. Bu ihalelere kimler davet edildi acaba diye incelediğimde ise birkaçı hariç yalnızca şikayete konu olan iddialarda yer alan şirketlerin olduğunu gördüm.
Mesela…
18 Aralık 2019'da yapılan (2019/661556 ihale kayıt numaralı) Davraz Kayak Merkezinde Günübirlik Tesis İsnat Duvarı yapımı işi. İhale 21/B usulü ile yani yangın sel deprem gibi afet durumlarında kullanılması gereken davet usulü ile yapılmış. İhale için 4 firma davet edilmiş. İhaleyi B***** İnşaat 608 bin TL bedel ile kazanmış. Yaklaşık maliyeti ne kadar derseniz 639 bin TL. Tenzilat oranı yüzde 1 dahi değil. Açık ihale yapılmış olsaydı tenzilat oranı yüzde 20-30 olacaktı.
22 Haziran 2020'de yapılan (2020/303032 ihale kayıt numaralı) Gönen Fen Lisesi Pansiyon Binası Güçlendirme yapım işi. İhale yine 21/B usulü ile yapılmış ve akraba olan 4 firma davet edilmiş. İhalenin yaklaşık maliyeti 1 milyon 277 bin TL. İhale sonucunda K****** Deri adlı firma ihaleyi 1 milyon 240 bin TL'ye almış. İhaleyi kazanan firma B**** İnşaat'ın öz yeğenin ortağı... Soyadları tutmasa da akrabalık bağları var.
Başka ihale (2020/312073). Aynı usul 21/B yaklaşık maliyet 778 bin TL. İhaleyi Beşir İnşaat'ın oğlunun sahip olduğu M** Mimarlık 765 bin TL'ye alıyor.
Bir diğeri. (2020/478877) Usul yine 21/B. Yaklaşık maliyet 1 milyon 41 bin TL. İhaleyi yine Beşir İnşaat 1 milyon 30 bin TL bedel ile alıyor.
Bunun gibi onlarca ihale mevcut. Bu ihalelere oğul, baba, damat, kuzen, hemşeri vb. katılıyor daima. Başka firmaların olduğu ve işleri başkalarının aldığı işler de var. Ya alt yüklenici oluyor ya da perde arkasında duruyor. Bunlar çok kolaylıkla ispat edilebilir işler.
Başka örnek vermek gerekir ise Valilik Konağı Tadilat İşi, 7 parçada bir ay içinde doğrudan temin yöntemi ile yaptırılmış. İşi yapan firma M** İnş. Bu işler doğrudan temin yöntemi ile yaptırılamaz.
Bunun gibi çok fazla örnek mevcut. Bu konular ile ilgili bahse konu kişileri aradım ancak konuşmak istemediklerini belirttiler.
Isparta İl Özel idaresi Genel Sekreteri ile görüştüm.
İddiaları sorduğumda ise ihalelere belirli isimlerin davet edildiğini doğruladı. Bunun nedeninin işin ehli kimselere teslim etme gayesi olduğunu, daha önce başka firmalara teslim edilen işlerde büyük sorunlar yaşandığını, hizmetlerin aksadığını ve firmalara cezai yaptırım uygulamak zorunda kaldıklarını beyan etti.
Bu işin daha devamı var. Yerim kalmadığı için genel bir çerçeve çizmeye çalıştım. Fakat art arda gelecek yazılarımı takip edebilirsiniz.
Ortada yüz milyonlarca liralık bir usulsüzlük söz konusu…