Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü bünyesinde Hat Sanatı, Tezhip Sanatı ve Halı Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Ana Sanat Dallarında öğrenim gören öğrenciler, yaşadıkları ‘formasyon’ mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulunda.
Öğrencilerin avukatları aracılığıyla yaptığı basın açıklaması şu şekilde:
“Türk kültürünün yaygınlaştırılması ve geleneksel dokumuzun korunması amacına en çok hizmet eden güzel sanatlar fakülteleri bünyesindeki Geleneksel Türk Sanatları bölümünde okuyan öğrenciler, çeşitli bürokratik engeller ve hukuka aykırı kararlar nedeniyle mağduriyet yaşamaktadırlar.
Kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması ve kadim değerlerimizin yeniden topluma kazandırılmasında önemli görevler üstlenecek geleceğin sanatçılarının mezuniyet ve formasyon eğitimi ile ilgili sorunlarının öncelikle ve ivedilikle çözülmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü bünyesinde Hat Sanatı, Tezhip Sanatı ve Halı Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Ana Sanat Dallarında öğrenim gören öğrencilerin 2022-2023 bahar yarıyılından itibaren almaya başladıkları formasyon eğitimleri, bölümlerinin formasyon kapsamından çıkarıldığından bahisle sonlandırılmış durumdadır.
Üniversite yönetimi her ne kadar sorunun Milli Eğitim Bakanlığı’ndan kaynaklandığını ileri sürse de gerçek durum farklıdır. Şöyle ki;
SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, 2022 yılına kadar bölüm başlığı kullanmak suretiyle yetenek sınavı ilanını çıkmış, öğrenci kabul etmiş ve bu öğrencilerin mezuniyet diplomalarında da bölüm adı yer almıştır. Ancak bu tarihten sonra hangi saikle olduğu halen bilinmeyen ve bir karar alınmış ve Hat Sanatı, Tezhip Sanatı ve Halı Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Ana Sanat Dalları adı altında -yani Geleneksel Türk Sanatları- başlığı yer almaksızın öğrenci kabulüne başlanmıştır. Bu öğrencilerin YÖKSİS, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversite sistemindeki kayıtlarında bölüm adı çıkarılmıştır. Dolayısıyla bu tarihten sonra giriş yapanların mezuniyette aldıkları diplomalarda bölüm adı olmaksızın sadece ana sanat dalı adı yer alacaktır.
Bilindiği gibi öğretmenlik alanları ile öğretmen atanacakların mezun olmaları gereken bölümlerin neler olacağı Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunca belirlenmektedir. Kurulun 9 sayılı Kararının ekinde yer alan tabloda 29. ve 94. satırlarda; Geleneksel Türk Sanatları ve Geleneksel Türk Sanatları bölümlerinden mezun olanların “geleneksel sanatlar” ve “geleneksel Türk sanatları” derslerini okutabilecekleri düzenlenmiştir. Dolayısıyla mevcut mevzuat, bölüm mezunlarının öğretmen olarak atanmalarına engel değildir. Ancak bunun sağlanması için öğrencilerin MEB, YÖK ve üniversite kayıt sistemlerinde ve nihayet diplomalarında bölüm isimlerinin yazılması ve bölüm mezunu olarak görülmeleri gerekmektedir.
Konu 2022-2023 bahar yarıyılının başında formasyon eğitimi nedeniyle gündeme geldiğinde Üniversite’nin adım atmaması üzerine öğrenciler, haklarını YÖK ve Talim Terbiye Kurulu bünyesinde aramışlar ve her iki kurumun olumlu görüşleri doğrultusunda Üniversite bünyesinde formasyon derslerini almaya başlamışlardır. Bu kapsamda öğrenciler ders yükü artmasına ve derslerin zor olmasına aldırmadan özverili ve gayretli bir şekilde söz konu eğitimin iki dönemini başarıyla tamamlamışlardır. Eğitimlerinin son aşaması olan staj aşamasında aynı sorun tekrar gündeme gelmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Üniversiteye gönderilen bölüm öğrencilerine herhangi bir okulda staj yaptırılamayacağına dair yazı üzerine Fakülte yönetimi, öğrencilerin formasyon eğitimi kapsamından çıkarıldıklarına dair cevap vererek bütün kapıları kapatmış durumdadır.
Elbette Talim Terbiye Kurulu’nun söz konusu tabloda ilgili ana sanat dallarını isimleri ile belirtmek suretiyle soruna çözüm bulması mümkündür. Ancak bunun yapılması için gerekli emek ve zaman israfı yerine Üniversitenin, Geleneksel Türk Sanatları bölüm adını kullanmaya başlaması ve kayıtlardaki gerekli düzeltmeleri yapması şeklindeki tasarrufunun usul ekonomisine daha uygun düşeceği de izahtan varestedir.
Yukarıda da belirtildiği gibi sorunun çözümü Üniversitenin yetki alanında olmasına rağmen; SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi yönetimi, öğrencisine daha fazla kariyer imkânı sunan ve böylece daha çok tercih edilen bir fakülte olmak yerine öğrencilerinin mağduriyet yaşamasına göz yummaktadır. Üstelik bu yapılırken SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü resmi internet sitesinde yer alan bölüm ve ana sanat dallarının tanıtımına ilişkin sayfalardaki yanıltıcı bilgiler yayınlanmaya devam etmektedir. Sayfalardaki tanıtımlarda; aday öğrencilerin Geleneksel Türk Sanatları bölümü mezunu olabilecekleri ve hatta mezun olduklarında öğretmen olarak çalışabilecekleri bilgileri yer almaktadır. Bu açıklamanın yapıldığı bugün dahi söz konusu bilgiler Fakülte sayfasında mevcudiyetini korumaktadır. Dolayısıyla SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesini tercih eden mevcut öğrenciler de söz konusu resmi internet sayfasındaki bilgilere güvenerek tercih yapmışlar ve yetenek sınavında da başarılı olmak suretiyle okula kayıt yaptırmışlardır.
Altında Hat Sanatı, Tezhip Sanatı ve Halı Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri programlarından hiçbirisinin olmadığı bir Geleneksel Türk Sanatları bölümünün olması mantığa ters ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda söz konusu program öğrencilerinin doğal olarak Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğrencisi ve mezunu olduklarının kabulü gerekmektedir.
Benzer sorunlar ülkemizdeki farklı üniversiteler bünyesinde de yaşanmasına rağmen söz konusu üniversite yönetimleri öğrencilerinin mağdur olmaması için gereken düzenlemeyi yapmış ve bölüm mezunu olmalarını sağlamıştır. Bu üniversitelere örnek olarak; Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Uşak Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi verilebilir. Yine SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesinin önceki yıllar öğrencileri de formasyon eğitimi alarak öğretmen olarak atanabilmişlerdir. Dolayısıyla mağdur öğrenciler; bir yandan diğer üniversitelerin güzel sanatlar fakültelerindeki öğrenciler bir yandan da kendi okullarından önceki yıllarda mezun olan öğrenciler karşısında eşitliğe aykırı bir muameleye maruz bırakılmaktadırlar.
Öte yandan mağduriyet yaşayan öğrencilerimizin, formasyon eğitimi alamamaları nedeniyle sadece Milli Eğitim bünyesinde değil; halk eğitim merkezlerinde ve benzeri özel kurslarda da öğretmenlik/öğreticilik yapamayacakları ve hatta kendi imkanları ile bu ad altında ders veremeyecekleri de unutulmamalıdır. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı Tezhip Kurs Programında eğitimcilerin niteliği başlığı altında Geleneksel Türk Sanatları bölümü mezunu olma şartı aranmaktadır. Bunun anlamı şudur: SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Tezhip Ana Sanat Dalı mezunları Tezhip kursu açamayacaklar; ancak başka bir üniversiteden bölüm adı altında mezun olanlar ile SDÜ’nün önceki mezunları açabileceklerdir. Aynı şekilde Hat Ana Sanat Dalı mezunları hat sanatı kursu; Halı, Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri mezunları da halı ve kilim ile ilgili kurs açamayacaklar ve bu alanlarda eğitimci olamayacaklardır. Bu durum, mevcut sorunu yaşayan öğrencilerin mezuniyet durumunda 4 yıl emek verdikleri güzel sanatlar alanındaki yüksek öğrenimlerinin heba olması anlamına gelmekte ve vicdana, hukuka ve hakkaniyete aykırı bir mağduriyete sebep olmaktadır.
Yaşanan mağduriyetin çözüme kavuşturulmaması halinde, aday öğrencilerin SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’ne olan ilgisinin zamanla azalacağı, Fakültenin ilgili bölümünün bir süre sonra öğrenci bulamayacağı ve belki de öğrenci olmamasından dolayı kapanacağını tahmin etmek zor değildir. Nitekim makul düşünen hiçbir öğrencinin kariyer imkanları bu denli kısıtlanmış bir bölümü tercih etmesi beklenmemelidir.
Bütün bu sebeplerle Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü bünyesinde Hat Sanatı, Tezhip Sanatı ve Halı Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Ana Sanat Dallarında öğrenim gören öğrencilerin bölüm adı sorununun çözülmesi ve devamında formasyon eğitimi almalarının sağlanarak öğretmen olabilmelerinin önünün açılmasını talep ediyoruz.