Atlara olan sevgisi ve bağlılığı, yaşadığı zorluklara rağmen hiç azalmadı. 9 yaşında ata bindiği ilk günlerden itibaren bu sporu hobi olarak benimseyen Ayçin, bugün de bu tutkusunu sürdürmekte kararlı. Ali Ayçin’in at biniciliğiyle tanışması, çocukluk yıllarına dayanıyor. Küçük yaşlarda başladığı bu spor, zamanla hayatının önemli bir parçası haline geldi. Ancak bu at biniciliği her zaman kolay olmadı. Aycin, ata binerken sol köprücük kemiğini kırdı ve sağ kolunun ısırılması gibi zorlu durumlar yaşadı. Ama bu zorluklar, onun atlara olan sevgisini ve bu spora olan tutkusunu asla sarsmadı. Ayçin, "Ata binmenin talishiz yönleri var. Ama benim atım davul ve zurna sesini duyunca oynuyor. Bunu gördüğüm zaman bütün olumsuz şeyleri unutuyorum" dedi.
Ayçin, “Atlar benim için sadece bir hobi değil, hayatımın bir parçası. Onlarla geçirdiğim her an bana büyük bir dinginlik sağlıyor. Bu sevda, benim hayatımın her alanına yansıyor” dedi.
Asıl mesleği vinç operatörü olan Ayçin; “Vinç operatörlüğü işim, at biniciliği ise tutkum. İkisini bir arada yürütmek bazen zorlayıcı olabiliyor, ama her iki alanda da başarılı olmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.