AK Parti Milletvekili Aday Adayı Ziraat Yüksek Mühendisi Erdem Erman:
Tarımdaki sorunların püf noktalarını biliyorum
Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Aday Adayı Yüksek Mühendis Erman Erman, tarım alanında bilgi ve donanımlarını Isparta’ya aktarmak için projelerini tek tek açıklıyor.
Ak Partide, Ziraat politikalarında öne çıkan Yüksek Mühendis Milletvekili Aday Adayı Erdem Erman, Kanal 32 TV’de yayınlanan Birebir Programında Gazeteci İsmail Altunbaş’ın konuğu oldu. Adaylığı öncesi bir takım ziyaretlerde bulunan ve yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Erman, “Eğirdir ve Gelendost olmak üzere, diğer yerlerimizde de elma yetiştiriciliği yapılıyor. Türkiye’nin 1 milyon yıllık bir elma üretimi depomuz var. Türkiye’deki elma üretiminin dörtte birini Isparta karşılıyor’’ dedi.
Üretimi ve pazarlamayı bir bütün olarak gören AK Parti Milletvekili Aday Adayı Erman, tarımdaki püf noktaları A’dan Z’ye anlattı:
‘’Üretim ve pazarlama bir bütündür aslında, bu bir zincir halindedir ve halkaları vardır. Öncelikle bizim elmada kalite, üretim ve hasat sorunumuz var. Hasat zamanı % 50’ye yakın kaybımız var. Elmayı daha değerinde satabilmemiz için daha çok ihracat yapmamız gerekir. Bu hasattaki sorunu çözmemiz için el birliğiyle çalışmamız gerekir. Bu bir milli servettir. İlgili kurum ve kuruluşların sahaya inip çiftçimizi ve elma işçisini bilgilendirmesi ve bu olayı çözmesi gereklidir.
Tarımsal üretimde ve pazarlamada model olmuş ülkeler var. Hollanda ve İspanya gibi. Oradan heyetlerle de görüşmelerimiz oldu. Üretim ve pazarlama zinciri tamamen üretici birlikleri ve kooperatifler üzerinden yapılıyor. Bizde bu sistem komisyonculuk ve hal sistemiyle ilerliyor.Güzel işletiyorlar bunu kabul etmek gerekir ama bizim üretici birliklerini aktif hale getirmemiz gerekiyor.
Isparta kooperatifçiliğin temelini atan bir yerdir. Şimdi de kooperatiflerimiz var ama biz onu kurduğumuz şekilde başarıya götürememişiz.
Bu durumu sürdürülebilir kılmamız gerekiyor. Bizim meyve üretici birliklerini konuşmayı bırakıp Isparta’nın gündeminden çıkarmamız lazım. Bu da neden olmuyor; herkesin bu konuda elini taşın altına sokması gerekiyor. İlgili kurum ve kuruluşların, siyasete yön veren insanların öncülük etmesi gerekiyor. Bunun ne kadar önemli olduğunu vatandaşımıza anlatması gerekiyor. Ben hep şunun sözünü veriyorum: ilçe ilçe geziyorum ve tarımcı olduğum için saha adamıyım.
Siyasete yön veren insanlar ve Isparta tarımına yön verecek insanlar bir arada çalışırsa sorunların çözüleceğini düşünüyorum ve bu benim ilk önceliklerimden biri. Diğer bir konu coğrafi işaret, bunu iyi bilmemiz lazım. Eğirdir ve Gelendost elmanın ağırlıklı olduğu yerler. Şimdiye kadar bu coğrafi işareti almamız gerekiyordu ama bu konuda biraz geciktik. Ticaret borsamıza da bir ziyaret gerçekleştirdim, orada da bu coğrafi işaret konusuna değindik. Isparta elması olarak başvuru yapmışlar. Coğrafi işaret yöresel bir şeydir ve küçük bir yere özgü bir şey olursa daha anlamlı olur.
Eğirdir ve Gelendost elmasını başka yerde yetiştiremezsiniz çünkü oranın iklimi, toprağı ve diğer özelliklerine göre aroması, lezzeti ve tadı bir başka olur. Örneğin ne diyoruz: Finike portakalı var, ben o çalışmaların da içinde bulundum. Antalya’nın her yerinde portakal yetişir ama Finike portakalı gibi olmaz. Bizimde yöresel olarak; Gelendost elması, Eğirdir elması şeklinde yöresel olarak alırsak daha iyi olacağını düşünüyorum. Yapacağımız işlerden birisi de bu olmalı. Zaten bunları yaptığımız zaman üretim ve pazarlama zinciri kendiliğinden tamamlanacak.
Çiftçimizin bazı sıkıntıları var Benim o çiftçilerime bir önerim var. Mesela çiftçilerimizin girdiği maliyetlerini konuşuyoruz. Birlik ve kooperatif şeklinde yaptığımız zaman öncelik ne olacak? Çiftçilerimizin ilaç, gübresi, mazotu birlikler aracılığı ile ucuza alınacak. Topluca yapılacak, maliyetleri düşürülecek. Satarken de öyle olacak. Dünya da modern tarım uygulamaları dediğimiz, organik tarım dediğimiz modern tarım yöntemleri var. Artık tarımın hangi alanında olursa olsun Dünya’da bu uygulanıyor.
Mesela Antalya Kumluca da bunlar gerçekten hayata geçirilmiş, en kapsamlı şekilde de uygulanan şeyler. Bunları da artık biz Isparta tarımda da uygulamamız gerekiyor, neden? Çünkü biz diyoruz Gölü’müzün suyu çekildi, kuruyor ne yapacağız? işte Gölü’müze de bunları yaparsak hem tarımsal üretimimizi sağlıklı bir şekilde, Dünya’nın kabul ettiği bir şekilde yapmış olacağız hem de doğamızı koruyacağız.
Bu organik tarım bize ne sağlayacak? Dünya da nüfus artışı hızla ilerliyor. Bunun dışında küresel ısınma diye bir şey var. Nüfus artışı hızlı küresel ısınmanın getirdiği kuraklık gibi nedenlerle artık gıda üretimi çok az. İnsanların kültür ve medeniyet seviyesi değişiyor. Tüketici ne diyor? Ben yediğim ürünü nerede üretilmiş, hangi şartlarda üretilmiş, ne yapılmış bunları bilmek istiyorum demiş. Bunlarda da izlenebilirlik durumlar gerekiyor.
Tarımda masa başında olmaz, mutlaka tarım ve tarım alanında çalışan paydaşların, kurum ve kuruluşların saha da olması gerekir. Eğitim ve yayın faaliyetlerimizi arttırmamız gerekir. Ben idarecilik yaptığım sürece çizmelerim arabamın bagajından eksik olmadı. Böyle yerlerde çalışan arkadaşların da bunu benimseyip buna göre çalışması gerekir. Tekrar buradan meslektaşlarımıza da iletelim. Isparta’mız da bir eksiklik var bunu da değerlendirmeye alıp sahaya lütfen çıksınlar diyelim.
Üretim planlaması bizim artık bunu konuşmaktan ziyade hayata geçirmemiz gerekiyor. Sadece Isparta için değil bütün ürünlerimiz için. Hiç zaman kaybetmeden üretim planlamasını yapmamız gerekiyor. Gül konusuna gelirsek, bizim 18 bin ton üretim kapasitemiz var. Bunlar hem tarımsal üretim olmakla birlikte, aynı zamanda bize turizm hareketliliği de yarattı. Davraz Kayak merkezi sezonluk bir yer olmaktan çıkıp yıl boyu faaliyetler yapabileceğimiz bir yer olmalı. Isparta kötü sorunlara karşı önlemlerini almalı.
“TÜM, İLÇE MÜDÜRLERİMİZ BÜNYESİNDE TOPRAK, YAPRAK VE SU ANALİZİ YAPAN LABORATUVARLAR KURACAĞIZ”
Üreticilerimiz ve çiftçilerimiz için bir fiyat projemiz var. Sayısız ilaç ve gübre kullanımı olmayacak bir sistem kurulmalı. Bu sistem aynı zamanda Eğirdir Gölü’müzü de koruyacak. Ben söz verdim, bu iş için uğraşacağız. Tüm ilçe müdürlüklerimiz bünyesinde toprak, yaprak ve su analizi yapan laboratuvarlar kuracağız. Çiftçimizin toprağını, suyunu analiz ettirebileceği bir sistem olacak ve ziraat mühendislerimiz bunları raporlayacak. Böylelikle gereksiz gübre kullanımının önüne geçeceğiz’’’ dedi.
Tüm kurum ve kuruluşların sahaya inmesi gerektiğini önemle belirten Milletvekili Aday Adayı Erman ,özellikle tarım alanında kuruluşların sahada daha verimli çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.