Isparta

Teravih namazının ilk gününde tarihi Mimarsinan camii doldu taştı

Ramazan gecelerinin baş tacı teravih namazı dün akşam başladı. Yatsı namazı ile birlikle başlayan teravih namazında Isparta'daki camiler doldu taştı.

Abone Ol

Ramazan ayı huzuruyla bereketiyle geldi. Dün akşam yatsı namazı ile birlikle teravih namazlarıda kılınmaya başladı. Isparta'da Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen'in öncülüğünde restorasyon çalışmaları tamamlanmak üzere olan tarihi Mimarsinan camii cemaatle doldu taştı.

BAŞKAN BAŞDEĞİRMEN TERAVİH NAMAZINI MİMARSİNAN'DA KILDI

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ilk teravih namazını Mimarsinan camiinde kıldı. Cami çıkışı vatandaşlarla sohbet eden Başkan Başdeğirmen, tarihi camide incelemeler yaptı.

KURRA HAFIZ SUAT SARICA FARKLI MAKAMLARDA ENDERUN USULÜ İLE TERAVİH NAMAZI KILDIRIYOR

Vatandaşlar tarihi camide ibadetlerini yaparken İstanbul'dan ilimize üniversite eğitimi için gelen geçici görevlendirme ile Mimarsinan Camiin'de görev yapan uzman imam Kurra Hafız Suat Sarıca'nın hicaz, rast, uşsak, saba, hüseyni, acem aşiran ve segah makamlarıyla cemaatin kulaklarının pası silindi.

Enderun usulü ile kılınan tervih namazında Isparta Belediyesi mescidi görevlisi müezzin-kayyım Said Kılınç'ın sesiyle namaz kılanlar mest oldu.

      

İşte Ramazan'ın huzur secdesi Teravih namazına dair önemli bilgiler...

Kameri aylardan biri olan ramazan ayı Müslümanlarca kutsal sayılan bir aydır. Zira tüm insanlığa hidayet rehberi olan Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmış, oruç bu ayda farz kılınmıştır.

Vahyin ilk zamanlarından beri her geceyi namaz ibadetiyle geçiren Hz. Peygamber (s.a.v), hicretin ikinci yılında orucun farz kılınmasının ardından Ramazan gecelerinde kıldığı namazları neredeyse gece boyu sürecek kadar uzun tutmuş, ashabını da ramazan gecelerini bu şekilde ihya etmeye teşvik etmiştir.

Daha sonra “teravih” adıyla anılacak olan bu ibadete, başta Resûlullah’ın ashabı olmak üzere ümmet büyük bir teveccüh göstermiştir.

Teravih namazı nedir?

Sözlükte “rahatlatmak, dinlendirmek” manasında olan terâvîh ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan namazı ifade eder.

Hadislerde “kıyâmü şehri ramazân” (ramazan ayının namazı) veya “ihyâü leyâlî ramazân” (ramazan gecelerinin ihyası) diye anılan bu namaza dört rek‘atta bir dinlenme amacıyla biraz oturulduğundan (tervîha) teravih denmiştir.

Peygamberimizin,“Kim, inanarak ve sevâbını Allâh’tan umarak Ramazan gecelerini ihyâ ederse, geçmiş günâhları affolunur.” (Buhârî, Terâvih, 46) buyurarak, Ramazan gecelerinin ihyası olan Teravih namazına da dikkat çektiği anlaşılmıştır.

Teravih namazı, kadınların da erkeklerin de gerek evlerinde, gerek camiye giderek kılabildikleri mühim bir sünnettir.

Hz. Peygamber(s.a.v) Teravih namazını nasıl ve nerede kılmıştır?

Hz. Muhammed (s.a.v)'in eşi Hz.Ayşe (r.anh) şöyle anlatır:

Allâh Resûlü, Ramazan ayında bir gece mescidde nâfile namaz kılmıştı. Birçok kimse de ona uyarak namaz kıldı. Sabah olunca ashab, ‘Resûlullâh geceleyin mescidde namaz kıldı.’ diye konuştular. Efendimiz ertesi gece de namaz kıldı. Halk, yine bunu konuştu; katılanların sayısı da iyice arttı. Üçüncü veya dördüncü gece insanlar yine toplandı. Öyle ki mescit, onları alamayacak hâle gelmişti. Ancak Resûl-i Ekrem bu gece yanlarına çıkmadı. Sabah olunca Efendimiz:

“Yaptığınızı gördüm. Yanınıza çıkmaktan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır.” buyurdu.” (Buhârî, Terâvih, 1; Müslim, Müsâfirîn, 177)

Buradan yola çıkarak peygamberimizin ümmetinin üzerine titrediğini, her zaman her hareketinde ümmetini düşündüğünü söyleyebiliriz. İslâm asla zorluk değil, bilakis kolaylık dinidir…

Teravih ne zaman camiilerde kılınmaya başlandı?

Teravihin tek başına kılınmasına Hz. Ebû Bekir döneminde devam edilmiştir. Bu uygulamanın camide meydana getirdiği dağınıklığı gören, artık farz kılınma ihtimali bulunmadığını ve Resûl-i Ekrem’in konuyla ilgili sözünden çıkan anlamı dikkate alan Hz. Ömer 14 (635) yılında Übey b. Kâ‘b’dan cemaate teravih namazı kıldırmasını istemiş ve bu uygulama günümüze kadar sürmüştür.

Teravih namazı kaç rekattır, ne zaman kılınır?

Teravih namazı 8 rekattan 20 rekata kadar kılınabilir. Teravih namazı bi nevi gece namazı olduğundan isteğe göre daha fazla da kılınabilir.

Hastalar, yaşlılar ve gücü yetmeyenler bu namazın sevabından mahrum olmak istemezlerse 8 rekat olarak kılabilirler. Önemli olan niyettir. Genel islami yaklaşımı da yeri gelmişken hemen şuraya yazalım: Ameller niyetlere göredir..

Teravih namazı gece namazı olmasından ötürü yatsı namazının son sünnetinden sonra kılınmalıdır. Yatsıdan önce kılınmaz.

Teravih namazı sünnet namaz olduğu için kazası da kılınmaz

Teravih namazı nasıl kılınır?

Günümüzde teravih namazı camiilerde cemaatle en güzel şekliyle eda ediliyor. Fakat elbette tek ya da evde ufak bir cemaatle kılınabilir. Sizler için teravih namazının nasıl kılınacağını da yazdık. İşte teravih namazının kılınışı...

2 Rekatlık Teravih namazının kılınışı
Evimizde bu namazı kıldıran bir  imamımız varsa, ‘Niyet ettim Allah rızası için teravih namazı kılmaya, uydum hazır olan imama’ diye niyet ederiz.

Eğer tek başına kılıyorsak, ‘Niyet ettim Allah rızası için teravih namazı kılmaya’ deriz ve Tekbir getiririz.

1.Rekat
Subhaneke, Fatiha ve Kurandan en az, kısa üç ayet, veya üç ayet miktarı uzun bir ayet okuruz. Rukûya gideriz ( Subhane Rabbiyel Azîm) Doğruluruz. (Semiallâhu Limen Hamideh) Secdeye gider (Subhane Rabbiyel Âlâ) , doğrulur, tekrar secdeye gideriz.

2.Rekat
2.Rekata kalkarız. Besmele ile Fatiha suresi okur ve Kurandan ayet okuruz. Rukûya gideriz ( Subhane Rabbiyel Azîm) Doğruluruz (Semiallâhu limen hamideh) Secdeye gider(Subhane Rabbiyel Âlâ) , doğrulur, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu, Allahumme salli, Allahümme Barik ve Rabbena dualarını okuruz. ‘Esselâmu Aleykum ve Rahmetullah’ diyerek sağa ve ve sola selam veririz.

Ülkemizde camiilerde Teravih namazı esnasında her 4 rekat bitiminde sesli salavat getirilir. 4 rekat da sünnet gibi kılınır.

İsteğe bağlı olarak bunu evde teravih kılarken de yapabiliriz.

Çocuklar ve Teravih namazı

Camiilere gelip saf oluşturan küçük cemaatleri unutmamak gerek. Onların birer çocuk olduğunu göz önünde bulundurmalı, hoş görülü davranılmalı,  olumsuz tepkiler velirmemelidir. Teravih kılan çocuklar imamlar ve cemaat tarafından ödüllendirilmeli, bu hevesleri boş geçilmemelidir.

Hz. Peygamber (s.a.v) teravih namazını evinde de sıkça kılmıştır. İftar sonrasında evlerimizi birer mescide dönüştürerek,  cemaat oluşturarak bu mühim sünneti yerine getirebilir, çocuklarımıza da bu atmosferi yaşatabiliriz.

Çünkü yeryüzü bizlere birer mescid kılınmıştır…

455 yıldır İbadete Açık Mimar Sinan Camii

Mimar Sinan’ın Türkiye’deki 72’nci, Isparta'da ki tek eseri: Mimar Sinan Camii… 455 yıldır ayakta. 25 m yükseklikte Kubbe’ye sahip Mimar Sinan Camii’nde hiç sütun yok. 

Isparta’nın önemli tarihi miraslarından biri olan 16. Yüzyıldan kalma Firdevs Bey Camii, Mimar Sinan’ın eserleri arasında sayılmasından dolayı halk arasında ‘Mimar Sinan Camii’ olarak anılıyor. Mimar Sinan Caddesi’nde bulunan caminin banisi, 16 yüzyılın ikinci yarısında Teke ve Hamid sancaklarında yöneticilik yapmış olan Firdevs Bey’dir. Caminin yapım tarihi konusunda 1561 ila 1569-70 tarihleri verilirken tarihi camiyi asıl önemli kılan ayrıntılardan biri de yapımı sırasında cami müştemilatının bir bedesten ve derviş zaviyesi de içerdiği bilgisidir.

ISPARTA’DA MİMAR SİNAN’IN TEK ESERİ 

Mimar Sinan’ın Isparta’daki tek eseri olan Cami, Sakal-ı Şerif açısından da ilkler arasında yer alıyor. Zira Hz. Muhammed’in Sakal-ı Şerif’inin bulunduğu ender camilerden biri de Mimar Sinan 143 yıl önce Hicri 1300 yılında Ispartalı Paşa Seyfi Efendi Mimar Sinan’a Sakal-ı Şerif’i hediye etti.

Sakal-ı Şerif Bayram günlerinin arifesinde ve mübarek gecelerin gündüzünde öğle namazından sonra cemaate ziyarete açılıyor.”

ŞAHANE MİMARİ: Mimar Sinan Camii, duvarların 1 m olması nedeniyle yazın sıcak, kışın ise serinlik doğal yollarla sağlanıyor.

KUBBE 25 M, HİÇ SÜTUN YOK:  Mimar Sinan’da Kubbe’nin 25 m; kaplamaların da ahşap eseri olduğu biliniyor. Mimar Sinan’da hiç sütun yok.

SAKAL-I ŞERİF SAHİBİ: 143 YIL ÖNCE Ispartalı Paşa Seydi Efendi Mimar Sinan Camii’ne Hz. Muhammed’in Sakal-ı Şerif’ini hediye etti. Sakal-ı Şerif bayram günleri arefesinde ve mübarek gecelerin gündüzünde Öğle Namazı’ndan sonra ziyarete açılıyor.

SAKAL-I ŞERİF VAR

142 yıl önce Hicri 1300 yılında Ispartalı Paşa Seyfi Efendi Mimar Sinan’a Sakal-ı Şerif’i hediye etti. Sakal-ı Şerif Bayram günlerinin arifesinde ve mübarek gecelerin gündüzünde öğle namazından sonra cemaate ziyarete açılıyor.

VAKFİYESİ: BEDESTEN

1561 yılında inşa edilen Mimar Sinan’ın ihtiyaçlarının karşılanması için Firdevs Bey Bedesteni yaptırıldı. Oradan sağlanan gelir Cami’ye aktarılıyordu. Ve tüm ihtiyaçlar karşılanıyordu. 

Üzüm Pazarı civarında, Isparta’nın en eski camileri arasında yeralan cami; Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Isparta Valisi Firdevs Paşa tarafından, 1561 yılında Mimar Sinan stilinde yaptırılmıştır. Kare planlı ve tek kubbeli olan cami, kuzeyde beş kubbeli bir son cemaat yeri ile kuzeybatı köşesinde bir minareye sahiptir. İnşa kitabesi bulunmamakla beraber H. 973/ M. 1565 tarihli bir vakfiyesi vardır. Ayrıca Tezkiret-ül Bünyan, Tezkerat-ül Ebniye, Tuhfet-ül Mimarin’de adı bulunması ile Mimar Sinan eserleri içinde yer almaktadır.

Düzgün kesme taşla inşa edilen yapının batı ve doğu cephelerinde altta ve üstte ikişer, güney cephesinde ise altta iki, üstte üç pencere açıklığı bulunmaktadır. Alt pencereler düz atkılı, taş söveli dikdörtgen karakterde olup, sivri kemerli alınlığa sahiptir. Üst pencereler yine sivri kemerli açıklıklar şeklindedir. Caminin kuzey cephesinde ortadaki çapraz tonozla, iki yanlara pandantiflerle geçilen sekizgen kasnağa sahip kubbelerle örtülü beş gözlü son cemaat yeri bulunmaktadır.

Örtü sistemi cephelerde altı sütuna oturan sivri kemerlerle desteklenmiştir. Sütun başlıklarından iki yandakilerle Türk üçgeni, diğer dördünde mukarnas süsleme görülür. Kemer gözleri bugün camekanlarla örtülüdür. Son cemaat yerine açılan caminin kuzey cephesinde harime giriş kapısı ve pencereler yer alır. Giriş açıklığının batı yanındaki pencere ile batı uçtaki minare girişi arasında görülen mihrabiye mukarnas kavsaralıdır.

Harim, pandantiflerle geçilen kubbe ile örtülü olup, cephelerde onbeş, kubbe eteğinde sekiz pencere ile aydınlanmaktadır. Caminin giderlerini karşılamak üzere 1561 yılında, Firdevs Paşa tarafından bir de bedesten yaptırılmıştır.

BİR SANAT ESERİ

Isparta’nın sembollerinden biri olan Mimar Sinan, dayanışmanın ve sevginin de mimarı. Bugün dahi her Cuma Sabah Namazı sonrası cemaate ve esnafa simit- çay ikramında bulunuluyor. Mimar Sinan Sakal-ı Şerif’e sahip ender Camilerden de biri.

İŞTE O ESER: 72. MİRAS

Mimar Sinan Camii, Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde inşa edildi. Isparta Valisi Firdevs Bey tarafından 1561 yılında yaptırıldı. Mimar Sinan’ın dünyaya bıraktığı 72’inci Miras durumda.

455 YILDIR İBADETE AÇIK

Mimar Sinan’ın dünyaya miras bıraktığı 72’inci eser ile başlıyor.Şehir merkezinde kurulu olmasının yanı sıra birçok mimarisi ve sanatsal değeri ile de sembol Camilerden biri olan Mimar Sinan 500 cemaat kapasitesine sahip bir kurum

YAZIN SERİN, KIŞIN İSE SICAK

Mimar Sinan’ın en önemli özelliklerinden biri havalandırma sistemi. Duvarlar 1 metreden fazla kalın durumda. Bu da Caminin yazın serin, kışın ise sıcak olmasını sağlıyor. Kubbe uzunluğu 25 metre.

CAMİ’DEN ÖZEL ÖYKÜLER

Firdevs Bey, yine vakfiyesinde her yıl Mevlit Kandili’nde Mevlit-i Şerif okutulmasını ve cemaate bal şerbeti ikram edilmesini istemiştir.

YERLİ VE YABANCININ GÖZDESİ

Yapımı tamamlandığı dönemlerde Mimar Sinan Cami Bölgesi Tuz Pazarı olarak anılıyordu. Cami’nin pek bilinmeyen isimlerinden biri de bu: Tuz Pazarı Cami. Tarihi kaynaklarda bu pek geçmese de sözlü kültürden gelen bilgiler ışığında caminin bilinmeyen ismi bu şekilde anılıyor.
453 yıldır ibadete açık olan cami yerli ve yabancıların da uğrak notası niteliğinde. Mimar Sinan, şehir merkezinin tam ortasında olmasının da avantajı ile Isparta’da en fazla cemaate sahip Camisi durumunda.