Türkiye’nin deprem tehlikesi her geçen gün daha fazla gündeme geliyor. Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Karacabey Ergün Koç Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'nin Depremselliği ve Yerleşime Uygunluk" panelinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aykan, Türkiye'nin diri fay haritasına göre 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fay bulunduğunu belirtti.
24 İL DİRİ FAY ÜZERİNDE
Aykan, yapılan çalışmalar doğrultusunda 24 ilin kent merkezinden diri fay geçtiğini ve bu illerin ciddi risk altında olduğunu vurguladı. Bu iller arasında Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Bolu, Sakarya, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan, Hakkari ve Bingöl yer alıyor.
20 FAY KIRILMA ZAMANI GELMİŞ DURUMDA
Türkiye genelinde sismik boşluk olarak tanımlanan, kırılma zamanı gelmiş 20 fay bulunduğuna dikkat çeken Aykan, bu fayların yakın gelecekte büyük depremler üretebileceği uyarısında bulundu. Özellikle Bingöl, Marmara Denizi, Hakkari-Yüksekova, İzmir, Antakya, Adıyaman, Erzurum, Ağrı, Aydın, Denizli ve Muğla çevresindeki fayların büyük risk oluşturduğunu ifade etti. Aykan, bu faylar üzerinde yer alan yapılar ve yerleşim bölgelerinin ciddi zarar görebileceğini belirtti.
MARMARA DENİZİ’NDE 7.6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM BEKLENTİSİ
Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolunda 200-250 yıllık tekrarlama periyotlarına göre büyük bir deprem bekleniyor. Aykan, son büyük depremlerin 1509 ve 1766 yıllarında gerçekleştiğini, 1999 depreminden sonra yapılan çalışmalara göre ise 30 yıl içinde yüzde 65 ihtimalle 7.6 büyüklüğünde bir deprem olabileceği uyarısını hatırlattı. Bu süre zarfında 25 yılın geçtiğini belirten Aykan, “Bu deprem 60 yıl beklemeyecek, süre yaklaşıyor. Marmara Bölgesi’nde böylesine büyük bir deprem, geniş bir alanda yıkıma sebep olacaktır” dedi.
"HER BÖLGEDE ÖNLEM ŞART"
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri hatırlatan Aykan, o bölgede de öncesinde yapılan uyarıların dikkate alınmadığını ifade ederek, “Benzer şekilde, risk altındaki diğer bölgeler için de gerekli önlemler alınmazsa büyük kayıplar yaşanabilir” diye konuştu.
Türkiye’nin deprem gerçeği karşısında hem bireysel hem de toplumsal olarak bilinçlenmenin ve yapı güvenliğine yönelik adımlar atmanın hayati öneme sahip olduğu bir kez daha vurgulanıyor.