Dr. Öykü Baylam yaptığı açıklamada; ''Her yılın 21 Eylül günü hastalığa ve etkilerine dikkat çekmek üzere ‘Dünya Alzheimer Günü’ olarak belirlenmiştir. ‘Alzheimeri Tanı, Alzheimerden Korun’ teması ile çeşitli faaliyetler gerçekleştirilmektedir. İleri yaşlarda hafızayı, düşünmeyi, günlük aktiviteleri gerçekleştirme yeteneğini olumsuz etkileyen ve ilerleyici karakterde olan tablo “demans” olarak bilinir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; dünyada 55 milyondan fazla demans tanılı hasta bulunmaktadır. İleri yaşlı insanlar arasında engelliliğin ve bağımlılığın en önemli nedenlerinden biri demanstır. Demans, önde gelen ölüm nedenleri arasında da yedinci sıradadır. Alzheimer hastalığı demans vakalarının yarısından fazlasını (%60-70) oluşturmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan 2022 yılı Türkiye Sağlık Araştırması Raporu’na göre, ülkemizde 65 yaş üzeri bireylerde Alzheimer hastalığı görülme sıklığı % 5,5 olup ülkemizdeki Alzheimer hasta sayısının 460 binden fazla olduğu söylenebilir.Alzheimer hastalığı sinir hücrelerinin kaybı ve beynin ilerleyici harabiyetine neden olan, iyileşmesi mevcut şartlarda mümkün olmayan, 5-10 yıllık süreci kapsayan ve yavaş seyreden bir ileri yaş hastalığıdır. Sağ kalım süresi hastanın yaşı, tanı sırasındaki evresi ve yeni hastalıkların ortaya çıkmasıyla yakın ilişkilidir. Erken evrede bu süre 10 yıl veya biraz üzeri iken, ileri evredeki bir hasta için ortalama 3 yıldır. Genetik geçiş gösterenler dışında hastalığı ve seyrini etkileyen bir kısım risk faktörleri belirlenmiş olup bu faktörler; ileri yaş (65 yaş üzeri), sigara kullanma, fazla alkol tüketme, yetersiz ve dengesiz beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, sosyal olarak izole olma, düşük eğitim düzeyi, ailede Alzheimer öyküsü, yüksek tansiyon (hipertansiyon), yüksek kan şekeri (diyabet), aşırı kilolu veya obez olmak olarak sıralanabilir. Araştırmalar risk faktörleriyle zamanında ve etkin mücadelenin, hastalık riskini azaltmada ve hastalıkla mücadelede ilk ve en etkili aşama olduğunu göstermektedir.
Demansın 10 uyarıcı bulgusu:
* Unutkanlık
* Günlük görevleri yapamaz hale gelme
* Konuşmada bozulma
* Zaman ve yer algısında bozulma
* İçgörü ve yargılamada kayıp
* İş planlama ve takip zorluğu
* Eşyaları yanlış yere koymak
* Duygudurumu ve davranışlarda değişme
* Yol, yön bulma güçlüğü
* İçe kapanma, sosyal ortamlara girememe
Bu uyarıların bilinmesi, zamanında hekime müracaat edilmesi, tanının mümkün olan en erken evrede konulması ve etkin tedavi yaklaşımları sağ kalım süresi ve yaşam kalitesi bakımından oldukça önemlidir.
Hastalıktan korunmada, kolesterolden ve hayvansal gıdalardan fakir, zeytinyağı, meyve ve sebzeler, kuruyemişler, baklagiller ve kepekli tahılları içeren Akdeniz diyetinin düşünmeyi ve hafızayı iyileştirdiği kanıtlanmıştır. Günlük ve yüksek dozlarda alınan alkol bilişsel işlevleri olumsuz yönde etkiler; bunamaya neden olur. Uykunun kalitesinden ve süresinin yeterli olduğundan emin olunmalı ve düzensiz uyuyan kişinin bilişsel fonksiyonlarının sağlıklı olmayacağı bilinmelidir. Sosyal aktivitelere katılmak, dostlarla birlikte olmak, aile ziyaretleri hafıza ve bilişsel işlevlerin iyileştirilmesi için de en önemli davranışsal terapi yöntemlerinden biridir. Keyif veren yeni hobilere başlamak, yeni bir sanat, dil, enstrüman kullanmayı öğrenmek, bulmaca, sudoku, satranç oynamak, yeni şarkı sözleri ve ezgileri öğrenip söylemek, yeni tariflerden farklı yemekleri pişirmeyi denemek, kentin bilmediğimiz yolları, yerlerini keşfetmek, ve hatta evimize hergün gittiğimiz rotaları değiştirerek ulaşabilmek, kaybolup yol bulmak dahi etkili birer kognitif stimülasyon yoludur.'' İfadelerine yer verdi.