Demokrasimizin ve toplumumuzun gelişmesini sağlayan en etkili araçların başında basın gelmektedir. Basın, tarihin her döneminde halkın gözü, kulağı ve sesi olmuştur. Modern dünyada tartışmasız kabul edilen bilgiye ulaşma hakkı, ifade ve fikir özgürlüğü gazetecilik mesleğinin icra edilmesinde olmazsa olmaz kavramlardır.
Basın üzerinde sansürün kaldırılmasıyla birlikte büyük bir gelişim sürecine giren basınımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin sağladığı özgürlük ortamında hem kendini geliştirmiş hem de demokrasinin yerleşmesine ve ülkemizin ilerlemesine katkıda bulunmuştur.
Ayrıca kamuoyunun haber alma hakkına katkıda bulunurken; etik değerlere ve hukuka uygun, ilkeli ve tarafsız, kişi haklarına ve özel hayata saygılı, toplumun hassasiyetlerine özen gösteren bir şekilde görev yapması demokrasimiz ve gazetecilik mesleğinin saygınlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.” sözü basının önemini ve basın mensuplarının üstlendiği büyük sorumluluğu en güzel şekilde ortaya koymaktadır.
Bu vesile ile Ülkemizin menfaatlerini ve kamu düzeninin korunmasını göz ardı etmeden, her türlü zor şartlar altında, gelişen olayların kamuoyuna duyurulması, halkın doğru ve tarafsız şekilde bilgilendirilmesi ve aydınlatılması görevini yerine getirentüm basın mensuplarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyor, görevlerini yaparken hayatını kaybeden basın çalışanlarını da rahmetle anıyorum.