Hayata Destek Derneği olarak çocuk işçiliği sorununa dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık yaratmak için birçok proje yürütüyor. Tahminlere göre, önleme stratejileri geliştirilmediği sürece, artan yoksulluk ve kırılganlık nedeniyle, çalışan çocuk sayısı artmaya devam edecek.İSTANBUL (İGFA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre 15-17 yaş arasında çalışan çocuk sayısı artışta. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 yılı verilerine göre ise nüfusunun yüzde 26,5’i çocuk olan Türkiye’de, çalışan çocuk oranı yüzde 18,7. Araştırmalar, çalışmak zorunda kalan çocukların eğitimden koptuğuna işaret ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre eğitim çağındaki 5-17 yaş aralığındaki 1 milyon 201 bin çocuğun okul kaydı bulunmuyor. Çocukların eğitim dışında kalmasının temel nedenlerinin başında ekonomik sorunlar geliyor.
Hayata Destek Derneği olarak çocuk işçiliği sorununa dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık yaratmak için birçok proje yürütüyor.
Çocuk işçiliği ile mücadelede toplumsal bir duyarlılık yaratmak, çocukların eğitim haklarını savunmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Çocuklara yönelik sosyal koruma çalışmaları kapsamında, çalıştırıldığı için okula gidemeyen çocukların eğitime kaydı ve devamlılığını desteklerken, düzenlenen kampanyalarla daha fazla çocuğun eğitim hakkına erişmesine ve yoksulluk döngüsünden çıkmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.
Tahminlere göre, önleme stratejileri geliştirilmediği sürece, artan yoksulluk ve kırılganlık nedeniyle, çalışan çocuk sayısı artmaya devam edecek.
Bu alanda yaptığımız araştırmalar, çocuk işçiliğine karşı kapsamlı sosyal koruma tabanları oluşturmanın ve kalkınmanın itici gücü olarak sosyal koruma sistemlerine yatırım yapmanın önemini bir kere daha gösteriyor. Çocukların en temel haklarına erişebilmeleri için kamu kurum ve kuruluşlarının iyi bir denetim mekanizması işletmesinin yanı sıra çocukların olanaklarının ve kapasitelerinin artırılması için de çok sektörlü ve kapsamlı projelere ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda kamusal, özel ve sivil inisiyatiflerin bir arada hareket etmesi ve çocukların üstün yararı gözetilerek kurumsal ve bireysel sorumlulukların yerine getirilmesi gerekiyor. Çocuklar için yapılacak çalışmalarda çocuklarla beraber bakım verenlerin de program ve projelere dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Hanelerin geçim kaynaklarının geliştirilmesinde yetişkinlerin insan onuruna yaraşır işler için teşvik edilmesi, böylece ailelerin hane gelirine katkı yapmaları için çocuklara başvurmak zorunda kalmamasını sağlamak da bir diğer kalıcı çözüm önerisi.