Meslek hayatına çocukluk yıllarında çoban olarak başlayan Çırak, daha sonra babasının yönlendirmesiyle köyde tek terzi olan birinin yanında çırak olarak çalışmaya başlar. Çırak, çocukluğundan beri hayvancılıkla uğraşmalarına rağmen, babasının onu terzi olmaya yönlendirmesiyle meslek değiştirir. Çırak, bu kararı hemen kabul eder ve güneşin altında hayvan otlatmaktan bıkmıştır.
Terzilikle ilgili deneyim kazandıktan sonra askerlik görevini tamamlar ve Isparta'ya gelir. Bir konfeksiyon firmasında 22 yıl çalıştıktan sonra kendi dükkanını açan Çırak, kısa sürede Isparta'da tanınan bir esnaf haline gelir. Kendi dükkanını açtığı ilk zamanlardan itibaren müşteri sayısı hızla artar, ve yıllarını bu mesleğe adamış olmanın verdiği bir birikimle hiç eli boş, memnuniyetsiz müşterisi olmamıştır.
Çırak, 55 yıllık meslek hayatında 40 senelik müşterilere sahip olduğunu belirtirken, "İşimi iyi yaparım. Ayrıca, sevilen bir esnaf olmak istiyorsanız, giyimine ve davranışlarına özen göstermelisiniz. Ben mesleğe başladığım günden itibaren iş yerime her zaman takım elbise ile gelirim. Müşterilerim arasında beni giyinmeyi senden öğrendim diyenler oldu. Çünkü karşıdaki insanın kaliteli iş yaptığını anlayabilmesi için iyi giyinmek önemli" şeklinde konuşur.
Çırak, şu anda terzilik mesleğinin gençler arasında popüler olmadığını ve çırak bulmanın zorlaştığını dile getirirken, kendi mesleğini sevmesi ve uzun yıllardır bu alanda başarılı olmasının sırrının mesleğini sevmek olduğunu vurgular. Emekli olmasına rağmen hala terzilik yapmaya devam ettiğini belirten Çırak, kahve kültürüne sahip olmadığını, boş zamanlarında sevdiği işi yapmanın daha cazip geldiğini söyler. Ayrıca gençlere, sevdikleri bir işi yapmanın önemine vurgu yaparak, "Sevdiğiniz işi yaparsanız, emin olun ki boş zamanlarınızda bile sıkılmazsınız" şeklinde bir tavsiyede bulunur.
Haber/ Ali Rıza Cesur