Türkiye'de neslinin tükendiği düşünülürken, 2019'da ilk kez görüntülenen Anadolu parsına yönelik fotokapanla yürütülen Proje çalışmaları TÜBİTAK, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Tarım Orman Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Kazancı Holding iş birliğinde devam ediyor.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Yaban Hayatı Ekolojisi Ve Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Yasin Ünal, "Anadolu parsı bireyinin yanısıra dişisinin, akrabalarının hatta yavrusunun olduğunu düşünüyoruz." açıklamasını yaptı.
Türkiye'de en son 1970'lerde görülen ve neslinin tükendiği düşünülürken ilk kez Ağustos 2019'da Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne (DKMP) bağlı 6'ncı Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından Batı Akdeniz'de görüntülenen Anadolu parsıyla ilgili Türkiye'nin birçok bölgesinde, yüzlerce fotokapanla bilimsel çalışmalar titizlikle sürdürülüyor.
Doç. Dr. Yasin Ünal: “Türkiye'deki ilk net, Batı Akdeniz ve Ege Bölgesi bazında, 2019 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP Genel Müdürlüğü 6'ncı Bölge Müdürlüğü tarafından koruma amaçlı yapılan fotokapanlara denk geldi. Daha sonra ISUBÜ iş birliğinde bir araştırma başlatıldı ve bu tespit alanlarına 100'e yakın fotokapan kuruldu. Türkiye'deki ilk videolar bilimsel anlamda tespit edilmiş oldu. Akabinde imzalanan iş birliği protokolüyle TÜBİTAK kapsamında bir proje oluşturuldu. Bu proje kapsamında zaten var olan Anadolu parsı bireyinin bizler dişisinin, akrabasının, hatta yavrusunun olduğunu düşünüyoruz. Farklı potansiyel habitatlarda da yeni bireyler olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla bir hayale girdik ve bu güzel, önemli türümüzün Akdeniz ve Ege Bölgesi'ndeki potansiyel habitatlarında yeni taramalarına başladık; fotokapan yöntemiyle. Şu anda sahalarımızda 150 si ISUBÜ’ye ait olmak üzere 400'e yakın fotokapan çalışıyor. Fotokapanlarımız TÜBİTAK, ISUBÜ ve Kazancı Holding tarafından sağlanıyor. Bu kapsamda da DKMP'nin 4'üncü, 5'inci, 6'ncı ve 7'nci bölge Müdürlüklerinin desteğiyle bu çalışmalar devam ediyor. Amacımız yeni bireyleri tespit etmek, özellikle tespiti yapılan erkek bireyin dişisini bulmak ve inşallah da bu bireyimizin yavrularını görebilmek.” dedi.
IUCN'nin nesli tehlike altındaki türler listesindeki Anadolu parsının biyoçeşitliliğin ve Anadolu tarihi kültürünün çok değerli bir türü olduğuna dikkati çeken Doç.Dr. Ünal, "Anadolu'da endemik bir alt tür. Yani 'Panthera pardus tulliana' ve bu türü de korumak, gelecek nesillere aktarmak bizim projemizin esas hedefi. Elde edilen görüntüler ayrıntılı bir şekilde irdelenmekte. Anadolu parsına ait bir tane birey şu anda DKMP işbirliğinde izlenmeye devam ediliyor. Fakat projemiz kapsamında Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde bu birey dışında yeni bir birey henüz elde edilmedi.
Doğu Karadeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise yeni bireylerin şu anda varlığının da kamuoyu tarafından bilindiğini açıklayan Doç. Dr. Ünal, "Onlar ayrı bireyler. Biz Türkiye’de yaklaşık 10'a yakın pars olduğunu düşünüyoruz, elde edilen bilgiler ışığında. Fakat bir tane görüntü dışında, o da net değil maalesef hepsi erkek. Yani şu anda ülkemizde erkek bireyler var. Fakat bu dişi olmadığı anlamına gelmiyor." diye konuştu.
Dişilerin özellikle çok tedirgin olduğunu anlatan Doç. Dr. Ünal, “Bilimsel çalışmalar da bunu gösteriyor. Hamile olduğu dönemlerde özellikle çok tedirgin ve var olduğunu biliyoruz. Araştırmalarımız devam ediyor. Popülasyonu tahmin edemiyoruz, çünkü bu birey hem Anadolu'da yayılış gösteren hem de İran ve Kafkasya bölgesinden Türkiye'ye giriş- çıkış yapan bir birey. Tabii şu andaki set yapıldı biliyorsunuz sınırlara, bunlar biraz engelliyor. Ama tabii giriş- çıkışlar hala olabilir.” İfadelerinde bulundu.