Devletimizi, demokrasimizi, milli birlik ve beraberliğimizi, hedef alarak, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü parçalamaya yönelik FETÖ / PDY terör örgütü tarafından yapılan 15 Temmuz hain darbe girişiminin 7. yılında; milletçe tek yürek olup eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı yazmış olmanın onur ve gururunu hep birlikte bir kez daha idrak etmekteyiz.
Bugün bir taraftan milletimizin kazandığı muhteşem zaferin mutluluğunu, bir yandan da hain darbe girişimi esnasında vatanımız uğruna verdiğimiz 251 şehidimizin hüznünü birlikte yaşıyoruz.
15 Temmuz gecesi, devletini, vatanını, bayrağını, ezanını ve geleceğini koruma adına canını ortaya koyan kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilik mertebesine erişmiş tüm gazilerimize sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler diliyorum.
Onların cesareti, azmi ve fedakarlıkları, Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin bir sembolüdür.
15 Temmuz’da, o karanlık gecede, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile sokaklara dökülerek gözlerini korkuya kapatan, darbecilere direnerek, ihanet şebekesine karşı dik duran milletimiz Türkiye’nin demokratik değerlerine sahip çıkmış, tarihe altın harflerle nakşedilecek bir zafere imza atmıştır.
O gece ‘Demokrasi, bedeli en ağır şekilde ödenen, en değerli varlığımızdır.’ diyerek kahramanca tankların önüne yatan, helikopterlerden atılan mermilere aldırış etmeyen, yurdumuzun dört bir köşesinde mücadelelerini sürdüren tüm vatandaşlarımız adeta, Demokrasinin temelinde halkın iradesi, özgürlükler ve adalet vardır’ şeklinde dünyaya haykırmıştır.
Topraklarımızda demokrasimizin temelleri yüzyıllardır bir çınar ağacı gibi kök salmıştır. Millet olarak bu temelleri güçlendirmek adına her defasında mücadelemizi artırarak sürdürmekteyiz.
15 Temmuz bu mücadelemizin en önemli örneklerinden birisi olarak tarihteki yerini almıştır.
Bu temel değerlere sahip çıkan, gelecek nesillere daha güçlü bir ülke bırakmak için her türlü sorumluluğu üzerine alan Türkiye Yüzyılı kahramanlarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
15 Temmuz, Türkiye'de milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi için önemli bir anlam taşımaktadır.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Diyen farklı siyasi görüşlere sahip insanlarımız o gece el ele verdi, omuz omuza durdu ve vatanını savundu.
15 Temmuz, bize bir kez daha gösterdi ki, birlik ve beraberlik içinde olduğumuz müddetçe hiçbir güç bizi yıkmaya, değerlerimizi çiğnemeye muvaffak olamaz.
Milletimiz devletine, vatanına, bayrağına karşı yapılan ihaneti, hainliği, hainlerin arkasında duranları hiçbir zaman affetmez.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü aynı zamanda birlikte hareket etmenin, dayanışma ve güç birliğinin adıdır.
15 Temmuz, milletin, milli iradenin, milli birlik ve beraberliğimizin kuruluş ruhuyla yeniden inşa edildiği, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir.
Milletimiz Türkiye’de olduğu gibi günlerce içerisinde bulunduğumuz bu 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanını boş bırakmamış Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesine bugüne kadar önemli katkılar yapmış ve milli mücadele ruhunu canlı tutmuş Ispartalı hemşehrilerimiz demokrasiden yana tavır koymuş, vatanına, milletine ve bayrağına kararlı bir şekilde sahip çıkmıştır.
Türk Milletinin kanında, mayasında bağımsızlık vardır, tarihe gömülmek istendiği her anda, ayağına takılmak istenen her prangayı anında kırıp atmıştır ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” şiarını ilke edinmiştir.
Yine o gece, hemşehrilerimiz Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır” düsturuyla sokaklara çıkmış, Hafız İbrahim Demiray’ın milli mücadele ruhunu kendine ilke edinmiş ve vatansever polislerimiz, askerlerimizle birlikte FETÖ’cü hainlerin askeri Eğirdir’den, Ankara’ya taşıma planlarını boşa çıkarmış, hainliğe izin vermemiş, oyunu bozmuş ve “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek haykırmıştır.
Ülkelerin ve milletlerin tarihi dönüm noktalarını anlamak için bu tür hadiselerin öncesiyle sonrasını mukayese etmek gerekir.
Günümüzde dünyada kartlar yeniden karılıyor, yeni hesaplar yapılıyor.
Türkiye coğrafi ve stratejik konumu itibariyle bu sürecin tam merkezinde yer alıyor.
İşte burada; Sayın Cumhurbaşkanımız, Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonunu iyi anlamak ve iyi değerlendirmek gerekiyor düşüncesindeyim.
Türkiye’miz 3 kıtanın kavşağında bulunan bir ülke olarak liderimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte dünyadaki bu değişim sürecini de başarıyla yönetmektedir.
İnanıyorum ki; bu süreçte milletimizin azmi ve iradesiyle ülkemiz bu yolda önüne çıkarılmak istenecek her türlü engeli aşacak ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla ilerleyecektir.
Türkiye'yi yolundan alıkoyabilecek hiçbir kuvvet yoktur.
Bu yolda en büyük görevlerden biriside gençlerimize düşmektedir.
Sevgili Gençler;
Türkiye Yüzyılına yön verecek nesiller sizlersiniz. Sizlerin ortaya koyacağı bilgi, yetenek ve enerji ülkemizi daha da ileriye taşıyacaktır.
Bunu başarırken de tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi birlik ve beraberlik içerisinde önünüze çıkarılabilecek engelleri aşacağınıza, şer odakları ve hainlere asla geçit vermeyeceğinize yürekten inanıyorum.
Size olan güvenimiz tamdır.
Bu vesileyle;
15 Temmuz’un 7. yıldönümünü idrak ettiğimiz bugünde, şehit ve gazilerimizin, kahraman milletimizin, FETÖ’cü darbeci teröristlere, vesayet odaklarına karşı verdiği destansı mücadeleyi asla unutmayacağız, unutturmayacağız.
15 Temmuz'u unutmamak ve unutturmamak, sadece şehitlerimize, şehit yakınlarımıza ve gazilerimize değil, tarihimize karşı da en büyük sorumluluğumuzdur.
Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününde Demokrasi Destanını yazan bütün kahramanlarımızı gönülden yâd ediyor, şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlerimize bir kez daha yüce Allah’tan rahmet diliyor, gazilik şerefine erişen kahramanlarımıza şükran ve minnetlerimi sunuyorum.