Eğirdir Gölü'nün buharlaşmasının en büyük etkeninin iklimsel faktörler değil, gölden aşırı su alınması olduğunu belirten Kesici; "TC Tarım ve Orman Bakanlığı-SU YÖNETİM MÜDÜRLÜĞÜ EĞİRDİR GÖLÜ GÖRÜŞMESİ
Ülkemiz su kaynaklarını hem miktar hem de kalite açısından korumak, geliştirmek, kontrol etmek ve sürdürülebilir şekilde kullanmak için katılımcı ve bütünleşik bir yaklaşımla havza bazında suyu yönetmek amacıyla hizmet veren TC Tarım ve Orman Bakanlığı SU YÖNETİMİNİN GENEL MÜDÜRÜ Sn Afire SEVER ile EĞİRDİR GÖLÜ, SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA görüşmelerde bulundum. Göstermiş oldukları ilgi için çok teşekkür ederim.
Toplantıya SU Yönetimi Genel Müdürü Sn Afire SEVER, Su Yönetimi İÇME SUYU BAŞKANI Dr. Mustafa Berk Duygu, Su Yönetimi İzleme ve Su Bilgi Sistemleri Biyolojik ve Hidromorfolojik İzleme ve Çalışma Grubundan Sn. Sevil Bolat Uçar katıldılar. Görüşme sürecinde Eğirdir Gölü’nün sorunlarının çözümü ile ilgili Su Yönetimi Genel Müdürü Sn. Afire Sever ve Daire Başkanlarıyla Eğirdir Gölü özelinde birlikte izlenecek bilimsel çözüm önerilerinin uygulamaya geçmesi konusunda çalışmalar, ilgili daire başkanlarınca başlatıldığı bildirildi..
Ayrıca Su Yönetimi Genel Müdür Yrd. Dr. Yakup Karaaslan ile de
Eğirdir Gölü ile ilgili görüşmeler yapıldı. Göstermiş oldukları ilgi için çok teşekkür ederim.
SU İLE İNSAN İLİŞKİSİ ÖNEMLİ!
Eğirdir Gölü’nün su seviyesinin korunmasında yıllardır dile getirdiğimiz, tarımsal sulamadaki aşırı su kullanımında , insanların duyarlılıklarının çok önem arz ettiği; su kullanıcılarının suyun geleceğe kalması için unutmamalıdırlar ki suya göre tarım ve şimdiye kadar sağladıkları faydanın daha az suyla gerçekleşebileceği unutulmamalıdır. Eğirdir Gölü’nden Özel Hükümlerce su verilmemesinin mümkün olmadığı dönemde, “can suyu” uygulaması başlanılması elbette göle çok büyük yük getirecek ve yıllarca belirtiğimiz gibi gölün su seviyesi azaldıkça BUHARLAŞMANIN artacağı kaçınılmazdır. Gölün suyun seviyesini korumak bizim elimizdeydi ama! Gölün buharlaşmasının nedeni “iklimsel faktörler” değil., gölden aşırı su alınmasıdır. Bu zorluklar karşısında gölden verilen “CAN SUYU” adeta SERUMLA verilen şifa suyu gibidir. Ama göl çevresinde havzada bir çok yerde bu “can suyu” göllenme, vahşi sulama, adete su kaçırma, 5-20-50 tonluk depolarda stoklama ve de en üzücü olanı kontrolsüzce açılan sondaj kuyularıyla gölün su kuruması hızlanmaktadır. Yarın çok daha zor durumlara düşmemek için insanların, yöneticilerin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerekmektedir. Bir çok yerleşimde içme kullanma suyunun temininde- suyun kalitesiyle ilgili güçlük çekilmektedir. Sorun çözümünün de mutlak suretle köklü ve bilimsel çözümlere başlamak gerekmektedir. Suyun kullanılmasında suyu verimli kullanmak zorundayız, unutmayalım bilhassa tarımda “ aynı üretimin modern ve korumacı bakışla daha az suyla sağlanması mümkündür. SUYU VERİMLİ- “sıfır kayıp”- KULLANMAYI GELECEK KUŞAKLAR İÇİN BORÇ OLARAK BİLELİM. Bu konuda insanların hemen yapabileceği ön önemli davranış öncelikle suyu israf etmemek, suyun sesi vicdanı olmaktır. Su kullanımına yönelik eğitimin- farkındalığın her yaş için hız verilmesi ve verimli su kullanımına yönelik araç, gereç, cihaz ve ekipmanların, denetimlerin yaygınlaştırılmasıdır. Suyun vicdanı olmayı unutmayalım…
Yaşadığımız kuraklıkta, su konusunda bireysel davranışlar, çok daha fazla önem taşımaktadır. Hidro-sosyoloji (su ve insan ilişkisi), suya bakışımızda insan ve toplum ilişkilerinin, sosyal davranış ve toplumsal kurumların işleyişi bütünlüğü çok önemli.
Can suyunu çok iyi değerlendirmemiz gerekmekte, bu nedenle, her birey kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel bir güç olan “vicdanlı olmak- aklımızı kullanmak” zorundayız. Akıl; düşünmek, yeni şeyler öğrenmek, yeni fikirler oluşturmak ve bunları zarar vermeyecek şekilde tasarlamak için vardır ve Vicdan ise bir tür iç mahkemedir, suyun sesi olmak için bunlara çok ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
