8 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen olayla ilgili Burdur 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşma yapıldı. Tarık Yılmaz, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla mahkemeye katıldı.
Mahkeme salonunda, Yılmaz, eski eşinin çalıştığı mekanın sahibi olan tutuklu sanık Adem Sağır’ın kendisini azmettirdiğini iddia etti. Yılmaz, savunmasının hazır olmadığını belirterek, savcılığa verdiği ifadenin geçerli olduğunu söyledi. Yılmaz ifadesinde, olaydan önce Adem Sağır’ın kendisine silah vererek, "Namusunu temizle. Özlem sana yakışmayan hareketler yapıyor, bunu kaldırmazsan yaşayamazsın" şeklinde tehditlerde bulunduğunu öne sürdü. Ayrıca, Gökay Sağır’ın kendisine bıçak vererek “gereğini yap” dediğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan Şadan Aksoy da Adem Sağır’ın Yılmaz’ı azmettirdiğini öne sürerken, Sağır olaydan haberinin olmadığını, Tarık Yılmaz’ın telefonu aracılığıyla öğrendiğini belirtti. Adem Sağır, “Tarık’a neden yaptın diye sordum. O da ‘Olması gerekeni yaptım’ diye cevap verdi” dedi. Gökay Sağır ise olaya karışmadığını ve mağdur olduğunu ifade etti.
Mahkemede, Özlem Şımarık’a ait dans videolarının Tarık Yılmaz’a verildiği iddia edildi. Meryem Sertel, telefonunda bulunan videoları Tarık Yılmaz’a verdiğini, ancak ne göreceğini tahmin etmediğini söyledi.
Tutuklu diğer sanıklar Kazım Özseçen, Şaban Aksoy, Erdal Açıkgöz, Mehmet Çelik ve Mustafa Sinan ise olayla ilgilerinin bulunmadığını belirterek beraat talep etti. Özlem Şımarık'ın babası Ramazan Şımarık ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, cezalandırılmalarını istedi. Savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme, tutuklu sanıklardan Kazım Özseçen ve Mustafa Sinan’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verirken, duruşmanın 26 Şubat 2025 tarihinde yapılmasına karar verdi