9 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta girişi yapılan ve kanunda öngörülen hizmet yılı ve prim gününü SSK, BAĞ-KUR veya Emekli Sandığı kurumlarından biri veya birkaçı kapsamında tamamlamış tüm vatandaşların,EYT düzenlemesinden yararlanabileceği açıklandı.
2000’li yıllar öncesinde Türkiye, kayıt dışı istihdam oranının %50’ler bandında seyrettiği bir ülkeydi. Dolayısıyla 9 Eylül 1999’dan önce fiilen çalışmış olmasına rağmen sigorta girişi yapılmamış birçok vatandaşımızın bulunduğu, sosyal bir gerçektir.İşte bu şekilde kayıt dışı çalışmış vatandaşlarımızın EYT düzenlemesinden yararlanabilmeleri için SGK’yabaşvuruda bulunmaları yetmez. Çalışmalarının varlığını, yargı yoluyla tespit ettirmeleri gerekmektedir.
HİZMET TESPİTİ DAVASI
Hizmet tespiti davası, sigortasız çalıştırılmış yahut çalışması kuruma geç veya eksik bildirilmiş işçinin, SGK’ya karşı açtığı davadır.
Bu dava kural olarak, ilgili iş yerinde çalışmanın sona erdiği yılın sonundan itibaren 5 YIL içinde açılmalıdır.
Örneğin bir işçi, 2018 yılında girdiği iş yerinde 2020 yılına kadar sigortasız çalıştırılmış ve daha sonra ayrılmış olsun. Bu kişi hizmet tespit davasını, işten ayrıldığı senenin bitiminden itibaren 5 yıl içinde yani 31 Aralık2025 tarihine kadar açmalıdır.
5 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREYE TABİ OLMAYAN DURUMLAR
5 yıllık sürede davayı açmak kural olmakla birlikte, yargı kararlarıyla bu kurala ilişkin vatandaş lehine birtakım istisnalar tanınmıştır.Yani belirli durumlarda, hizmet tespiti davası herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olmaksızın açılabilmektedir. Buna göre:
- İşveren, sigortasız çalıştırıldığı dönemde SGK’ya işçi için veya işçinin isminin bulunduğu; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi yönetmelikte sayılan belgelerden bir tanesini vermişse
- Sigortasız çalıştırılan döneme aitişçilik alacaklarına ilişkin kesin hüküm niteliğinde mahkeme kararıalınmışsa
- Sigortasız çalıştırılan döneme ilişkinlehe müfettiş raporuvarsa,
- İşçinin aynı iş yerindeki kesintisiz çalışmalarının kuruma kısmen bildirildiği hâllerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada
İŞTEN AYRILMANIN ÜZERİNDEN 5 YIL GEÇMİŞ OLSA BİLE DAVA, SÜRE KAÇIRILDIĞINDAN BAHİSLE REDDEDİLMEYECEKTİR.
SİGORTASIZ ÇALIŞMALAR NASIL İSPAT EDİLİR?
Bu davalarda mahkemelerin en fazla dikkate aldığı deliller; yasal defter kayıtları, ücret bordroları, müfettiş raporları, gelir - gider belgeleri, özlük dosyaları ve sözleşmelerdir.
Bunların yanında tanıklar vasıtasıyla da durum açıklığa kavuşturulmaktadır. Tanık ifadeleri arasında çelişki olmamalı, beyanlar inandırıcı olmalıdır. Tanıkların, davacının çalıştığı iddia edilen dönemde sigortalı olarak çalışmış olması önemlidir. Yine komşu iş yerlerinin sahipleri ve çalışanlarının tanıklıkları da dikkate alınmaktadır.
İŞVERENİN MAHKEMEDEKİ KABUL BEYANIYLA HİZMET TESPİTİ DAVASI KAZANILABİLİR Mİ?
En çok merak edilen sorulardan bir tanesi de davacı işçi ile işverenin haricen anlaşarak, işçinin bu davayı kazanmasını sağlamalarının mümkün olup olmadığıdır.
Bu senaryoda, SGK’nın yanı sıra işveren de davalı olarak gösterilecektir. İşveren, işçiyi sigortasız çalıştırdığına ilişkin ikrarda bulunacak ve davayı işçi kazanacaktır. Dava sonunda işverenin ödemekle yükümlü kılınacağı eksik prim borcu ve para cezalarını işçi haricen işverene ödeyecektir.
Hizmet tespiti davası, kamu düzenini ilgilendiren ve hâkimin “kendiliğinden araştırma ilkesi”yle yükümlü kılındığı, yani mahkemeye yüklenen sorumluluğun nispeten daha fazla olduğu davalardan bir tanesidir. Bu yüzden hâkim, tarafların beyanlarıyla bağlı olmaksızın; çalışma olgusunun somut ve inandırıcı kanıtlara dayalı olup olmadığına bakarak karar verecektir.
Dolayısıyla bu gibi metotlar davanın kazanılmasını sağlamaz. Aksi düşünce, kötü niyetli ve muvazaalı yöntemlerle, sosyal güvenlik hakkının suistimal edilmesinin yolunu açar.
DAVA KAZANILDAKTAN SONRA NE OLUR?
Mahkemenin işçi lehine verdiği hüküm kesinleştikten sonra, kuruma bildirilmediği tespit edilen çalışmalarıntescil işlemleri Sosyal Güvenlik Kurumunca resen yapılır.
Söz konusu çalışmalarailişkinsigorta prim tutarları ile gecikme zammı da SGK tarafından işverenden istenir.
İşveren hakkında, her bir sigortalı için aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Burada kıstas alınacak asgari ücret, işe giriş bildirgesinin verilmesi gereken son günde geçerli olan asgari ücrettir.
Av. Onur TANIK
Kaynakça:
1. TÜRK HUKUK SİSTEMİNDE HİZMET SÖZLEŞMESİ GEREĞİ AÇILAN HİZMET TESPİT DAVALARI - Dr. Mehmet BULUT - TBB Dergisi 2011 (97)
2. ERBAŞ, Coşkun: “Hizmet Akdiyle Çalışanların Sosyal Sigortalar Kurumuna Bildirilmeyen Sürelerine İlişkin Tespit Davaları ve Yargılama Süreci”, Kamu-İş, Cilt: 7, Sayı: 3, 2004.
3.TÜRKİYE'DE KAYITDIŞI İSTİHDAM VE ÖNLEMEYE YÖNELİK STRATEJİLER - Prof. Dr. Adnan MAHİROĞULLARI - Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Y.2017, C.22, S.2, s.547-565.