Kaç yaşında olduğunuz önemli değil, bugün sağlıklı beslenmeye başlayın ve içinizde ve dışınızdaki olumlu değişiklere hazır olun! Yaşlanmayı durduramayız ama yavaşlatabiliriz. Sağlıklı beslenmenin sağlıklı yaşlanmanın önemli bir parçası olduğunu unutmayın!

Tabaklar bu sebzelerle dolsun!

Lahana, brokoli ve brüksel lahanası gibi sebzeler beslenmenizden eksik olmamalı. Turpgillerden olan bu sebzeler; çiğnediğinizde, pişirdiğinizde veya doğradığınızda parçalanan glukosinolat adlı güçlü bir bileşen içerir. Kansızlığın önlenmesinde, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve cilt ve göz sağlığının korunmasında etkilidir.

Turpgil sebzeler tüketmenin bir faydası da, bu sebzelerin yüksek fitobesin içerikleri nedeniyle iltihabı nötralize edebilmeleridir.

Ayrıca magnezyum ve folik asit alımı da sağlanır. Turpgil sebzeler, organizmaların kendisine zararlı olan toksik maddelerden arınma işlemi olan detoksifikasyonu etkileyen iki önemli glukosinolat içerir. Bu fitokimyasallar dengeli, sağlıklı ve besleyici bir beslenme için gereklidir.

Her gün bu meyvelerden mutlaka...

Yaban mersini üzerinde yapılan araştırmalar, ömrü uzatan güçlü özler içerdiğini göstermekte. Yaban mersini ayrıca metabolik sendrom, kalp hastalıklarıyla savaşma konusundaki faydaları ile bilinir. Ayrıca DNA hasarıyla savaşmaya yardımcı olurlar. Çalışmalar, çileğin hafızayı geliştirdiğini ve yaşlandıkça beyin gücü performansını artırdığını göstermekte.

Yapılan bir çalışma, dut meyvesi tüketmenin bilişsel performansı değiştirebileceğini, nörodejenerasyonun yaşlanmadaki etkilerini önleyebileceğini ve kadınlarda bilişsel yaşlanmayı iki buçuk yıla kadar geciktirebileceğini göstermektedir.

Bu meyveler bağırsak sağlığımız için de faydalıdır. Bir inceleme, dut yemenin gastrointestinal sistemin astarını korumaya yardımcı olabilecek bakteriler ürettiğini buldu. Bu astar, süreçteki metabolik sonuçları iyileştirirken iltihabı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Acıktığınızda yemişlerle atıştırabilirsiniz

Gün içinde açlığınızı bastırmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olmak için bir avuç fındık tüketebilirsiniz. Fındık, antioksidanlar açısından son derece zengindir. Kişinin diyabet riskini azaltması ve yaşam süresini iyileştirmesi ile ilişkilendiren çalışmalar ortaya konmuştur. Fındık tüketenlerin kalp hastalıklarından ölme olasılığının daha düşük olduğu bulundu. Ayrıca araştırmalar, düzenli olarak yenebilecek en iyi yemişin, yüksek omega-3 yağ asitleri ve lif içeren ceviz olduğunu gösterimekte. E vitamini ve lif bakımından yüksek olmasıyla badem tüketilmesi tavsiye edilen diğer bir yemiştir.

Zeytinyağını sofranızdan eksik etmeyin

Zeytinyağının sağlıklı yaşlanmayı ve uzun ömrü destekleyebilecek birçok faydası vardır. Zeytinyağı, uzun ömürlü enzimleri aktive eden, antiinflamatuar tekli doymamış yağ asitleri içerir. Zeytinyağının ayrıca vücutta çok fazla serbest radikal ve çok az antioksidanın neden olduğu oksidatif stres ve DNA hasarı ile mücadele ettiği keşfedilmiştir. Ayrıca, zeytinyağı yaşla birlikte kısalan kromozomların uçlarındaki koruyucu başlıklar olan telomerleri de koruyabilir. Ek olarak, zeytinyağı hücresel "temizleme" süreçlerini harekete geçirir.

Zeytinyağının arterleri etkileyen oksidatif stres, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, insülin direnci ve iltihaplanma ile savaşmaya yardımcı olduğu belirlenmiştir. Zeytinyağı tüketmek; cilt sağlığını, beyin sağlığını ve hatta sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunu desteklemeye yardımcı olur. Harvard Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, zeytinyağı tüketiminin -özellikle zeytinyağının tereyağı, margarin veya mayonezin yerini aldığı durumlarda- daha uzun bir yaşam süresi sağladığını göstermekte. Diğer araştırmalar zeytinyağı tüketimi ile kardiyovasküler hastalık risklerinin azalması arasında bir bağlantı bulmuştur.

Su tüketimi+yeşil çay

Yeşil çay, beyni hastalıklardan koruyabilen ve insanlarun sağlıklı yaşlanmasına yardımcı olan antioksidanlar olan kateşin içerir. Araştırmalar, yeşil çay içenlerin yeşil çay içmeyenlere göre daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu göstermekte.

Yüz binden fazla Çinli katılımcı üzerinde yapılan bir araştırma, haftada en az üç kez yeşil çay içenlerin içmeyenlere göre ortalama on beş ay daha uzun yaşadığını keşfetti.

Başka bir araştırma, günde en az beş bardak yeşil çay içenlerin içmeyenlere göre ölme olasılığının %76 daha az olduğunu buldu. Ayrıca başka bir araştırmaya göre, yeşil çayın içinde bulunan antioksidanlardan maksimum yararı almak için yeşil çayı demlemenin en iyi yollarından biri fazla kaynamamış sıcak su kullanmaktır. Kaynar su, yeşil çayın yapraklarına zarar verebilir ve sağlığa olan yararlarını azaltabilir. Yeşil çaydaki antioksidanların etkisini artırmanın bir başka yolu da limon sıkmaktır.

Kadınlar özellikle menopoz öncesi ve sonrası dönemde düşmelerden kaynaklanan kırıklara karşı çok daha hassas hale gelirler. Bu nedenle, yukarıdaki besinleri ve benzerlerini tüketmek kadınların menopozun bu ve diğer rahatsız edici semptomlarına faydalı olacaktır.

İyi bir beslenme, yaşlandıkça kalp hastalığı, inme, diyabet ve obezite gibi birçok sağlık sorununun önlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca bu koşulların kötüleşmesini de önleyebilir.  Sağlıklı bir diyet, kasları desteklemeye ve kemikleri güçlendirmeye yardımcı olur. Kadınlar için ağırlık çalışması da dahil olmak üzere günlük egzersiz yapmak da önemlidir. 

Sağlıklı bir beslenme, denge ve bağımsızlığa yardımcı olabilecek kasları desteklemeye ve kemikleri güçlendirmeye yardımcı olabilir. Sağlıklı besinler tüketmek, enerji seviyenizi artırabilir. Yaşlandıkça iştahımız ve yaşam tarzımız değişebilir. Sağlığınızı desteklemek için sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmenin ne kadar önemli olduğu bilincine varın ve geç kalmayın. Düzenli olarak uzman kontrollerini de ihmal etmeyin. 

Erken Doğum Hastalık Değildir, Önlenebilir Erken Doğum Hastalık Değildir, Önlenebilir