Isparta

“Göller Yöresinin Yakarışı” Projesinin İkincisi Başladı

Isparta ve Burdur’daki iklim değişikliklerine ve bilinçsizce harcanan su kaynaklarına dikkat çekmek amacıyla yapılan “Göller Yöresinin Yakarışı” adlı projenin ikincisinin açılışı gerçekleştirildi.

Abone Ol

Isparta ve Burdur’daki iklim değişikliklerine ve bilinçsizce harcanan su kaynaklarına dikkat çekmek amacıyla Isparta Şehit polis Mehmet Karacatilki Bilim ve Sanat Merkezi Müdürlüğü öncülüğünde yapılan “Göller Yöresinin Yakarışı” adlı projenin ikincisinin açılışı Kirazlı Dere Sosyal Tesislerinde yapılan programla gerçekleştirildi.

Programa Isparta Valisi Aydın Baruş, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, İl Milli Eğitim Müdürü Recai Ocak, daire müdürleriyle ülkemizin bir çok ilinden gelen ve projede görev alan öğretmenler katıldı.

Programda konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, kullanılabilir temiz su kaynaklarının insan hayatındaki önemine değindi. Vali Baruş, “İnsanın hayatını devam ettirmesi için daha doğrusu bütün canlıların hayatını devam ettirmesi için su en temek unsurlardan birisidir. Su olmadan canlıların varlığını düşünemeyiz. Dolayısıyla canlıların suyla ilişkisi aslında kendi yaşamlarını devam ettirme çabalarının bir sonucudur. Uzun yıllardır bir küresel ısınma ve iklim krizi ile karşı karşıyayız. Küresel ısınma nedeniyle insanoğlunun kullandığı temiz su kaynaklarında ciddi azalmalar meydana geliyor. Özellikle bazı bölgelerde iklim değişikliği varlığını çok ciddi biçimde hissettiriyor ve o bölgelerde yaşayan insanlar da bu kuraklıktan ve su kaynaklarındaki azalmadan çok olumsuz bir şekilde etkileniyor. Su kaynaklarının ilişkisini sağlıklı bir şekilde devam ettirmemiz gerektiğini düşünerek bu tür bilinçlendirme ve toplumsal farkındalık oluşturma faaliyetlerini düzenliyoruz. Bu proje insanlık adına çok değerli bir çabadır. İllerimiz için çok değerli bir uğraştır. Bunun için hepimiz emek koymamız lazım çünkü gelecek bizim açımızdan son derece büyük riskler içeriyor.

Bundan en fazla etkilenecek olan da gelecek nesillerimiz. Onun için elimizdeki su kaynaklarının değerini iyi bilmemiz lazım. Çocuklarımızı bu yönde çok iyi eğitmemiz lazım. Bizim bölgemiz açısından varlığımızı devam ettirmemiz, bu bölgede daha refah ve konfor içerisinde yaşayabilmemiz, mutlu bir şekilde yaşayabilmemiz için son derece önemli olan bu gölleri koruma yönünde çok daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Eğirdir Gölü’nün su seviyesi son yıllarda dramatik bir şekilde azalıyor. Biz bu değişikliğin iklim krizi nedeniyle küresel ısınma nedeniyle olduğunu başlıca nedenini söylüyoruz ama insani faaliyetlerden kaynaklanan su kirliliği ve suyun israflı bir şekilde kullanılması da bu gölün bu seviyelere gelmesinde önemli rol oynadığını çok çok iyi bilmemiz lazım.

Dolayısıyla Eğirdir’in suyunu gerek içme suyu olarak gerekse tarımsal faaliyetlerle kullanırken bundan sonra çok çok dikkatli olmamız lazım. Artık elimizde tüketeceğimiz su kaynakları kalmamak üzere. Yeraltı su kaynaklarını kullanırken de özellikle dikkat etmemiz gereken hususlar var. Çünkü yeraltı su kaynakları sonsuz değil. Yeraltı su kaynaklarını da israflı bir şekilde kullandığımız takdirde göllerin su varlığını ciddi bir şekilde etkilendiğini görüyoruz. “Göller Yöresinin Yakarışı” projesinin bu anlamda bölgemizdeki su kaynaklarının sağlıklı bir şekilde kullanımı, çevre kirliliğinin önlenmesi anlamında gelecek nesillerimize çok çok önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Bu proje su kullanımı konusunda, su kaynaklarının önemli konusunda Türkiye’ye önemli bir öncülük edecek bir projedir. Bundan sonra da bu tür projelerin ilimizde devam etmesini istiyoruz. Çevre illerimizde devam etmesini istiyoruz ki insanımızda bir duyarlılık oluşsun. Farkındalık oluşun ve kullandığı her bir damla suyun ne kadar kıymetli olduğunu her geçen gün çok daha iyi anlasın. Projede emeği gecen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Proje kapsamında Göller Yöresindeki göllerin çekilme ve kuruma sebepleriyle birlikte kuraklığın tarım, ekonomi, çevre, insan ve canlılar üzerindeki etkileri ve alınacak tedbirler ile ilgili etkinlikler alanında uzman eğitmenler tarafından hem teorik hem de uygulamalı olarak yerinde eğitim ilkesiyle gerçekleştirilecek.

SDÜ ve ISUBÜ akademisyenlerinin görev alacağı projede 1 yürütücü, 3 uzman, 24 eğitmen, 5 rehber, 1 sağlık personeli ve 1 iş güvenliği uzmanıyla birlikte toplamda 36 etkinlik gerçekleştirilecek.

Projenin eğitimleri Isparta ve Burdur il sınırlarında yer alan Burdur Gölü, Salda Gölü, Gölcük Gölü Tabiat Parkı, Lisinia Doğa Proje Alanı, Yarışlı Gölü, Yazılıkanyon Tabiat Parkı, Eğirdir Gölü, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Kovada Gölü Milli Parkı ve Kovada Hidroelektrik Santrali'nde gerçekleştirilmesi planlanmıştır.