Mil-Diyanet Sen Isparta İl Başkanı Mustafa Güner, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Güner yaptığı açıklamada önemli mesajlar verdi.

Darbe girişimi esnasında din görevlilerinin ön saflarda yer aldığını belirten Güner açıklamasında, ‘Geçmişten günümüze, Kur’an-ı Kerim’i rehber edinenler, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’i tek önder olarak kabul edenler iyiliğin yolunu tutmuşlar, kulluk ve sorumluluk bilinciyle hareket etmişler, birlik, beraberlik ve kardeşliği üstün tutmuşlar ve her türlü imkânlarını yeryüzünde hakkın, adaletin, merhamet ve huzurun egemen olması için kullanmışlardır. İstismarcılar, ifsat ediciler ve zalimler ise, hakkı değil batılı üstün tutmuşlar, adaleti değil menfaati tercih etmişler ve ellerine bir güç geçtiğinde bu gücü kendi çıkarları için kullanmışlardır.

AZİZ MİLLETİMİZ, HAİN DARBE GİRİŞİMİNE ‘DUR!’ DEDİ

Bütün değerlerimizi istismar etmekle kalmayan ve dünyada eşine az rastlanır bir ihanet şebekesi olan FETÖ,  referansını dinden aldığını iddia ederek yıllarca insanlarımızın dini ve milli duygularını hain emellerine alet etti. Sonunda ise, 15 Temmuz 2016 günü birliğimize ve dirliğimize göz dikerek kardeşliğimize, istiklal ve istikbalimize kastetti. Vatanımızı işgal etmek, milletimizi parçalamak için büyük bir kalkışmaya yeltendi. Ancak o gece din, devlet, vatan, millet, ezan ve bayrak sevdalısı aziz milletimiz, Rabbimizin yardımıyla dinine, vatanına, milletine, bayrağına, özgürlüğüne sahip çıktı, hain darbe girişimine ‘Dur!’ dedi.

DİN GÖREVLİLERİ ÖN SAFLARDA YER ALDI

Her zaman olduğu gibi, bu necip millete hizmet etmekten şeref duyan din görevlileri, 15 Temmuz 2016 gecesinde de görevini tam yapmış, cami minarelerinden yaptıkları ilanlarla halkı uyarmış, birlik ve beraberliğe, devletine, bayrağına, ezanına ve mabedine sahip çıkmaya çağırmış, Kurtuluş savaşında verilen salaların milleti kenetlendirdiği gibi vermiş oldukları salalarla darbe kalkışmalarını durdurmuştur.  Hangi düşüncede olursa olsun milletin kendisinin hak ve hukukuna, onuruna ve geleceğine yapılmak istenen darbeyi boşa çıkarmıştır. Meydanlara inerek darbecilere karşı durmuş, düşmanın silahlarına göğüs germiş, gazi ve şehit olmuştur.

AZİZ ŞEHİTLERİMİZ UNUTULMADI

İstiklal Marşımızda “şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” diye dile getirildiği üzere şehitler diyarı bir vatanda yaşıyoruz. Bizim en büyük gücümüz ve imkânımız, gerektiğinde inancı, vatanı, bayrağı ve değerleri uğruna şehit olmayı bir şeref bilen milletimizin varlığıdır. Gerektiğinde değerleri uğruna şehit olmayı arzu eden, şehadeti nimet bilen bir inanca sahip olan aziz milletimiz 15 Temmuz 2016 gecesinde de canını vermiş ama vatanını düşmana teslim etmemiştir. Bizler de, birer Diyanet mensubu olarak tüm şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim hatimleri yaparak, aziz ruhlarına bağışladık ve böylece şehitlerimize karşı şükran ve minnet borcumuzu yerine getirdik.

“15 TEMMUZ GECESİ” BİZLERE NE ÖĞRETTİ?

Su Matarasında Peygamber Efendimizin Hadisi Su Matarasında Peygamber Efendimizin Hadisi

“15 Temmuz Gecesi” bizlere; Son sözü topun-tüfeğin değil, imanın, yüreğin ve inancın belirlediğini öğretti. Bir milletin asıl gücünün  topun-tüfeğin değil, inançlı evlatlarının olduğunu öğretti. Malazgirt’ten beri vatanımızın her karış toprağını nasıl şehit kanlarıyla yoğurduğumuzu hatırlamamız gerektiğini öğretti. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması vesilesiyle bir kez daha hayırla yâd ettiğimiz İstanbul’un Fethi’nin manasına vakıf olmak gerektiğini öğretti. Bu aziz milletin tarih boyunca vatan sevgisini her şeyin üstünde tuttuğunu öğretti.

15 Temmuz’un yıl dönümü vesilesiyle; Yüce Rabbimiz, umudumuzu söndürmek ve huzurumuzu bozmak isteyenlere fırsat vermesin! Geçmişten günümüze din-ü devlet mülk-ü millet yolunda canlarını feda eden tüm şehitlerimize ve ahirete irtihal eden kahraman gazilerimize rahmet eylesin.’ ifadelerine yer verdi.
 

Editör: Şükrü Altuğ