Türk Hemşireler Derneği Isparta İl Temsilcisi Helma Apaydın, 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklamada bulundu.
Apaydın açıklamasında; “Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1999 yılında ilan edilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve farkındalık oluşturulması amacıyla her yıl 25 Kasım'da dünya genelinde etkinliklerle anılmaktadır. Bu tarih, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele eden ve rejim tarafından öldürülen Mirabal Kardeşler'in anısına seçilmiştir. Günümüzde 25 Kasım, kadın haklarının korunması ve şiddetin önlenmesi için güçlü bir çağrının yapıldığı sembolik bir gündür. Kadına yönelik şiddetle mücadele de Hemşireler, sağlık sisteminin temel taşlarından biri olarak kritik bir role sahiptir. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde şiddetin önlenmesi, farkındalık yaratılması ve mağdurların desteklenmesinde etkin bir şekilde görev alırlar.
Hemşirelerin Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeledeki Rolleri arasında:
1. Farkındalık Yaratma ve Eğitim: Hemşireler, kadına yönelik şiddetin belirtilerini tanımak ve bu konuda sağlık personelini eğitmek için ön saflarda yer alır. Toplumun bilinçlendirilmesi amacıyla şiddetin türleri, etkileri ve önleme yolları hakkında eğitimler düzenleyebilirler.
2. Erken Tanı ve Müdahale: Şiddet mağduru kadınlar genellikle ilk olarak sağlık hizmetlerine başvurur. Hemşireler, fiziksel ve psikolojik şiddet izlerini tanıyarak erken müdahale sağlayabilir. Mağdurların duygusal destek almasını sağlamak için empati odaklı bir yaklaşım sergiler.
3. Mağdurlara Yönelik Destek ve Yönlendirme: Hemşireler, mağdurları yasal destek alabilecekleri yerlere yönlendirebilir. Şiddet mağdurlarının fiziksel yaralarının tedavisini yapmak ve psikolojik destek sağlamada rol alır.
4. Veri Toplama ve Raporlama: Şiddet vakalarının raporlanmasında önemli bir rol oynarlar. Doğru bilgi toplayarak adli süreçlerin desteklenmesine yardımcı olabilirler. Türkiye’de 6284 sayılı Kanun kapsamında, şiddet mağduru kadınların korunması için gerekli başvuruları ve bildirimleri yapabilirler.
5. Şiddetin Önlenmesi İçin Politika Geliştirme: Şiddetle mücadelede toplum sağlığı hemşireleri, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak politika ve programların geliştirilmesinde aktif rol alabilirler. Hemşirelerin Eğitimi ve Yetkinlikleri Kadına yönelik şiddetle mücadelede hemşirelerin etkili olabilmesi için: Şiddeti tanıma, kriz yönetimi ve travma desteği konularında eğitim almaları gereklidir. Sağlık kuruluşlarında “Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)” gibi yapıların tanıtılması ve kullanılması teşvik edilmelidir. Ruhsal travma, güvenlik planı oluşturma ve mağdurların rehabilitasyon süreçlerine katkı sağlama konularında bilgi sahibi olmaları önemlidir.
HEMŞİRELİK VE TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET
Sağlık çalışanlarının hukuki yükümlülükleri doğrultusunda kadına yönelik şiddet vakalarının rapor edilmesi ve gerekli hizmetlerin sağlanması kritik önem taşır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede hemşirelerin birey merkezli ve bütüncül bir yaklaşım benimsemeleri, bu sorunun çözümünde sağlık sisteminin gücünü artıracaktır. Kadına yönelik şiddeti önlemek, sadece kadınların değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Bu mücadelede; Devlet politikalarının uygulanması, Sivil toplum kuruluşlarının desteği, Bireylerin bilinçlenmesi hayati öneme sahiptir. Kadına yönelik şiddetin olmadığı, eşitlik ve adaletin sağlandığı bir dünya için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.