Tüm dünyada sık rastlanan kadın kanserlerden biri olan Serviks (rahim ağzı) kanseri farkındalık ayında SDÜ Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Evrim Erdemoğlu,Hastane Konferans Salonunda ‘Kanserden Korkmayın, Geç Kalmaktan Korkun’ konulu konferans düzenledi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan SDÜ Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Rasih Yazkan, “Aile toplumu ayakta tutan, geliştiren ve geleceğe hazırlayan en küçük ve en önemli toplumsal kurumdur. Ailenin en önemli aktörü ise kadındır.Kadın aile içinde toplumda birçok rol üstlenmiştir, annemizdir, eşimizdir, ablamızdır, kız kardeşimizdir ve en önemlisi de geleceğimizin emaneti, yarınlarımızın umudu olan çocuklarımızı yetiştiren toplumun en önemli aktörü, toplumları toplum yapan en önemli kahramanıdır. Kadın sağlığını önemsemeliyiz. Kadın sağlığına yönelik uygulamaları koruyucu ve tedavi edici yaklaşımlar olarak düşünmeliyiz. Bugün de konferansta da bu kapsamda bilgilendirmeler yapılacaktır. Yakın bir zamanda Kadın Doğum ve Çocuk Hastanemizi açacağız. Bu hastanemizde hem koruyucu hekimliğe yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme uygulamalarımız hem de tedaviye yönelik uygulamalarımız olacak.Bu hastanemiz kadınlarımıza ve çocuklarımıza dolayısı ile sağlıklı bir aile oluşumuna, sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir geleceğe hizmet edecektir. Bu hastanemiz ilimize, bölgemize ve tüm halkımıza hizmet edecek. Şimdiden hastanemizden şifa bulacak bütün hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.”Dedi.
SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Evrim Erdemoğlu, Serviks (rahim ağzı) kanseri farkındalık ayında yaptığı sunumda şu bilgileri verdi;
“Serviks kanseri rahim ağzı kanseri olarak da bilinmektedir.Serviks Kanseri ve HPV. HPV virüsün 200 den fazla tipi vardır. Düşük riskli HPV Siil, Yüksek riskli HPV kanser, en sık görülen tipler 16-18 dir.Serviks kanserini oluşmadan yıllar önce tespit edip tedavi ederek gelişimini önlemek mümkündür ancak günümüzde artık gelişen teknolojiyle serviks kanserine karşı aşı olanağı doğmuştur. Aşıserviks kanserinden korunmak için etkili ve aynı zaman da güvenilir bir yöntemdir. Serviks kanseri aşısı kansere neden olan virüse (HPV) karşı koruyucudur. Genellikle cinsel yolla bulaşabilen bu virüse karşı aşının etkili olabilmesi için genellikle ergenlik döneminde ve evlenmeden-cinsel ilişki başlamadan aşının yapılması gereklidir. Aşıya bağışıklık sisteminin yanıtı da ergenlik döneminde daha iyidir. Aşıyı bu nedenlerden dolayı ilişki olmadan önce 26 yaşın altındaki bireylere öneriyoruz. Aşı kadınlara olduğu kadar erkeklere de kendilerini ve eşlerini korumaları için önerilir. 15 yaşın altındakilerde aşıyı 6-12 ay arayla iki doz, 15 yaşın üstündekilerdeyse 3 doz olarak aşı yapılması gerekir. Bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığınız varsa, ilaç kullanıyorsanız ya da nakil hastasıysanız serviks kanseri riskiniz artar. Nakil hastaları ve bağışıklık sisteminde sorun olanların da 3 doz aşı yaptırması yararlıdır. Aşıyı gebelikte ve maya allerjisi olanlarda önermiyoruz. Aşının ilk dozu yapıldıktan sonra gebe kalındıysa kalan dozların gebelik bittikten sonra yapılması gerekir.
HPV TESTİ smear testine benzer şekilde rahim ağzından sürüntüyle kolayca alınan bir testtir. Serviks kanserini yapan virüsün bulunup bulunmadığını tespit eder. HPV virüsünün sayılarla isimlendirilen farklı tipleri vardır. HPV bazı tipleri diğerlerine göre kanser yapma potansiyeli açısından daha risklidirler. Bu test aynı zamanda kanser açısından yüksek riskli HPV virüsünün olup olmadığını da tespit eder.
SMEAR TESTİ rahim ağzından sürüntü alınarak yapılan kolay bir incelemedir. Alınan örnekte fırça üzerine rahim ağzındaki hücreler yapışır ve bunlar patoloji doktoru tarafından mikroskop altında görülürler. Patolojik incelemede HPV virüsünün hücrelerde kanser öncesi ya da kansere ilerleme riski yüksek olan değişiklikler yapıp yapmadığına bakılır ve raporlanır. Smear ve HPV testinde değişiklikler saptanması panik yaratmamalıdır. Her zaman o anda kanser olduğu anlamına gelmez. Genellikle bu iki test sonucu birlikte değerlendirilir ve kanser riski, olasılığı hakkında bilgi verir. Sevdiklerimizi, çocuklarımızı ve eşlerimizi, kendimizi bu kanserden korunmak için gerekli önlemleri alalım.”