Burdur merkeze bağlı Düğer köyünde tartıştığı eşini av tüfeğiyle vurarak öldüren ve hakkında eşe karşı kasten öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Ayşe I.’ın yargılanmasına başlandı. Sanık Ayşe I., mahkemede; “İsmail bana tecavüz etti. Kimseye söyleyemedim ve evlenmek zoruna kaldım. 10 yıl boyunca şiddet eylemleri sürdü. Kolumu kırdığı sopa benim arkadaşım olmuştu. Bacağımdan bıçakladı. Öldürmek kastıyla hareket etmedim. Olaydan dolayı pişmanım.” dedi.
Burdur merkeze bağlı Düğer köyünde 28 Mayıs tarihinde eşi İsmail Işık’ı av tüfeğiyle öldüren Ayşe I.’nın eşine karşı kasten öldürme suçundan açılan kamu davasında yargılanmasına başlandı. Burdur Adliyesi 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık Ayşe I., sanık avukatı Ahmet Onaran, sanığın Ayşe I.’nın yakınları, maktul İsmail Işık’ın avukatı ve babası hazır bulundu.
“BANA TECAVÜZ ETTİ, EVLENMEK ZORUNDA KALDIM. 10 YIL BOYUNCA ŞİDDET GÖRDÜM”
Sanık Ayşe I. Mahkemede verdiği ifadede şunları söyledi;“2012 yılında başka biriyle nişanlıydım. İsmail Işık, ben başka biriyle nişanlı olduğum halde sürekli arabayla önümü kesip benimle görüşmek istediğini söylüyordu. Sürekli bu şekilde ısrar edince bir gün görüşmek amacıyla aracına bindim. İsmail beni kendi ikametine götürdü ve orada bana tecavüz etti. Ben bu olayı kimseye söyleyemedim. Daha sonra da İsmail ile evlenmek zorunda kaldım. Evlendikten sonra da İsmail sürekli olarak bana şiddet uygulamaya devam etti. 10 yıl boyunca bu şiddet eylemleri sürdü. 2 çocuğumuz oldu. Çocuklarımız olduğunda da bu çocukların kendisinden olmadığını söyleyerek “kimin altına yattın, kiminle birlikte oldun” diyerek beni suçladı. Evlilik dönemi içerisinde benimle sürekli ters ilişkiye girdi. Ben rıza göstermediğim halde bu şekilde benimle zorla ilişkiye girdi. Evlilik süresince sürekli tehdit ve hakaret içerikli sözler söylüyordu.
2016 yılında beni ormanlık bir alana götürerek beni darp etti. Taşlık bir alanda beni zorla sürükledi. Ayaklarımın altı bu olay dolayısıyla paramparça oldu. O haldeyken benimle ters ilişkiye girdi.
“KOLUMU KIRDIĞI SOPA BENİM ARKADAŞIM OLMUŞTU, BACAĞIMI BIÇAKLADI, CİNSEL ŞİDDET UYGULADI”
İsmail’in bir sopası vardı. O sopayla beni birçok kez darp etti. Bir defasında o sopayla kolumu kırdı. O sopa ne zaman çıksa dayak yiyeceğimi anlıyordum. Her gün o sopayla bugün ne için dövecek diye düşünüyordum. O sopa benim arkadaşım oldu. Kaçınılmaz bir sonum vardı. Onunla birlikte olmadığım için beni sağ bacağımdan bıçakladı. Korktuğum için şikayetçi olamadım. Olaydan önce oğlumuzun sünnet düğününü yaptık. Düğünde para az toplanıldı diye İsmail beni darp etti. İsmail evlilik süresi içerisinde sistematik bir şekilde beni darp ederek, cinsel yönden şiddet uygulayarak, hakaret ve tehditlerde bulunarak evliliği çekilmez hale getirdi. Sürekli bana kötü muamelede bulunuyordu. Bana tecavüz ettiği için bana artık gözüyle bakıyordu.
“ÖLDÜRMEK KASTIYLA HAREKET ETMEDİM”
Olay günü İsmail ile bir düğüne gitmiştik. Çocuklarımızı anneme bıraktık. Bu düğüne de İsmail beni zorla götürmüştü. Düğünden sonra İsmail arkadaşlarımla dışarıya çıkacağını söyledi bende çocuklarımın bulunduğu anneme gittim. Bir süre sonra “İsmail eve gelir beni göremez sinirlenir” diyerek 3 aylık oğlumla birlikte eve gittim. Oğlumun epilepsi hastalığı vardı. Oğlumun ateşi çıktı. Annem ve babamla çocuğumu hastaneye götürsem İsmail bizi suçlardı bu yüzden onlarla hastaneye gidemedim. İsmail’i telefonla aradım, oğlumuzun ateşinin çıktığını ve hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledim. “Kendi başınızın çaresine bakın” dedi. Oğlumun ateşini düşürmek için uğraştım ama düşmedi. İsmail’i birçok kez aradım. İsmail bana telefonda küfür etti ve elinde alkol şişesiyle eve geldi. İsmail bir çocuğa bakamıyorsun diyerek bana elinin tersiyle tokat attı. Oğlumuz ağlamaya başlayınca oğlumuzu sarstı. Beni saçımdan sürükleyerek yatak odasına götürdü. “Gel birlikte yatacağız” dedi. Oğlumuz hastaneye götürelim ne istiyorsan yapalım dedim. Bana kötü imalarda bulunmaya başladı. Oğlum ağlamaya devam ediyordu. İsmail, “O çocuğu sustur. Sen susturmazsan ben sustururum, sizi öldürürüm” diyerek tehdit içerikli sözler söyledi. İsmail yatak odasında uzanır vaziyette hakaret ve tehdit içerikli sözler söylemeye devam etti. Silah yatağın üzerinde ayak ucundaydı. Hemen yanında da sopa vardı. Tehdit içerikli sözler söylediği için silahla bize zarar vereceğini düşündüm. Silahı alıp odadan çıkmak isterken İsmail beni gördü ve “Nereye gidiyorsun” diyerek eline sopayı aldı. O anda silah ateş almış. Ben orayı hatırlamıyorum. İsmail’i öldürmek kastıyla hareket etmedim. İsmail o gün evde sürekli hakaret ve tehdit içerikli sözler söyledi. Bizi öldüreceğine dair sözleri devamlı tekrarlıyordu. Evde bulunan silahla bu eylemi gerçekleştireceğinden korktuğum için silahı alıp odadan çıkarken bu eylem gerçekleşti. İsmail bu esnada uyumuyordu. Olaydan dolayı pişmanım.”
Maktül İsmail Işık’ın babası A.I., Ayşe I.’nın ifadesi sırasında mahkeme salonunu terk etti. Mahkeme heyeti diğer tanıkları dinledikten sonra sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.