Cem Küçük, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde, ürünlerinde domuz eti tespit edilen Köfteci Yusuf hakkında Tarım ve Orman Bakanlığı'na yaptığı görüşmeleri paylaştı. Küçük, bakanlık yetkililerine bu durumla ilgili ne tür yaptırımların uygulanacağını sorduğunu ve bu konunun toplumda yarattığı endişeleri dile getirdi.
Küçük, köfte zincirinin yaşadığı bu skandalın ardından halkın güveninin sarsıldığını ve Bakanlık'tan beklenen şeffaflıkla birlikte, duruma uygun bir ceza verilmesini talep etti. Yazısında, gıda güvenliği ve denetimlerin önemine de vurgu yaparak, bu tür olayların tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.
Bakanlık'tan gelen yanıt ve alacağı önlemler de merak konusu oldu.
“MAHKEME KESİNLEŞMEDEN İSİM YAYINLAYAMIYOR”
Cem Küçük, yazısında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiyi paylaşarak, Köfteci Yusuf olayında yaşanan süreç hakkında detaylı bilgi verdi. Denetimlerin şubat ayında yapıldığını belirten Küçük, Bakanlığın domuz eti tespit ettiğini, ürünleri toplatma cezası verdiğini ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Ancak, firmanın bu karara itiraz ederek mahkemeye gittiğini, ürün toplatma cezasını kaldırdığını ve sürecin üst mahkemeye taşındığını anlattı.
Üst mahkemenin Tarım ve Orman Bakanlığı lehine karar vermesinin ardından, Bakanlığın ismi açıklayabildiğini ve kesinleşen sonucu paylaştığını ifade eden Küçük, bu durumun ismin açıklanmasının neden bu kadar uzun sürdüğünü de açıkladı. Bakanlığın mahkeme süreci tamamlanmadan isimleri kamuoyuna duyuramadığını belirtti.
KÖFTECİ YUSUF’A NE CEZA VERİLDİ?
Neden kapatmıyorsunuz? Ne ceza vereceksiniz? Soruları üzerine ise Bakanlık, ürünlerinde hile veya insan sağlığını tehdit eden unsurlar tespit edilen firmalara uygulanan yaptırımları şu şekilde açıkladı:
1. Kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünler: Eğer bir ürün sağlığa zararlı bir madde içeriyorsa, örneğin tekstil boyasının gıdada kullanılması gibi, bu ürünler piyasadan toplatılıp imha ediliyor. Bu tür fiiller suç olarak tanımlandığından, işletmeler hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuluyor.
2. Taklit veya tağşişli ürünler: Örneğin farklı yağların karıştırılıp zeytinyağı olarak satılması ya da peynire margarin katılması gibi durumlar tespit edildiğinde, bu ürünler de toplatılıyor. İlk iki tespitte ağır para cezaları veriliyor. Ancak bu ihlaller üç yıl içinde üç kez tekrar ederse, bu da suç olarak tanımlanıyor ve yine Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuluyor.
Bakanlık ayrıca, tüm idari işlemleri tamamladıktan sonra kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına bu duyuruları yaptığını, cezai sonuçların ise hukuki süreç sonunda belirlendiğini belirtiyor.
“İŞİN İÇİNDE KOMPLO, DIŞ GÜÇLER YOK”
Cem Küçük, yazısının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ayrıca Tarım ve Orman Bakanının, ‘Bize göre cezalar az. Artırılmalı’ dediğini de hatırlatalım.
Yani işin içinde komplo, dış güçler yok. Tespit sonunda ortaya çıkmış. Şimdi bu olayı bile Rockefeller, Rotchild ailelerine bağlayanlar çıkacaktır. Nitekim dün sosyal medyada yabancı menşeli fast food zincirleri bu işin içinde diyen bile çıkmış! Bu ülkede akılla hiçbir şey konuşulmuyor...”