AK Parti Isparta Milletvekili ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Recep Özel, DSİ 18. Bölge Müdürü Rahmi Şahin, Bölge Müdür Yardımcıları Osman Erkan, Murat Çınar, Eğirdir İlçe Teşkilatı, İl Genel Meclis Üyeleri ve Muhtarlarla birlikte Eğirdir Gölüne İlave su kaynaklarını yerinde inceledi. Isparta, Aksu, Yılanlı Havzası su kaynaklarında incelemelerde bulunuldu.
Küresel kuraklık ve bilinçsiz su kullanma nedeniyle adeta eriyen, yok olmaya yüz tutan Eğirdir Gölü’nü kurtarma girişimleri devam ediyor.
Son yılların en düşük su seviyesi kotunun görüldüğü (914.87 metre) Eğirdir Gölü’nde, özel hükümlere göre kritik kot olan (914.74) metreye, sadece 13 cm kala, 2023 yılı sulama sezonunda büyük sıkıntıların yaşanacağı öngörülüyor.
Eğirdir – Aksu ilçeleri arasında Karaköy mevkiinde yapılan incelemeler sonucu, Karaköy suyu ile Aksu Çayının sularının nasıl Eğirdir Gölüne kazandırılabileceği konusu ele alındı.
Boğazova Köyleri Muhtarları, Karaköy Pınarı suyunun açılacak bir tünel ile Kovada Kanalına akıtılabileceği ya da Akdoğan Göletine akıtılması ile de enerji kullanmadan bahçelerin sulanabileceğini dile getirdiler.
DSİ 18. Bölge Müdürü Rahmi Şahin ise Karaköy Pınarı sularının kış suyu olduğunu, dolayısıyla bahçe sulamaları için bir çözüm olmayacağı görüşünü ifade etti. Karaköy Pınarı ile Aksu Deresi sularının birleşerek Eğirdir Gölü’ne akıtılmasının en doğrusu olacağını söyleyen Şahin, DSİ 18. Bölge Müdürlüğünce fizibilite çalışmalarının sürdürüldüğünü, yapılacak bir proje ile, yılda 50-70 milyon metreküp suyun Eğirdir Gölü’ne kazandırılabileceğini söyledi.
İnceleme toplantısında içerisinde bulunduğumuz kış aylarında ve önümüzdeki yıllarda kuraklık riskinin süreceği belirtilirken, bu çalışmaların hızla yapılması kararında birleşildi.
Konu ile ilgili olarak hazırlanacak olan raporun Isparta Valiliğine ve DSİ Genel Müdürlüğüne iletileceği belirtilirken, Ak Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, çalışmaların biran önce başlayıp bitirilmesi için azami gayreti göstereceklerini belirtti.
DSİ 18. Bölge Müdürü Rahmi Şahin’in Eğirdir Gölü ile ilgili geniş bilgilendirmeleri şu şekilde:
“ Ülkemizin en büyük ikinci tatlı su gölü niteliğindeki Eğirdir Gölü su seviyesinde son yıllarda yaşanan kuraklık sebebiyle ciddi oranda düşüşler gözlenmektedir. Eğirdir Gölü için maksimum işletme kotu 918.96 m, bu kottaki hacim 4.001 hm³, minimum işletme kotu 914.62 m ve bu kottaki hacim ise 2.099 hm³ olarak belirlenmiştir. 3 309 km² yağış alanına sahip olan Eğridir Gölü fiili olarak 1969 yılında 919,31 m ile max. su seviyesine ulaşmış, 1975 yılında ise 915,42 m ile en düşük seviyesine inmiştir. 01.01.2023 tarihi itibariyle Eğirdir Gölü su seviyesi, 1975 yılından ölçülen seviyenin de altında olan 914,86 m seviyesine kadar düşmüştür. Eğirdir Gölü; Gelendost, Pupa, Hoyran ve Çay dereleri ile Aşağıtırtar, Kayaağzı ve Mahmatlar kaynakları ile beslenmektedir.
Eğirdir Gölü Isparta ili ile birlikte çevresindeki yerleşim birimlerinin içme suyu ihtiyacını karşılamakla beraber 1965 yılından başlayıp 1989 yılına kadar DSİ ve Mülga Köy Hizmetleri Müdürlüğünce peyderpey inşa edilerek işletmeye açılan sulama projeleri ile de gölden pompaj marifetiyle alınan su, Atabey, Senirkent, Hoyran, Gelendost, Eğirdir ve Barla ovalarında brüt 405 320 dekar alanın sulanmasını sağlamaktadır.
Eğirdir Gölü Pompaj Sulamaları ile birlikte Eğirdir Gölü Havzasında başta Elma (750 000 ton/yıl) olmak üzere Kiraz (40 000 ton/yıl), Kayısı (13 000 ton/yıl) ve Şeftali üretimi gelişmiş, meyvecilik bakımından Ülkemizin önde gelen havzası haline gelmiştir.
Küresel iklim değişikliğinin, dünyadaki ve Türkiye'de su kaynakları üzerindeki etkileri gün geçtikçe daha fazla hissedilir olmaktadır. İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan aşırı yağış ve kurak dönem sıklıkları artmakta, yağış durumundaki değişikliklere bağlı olarak, Türkiye'de yaşanan kurak gün sayısı, kurak dönem sıklığı ve kuraklık şiddeti iki katına çıkabilmektedir. Türkiye'de iklim değişikliğinden kaynaklanan yaz sıcaklıklarının artması, kış yağışlarının azalması, yüzey sularının kaybı, kuraklıkların sıklaşması gibi etkiler doğrudan kaynaklarının varlığını tehdit etmektedir. Kurak dönemlerde yaşanan olumsuzlukların daha az hissedilir olması ve su tasarruf sağlanarak Eğirdir Gölünün korunması maksadıyla göl çevresinde yer alan Kurumumuza ai açık kanal klasik sistem (vahşi sulama) tüm sulama tesislerinde, kapalı sulama sistemlerine dönüş için gerekli proje ve inşaat çalışmalarını titizlikle sürdürülmekte, bütçe imkanları çerçevesinde de peyderpey hayata geçirilmektedir. Bu kapsamda; en büyük sulama alanlarına sahip Atabey Sulaması (138 340 da) ile Senirkent Sulamasının (73 760 da) borulu sistem sulamaya döndürülmek üzere inşaat ihaleleri gerçekleştirilmiş olup, inşaatlarına başlanmıştır.
Eğridir Gölü sulamalarının kapalı borulu sistem sulamaya döndürülerek kullanılan sudan tasarruf sağlamanın yanı sıra 1991 yılında işletmeye açılan Çayköy HES vasıtasıyla Akdeniz'e dökülen Köprüçay'ın membasını teşkil eden Yenice suyu, tünel ve kanal derivasyonu ile yılda yaklaşık 67 hm³ (yıl yıl değişmekle beraber 50-70 hm³) Eğridir Gölüne takviye olarak aktarılmaktadır.
Ancak alınan tüm bu önlemlere rağmen son yıllarda yaşanan şiddetli meteorolojik kuraklık sebebiyle Eğirdir Gölü su seviyesi, 1975 yılında ölçülmüş en düşük seviye olan 915,42 m'den de daha aşağı bir seviye olan 914,86 m'ye düşmüştür. Bu durum, sulama tesislerinin işletilemez hale gelmesine, dolayısıyla elma havzası olarak bilinen Eğirdir Gölü havzasındaki sabit tesislerin (meyve ağaçlarının) kurumasına, Isparta İli içmesuyu temininde sıkıntı yaşanmasına sebep olacaktır. İşletmedeki büyük sulamaların ve Isparta Belediyesi içmesuyu ihtiyacının su kaynağını teşkil eden Eğirdir Gölü su bütçesinin korunması maksadıyla 2021 yılında DSİ Genel Müdürlüğünce ihalesi yapılarak çalışmalarına başlanılan "Eğirdir Gölü Hidroloji Çalışmaları" işi kapsamında; Eğirdir Gölü hidrolojisinin mevcut ve gelecek su temini ve arz durumu, göl yüzeyinden meydana gelen buharlaşma durumu, yukarı havzadan göle taşınan rüsubat miktarının tespiti ve önleyici tedbirlerin belirlenmesi konuları ile göle yakın havzalardan su takviyesi yapılıp yapılmayacağına ilişkin fizibilite çalışmaları yürütülmektedir.
Çalışmaları devam eden fizilibite raporu kapsamında yapılan ilk tespitlere göre Aksu- Yılanlı havzasında 1 180 m kotundaki Eğirdir Bağıllı Köprüsü yakınında bulunan noktadan su aktarımı, zaman ve maliyet açısından uygun bir alternatif olarak gözükmektedir. Bu noktadan Eğirdir Gölüne çevrilebilecek akım yılda (Ekim-Mayıs dönemi, 4,29 m³/s kapasite ile) 42,1 hm³ olarak öngörülmekte olup, yürütülen fizibilite çalışmalarının onaylanarak yapılacak proje çalışması ile bir an evvel Eğirdir Gölüne su takviyesi yapılması büyük önem arz etmektedir.”