Mudanya'da 30 Ağustos coşkusu Mudanya'da 30 Ağustos coşkusu

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, sporda şiddet konusunu değerlendirdi. Erkmen, futbolda sözlü şiddet son 50 yılda fiziksel şiddet boyutuna ulaştığına dikkati çekti.İSTANBUL (İGFA) - Özellikle sporda şiddetin kulüp maçlarında olduğuna dikkati çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, bazı insanların kendilerini ifade etme şekillerinin şiddet olarak ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, “Özellikle futbol maçlarında 50 sene önce de küfür edilirdi, fakat son yıllarda olay fiziksel şiddet boyutuna ulaştı" dedi.

Özellikle sporda şiddet kulüp maçlarında olduyğuna vurgu yapan Erkmen, bazı insanların kendilerini ifade etme şekillerinin şiddet olarak ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Erkmen, özellikle kendini geliştirmemiş insanların sorunu konuşarak değil şiddetle çözmeye meyilli olduklarını belirtti.

Prof. Dr. Erkmen, “Daha genel bir ifade kullanacak olursak gelişmiş ülkelerde şiddet kullanım oranı düşüktür, o ülkelerde en fazla ses yükselmesi olarak karşımıza çıkar şiddet.” dedi.

SÖZLÜ ŞİDDETLE FİZİKSEL ŞİDDET ARASINDA TEMELDE BİR FARK YOK

Sözlü şiddetle fiziksel şiddet arasında temelde bir fark olmadığını kaydeden Prof. Dr. Erkmen, “Fiziksel şiddete maruz kalan fiziksel olarak yaralanırken sözlü şiddete maruz kalan duygusal olarak yaralanır. Her iki şiddette de yaralanma söz konusudur. Özellikle futbol maçlarında 50 sene önce de küfür edilirdi, fakat son yıllarda olay fiziksel şiddet boyutuna ulaştı.” dedi. Bazı insanlarda öfke kontrol sorunu var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erkmen, “Öfke problemi ciddi bir ruhsal rahatsızlıktır. Kişi kontrolünü kaybederek kendini durduramaz. Şiddet şu an ülkemizde çok yaygın.” dedi.

ÖFKE KONTROLÜ KAPSAMINDA KOLLEKTİF VE BİREYSEL ALINABİLECEK ÖNLEMLER NELERDİR?

Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, öfke kontrolü kapsamında alınabilecek önlemlere de işaret ederek, şunları kaydetti:

“Kollektif olarak eğitimde şiddetin olumsuz yönlerine ağırlıklı olarak değinilebilir. Bireysel olarak ise psikoterapilerle tedavi edilebilir. Birey öfkenin kendisine zarar verdiğini sosyal hayatın bir noktasında anlar. Trafikte yaşadığı aşırı öfke, iş yerinde yaşadığı sinir, aile içinde yaşanan yüksek tartışmalar bireyi olumsuz yönde etkiler. Birey günlük hayatının içerisinde öfkesinin yol açtığı olumsuzluk durumlarıyla karşı karşıya kaldıkça öfkesini kontrol altında tutmak isteyecektir. Bu sebeple bireysel terapiye başvurulabilir.”

Öfke kontrolünün tedavi yönteminin temelde psikoterapi olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, “Öfke yönetimine dair terapiler yapılır. Diğer bir tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. Hekim kontrolünde kullanılan ilaçlar öfke kontrolü konusunda bireye destek sağlar.” dedi.

Kaynak: igf