Türker Taşaltın Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansı, Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Özden verdi.
Konferansın açış konuşmasını yapan SDÜ Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Karagöz, “Türklerin tarihte yıldızının parladığı özel anlar vardır. Cumhuriyetin ilanı da bu özel zamanlardan bir tanesidir. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutladığımız bu günlerde, değerli bilgilerini aktarmak amacıyla aramızda bulunan konuğumuz Prof. Dr. Neşe Özden’e teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
“Atatürk’ün Liderliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Uluslararası Alandaki Seçkin Yeri” başlıklı konuşması ile öğrencilerle buluşan Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Özden, Türklerin dünya tarihinde verdiği mücadeleleri anlattı. 1920’lerden itibaren her yirmi yılda yirmi yeni devletin kurulduğunu belirten Prof. Dr. Özden, “Bu devletler, mandatörlükle yönetilen tam bağımsız olamayan devletlerdi. Türkiye Cumhuriyetinin ilanı edilişi bu sebeple çok değerlidir. Çünkü Cumhuriyetimiz hiçbir zaman manda ve himayeyi kabul etmemiştir.” diye konuştu.
Dünya tarihinde devletlerin doğuşunu aktaran Prof. Dr. Özden, 1933 yılındaki üniversite reformundan sonra Darülfünun yerine kurulan İstanbul Üniversitesinin ikinci Rektörü Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel’in devletlerin hakimiyetine göre bölünüşünü “müstakil veya hakim devletler”, “yarı müstakil ve yarı hakim devletler”, “mahmi devlet”, “müstemlekeci himaye”, “vasal ve tabi devlet”, “Mısır’ın internasyonel durumu” olarak sıraladığını söyledi.
Bilgi ve Teknoloji Çağında “Modernizim/Sömürgecilik”, “Yeni sömürgecilik”, “Soğuk Savaş”, Postmodernizm” kavramlarını ve ülkelerin durumlarını anlatan Prof. Dr. Özden, “2001 yılından sonraki dönem üçüncü milenyumdur. Artık yeni “Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Çağı” başladı. Bilginin kendisi artık bilim dalı oldu. Eskiden bilim ve teknoloji yeterliydi. Bugün Cumhuriyetimizin kuruluş dinamiğini anlatırken “Bilim ve Teknoloji Çağında Atatürk mandacılık fikrini kabul etmedi” diyoruz. Artık milli egemenliğin dinamiklerinin içerisine yapay zeka, big data, uydular, yazılımlar da girdi. Hatta “bilgi ve bilgi teknolojileri” demiyorlar artık buna iletişimi ekleyip bilişim çağı diyorlar. Yani iletişim de önemli. Bir haberle ülkenin imajını bir günde sarsabilirler. O nedenle bugün Atatürk’ün ilkelerinin yaşayabilmesi için çağı yakalamak zorundayız. O bağımsızlığı tam bağımsız olarak yaşatabilmek için dünyayı dört gözle görmemiz gerekecek. Dünya tarihini olaylar silsilesiyle anlatamayız. Geçmiştir bunlar ve artık olgusal olarak bakmak zorundayız. Ne oluyor şimdi? Atatürk ilkeleri neden önemli? Bunu vurgularken geçmiş ve günümüze bakmamız lazım.” diye konuştu.
“Mutlakıyet”, “meşrutiyet” ve “cumhuriyet” olmak üzere üç rejim çeşidi bulunduğunu belirten Prof. Dr. Özden, Atatürk’ün demokrasi, sosyalizm, teokrasi ve parti-devlet şeklindeki sistem çeşitlerinden demokrasiyi benimsediğini söyledi.
Konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Gençtürk, Prof. Dr. Neşe Özden’e plaket takdim etti.