Bunlardan birincisi idarecilerin belirlenmesinde liyakat ve ehliyetin temel kıstas olması, diğeri de yöneticilerin adaletli olarak, ayrımcılık yapmadan ve sadece devlete sadakat göstermeleridir.
Bu temel hassasiyetlerimiz devletimizin bekası, milletimizin huzuru ve çalışanın mutluluğu için elzemdir. Nitekim aksi durumların devlet ve millet için nelere mal olduğunu herkes gayet iyi bilmektedir.
Biz meseleler böylesine bir hassasiyetle yaklaşırken Isparta’da sağlık yöneticilerinin atanmasında ilk düğmenin yanlış iliklenmesi ile başlayan bir süreç çalışanları huzursuzluğa itmiş, atamalarda malum-sen’de görev alma başta olmak üzere ayrımcılık kokan, onun adamı, şuraya bağlı olanlar gibi kabul edilmeze kıstaslar esas alınmıştır.
Arada hakkıyla göreve getirilen yöneticilerde olmuştur ama çoğunluktaki fecaat meselenin acil çözüme kavuşturulması gerektiğini göstermektedir.
Biz yöneticiler tarafsız olsun derken malum-sen üst kurul delegelerinin, yönetim kurulu üyelerinin ve temsilcilerinin kurum yöneticisi yapılması bir tesadüf değil düpedüz bir art niyettir.
Bu kişilerin görevi devlete ve millete hizmet etmek değil, koltuklarını malum sen için kullanarak sarı yapılanmanın hakkını vermek, borçlarını ödemektir.
Böylesine bir düzende Isparta'da sağlık hizmetlerinin kaliteli bir halde sunulması, çalışanlar arasında huzurun sağlanarak çalışma barışının tesis edilmesi mümkün değildir. Bu yapılanmaya mutlaka neşter vurulmalıdır. Yoksa burada biriken cerahat bütün vücudu sarmakta ve Isparta’nın sağlığına yazık olacaktır.
Bizler sendikal mücadeleye her zeminde varız. Fakat devletin koltuklarının ve makamlarının millete hizmet yerine sendikacılığa alet edilmesine karşıyız. Devletin sadakat yerine bazı yerlere aidiyetleriolduğu için birilerinin göreve getirilmesini karşıyız.
Ehliyet ve liyakat esas alınsın, yöneticilerde adam gibi kendi işleri ile uğraşsın istiyoruz. Gereğinin yapılmasın içinde uyarıyoruz. Biz bu meseleleri çözüm olmaz ise Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere Ankara’da devletin her kademesine de taşıyacağız.