1689’ larda İran Acem bölgesinden (Diyar-ı Acem) Ermeni insanları Isparta’mıza ve Burdur’ a gelerek yerleşirler. Kendilerine zamanın Isparta-Burdur sancak mutasarrıf Çelik Mehmet Paşa valisi İğneci yani bugünkü Kurtuluş mahallesine bir iş hanı yaptırır.

Acem Han adı verilen iş merkezinde 33 Ermeni ailenin bir kısmı el sanatı işleriyle uğraşarak hem Isparta, Burdur ekonomisine hem kendi aş-işleri için hayata tutunmaya çalışırlar.

Aynı tarihlerde akraba Ermeni ailelerden 16 aile de Burdur’a yerleşirler. Burdur’ da su değirmeni, unculuk çalıştırmalarının yanı sıra el sanat ürünlerinden cevizli tatlı çeşitleri ile çerden çöpten barakalar içinde et pişirme ürünleri ile ( Burdur şişi) Burdur’da tutunmaya çalışırlar. 1690’ larda sebzelerden domatesi Burdur’ da yetiştirerek; çevrenin bu ürünü tanımalarına vesile olurlar.

Yine bu dönemlerde Bogasi (Boğasa) adlı bir Burdur Acemi (Ermeni’si) pamuklu, yünlü, ipekli dokuma elbiselik ev dokumacılığı kumaş üretiminin bölgede yaygınlaşmasına vesile olur.

İran Azeri bölgesinde birlikte yaşadıkları Azeri Türk ailelerinden sebze yetiştirilmesini de öğrenen İran acemleri Isparta-Burdur bölgesinde Burdurlu Yörük Türkmen Teke halkının sebzecilikte daha da ilerlemesini sağlarlar.

Sancak Isparta’sının Osmanlı halkından Gayrimüslim bayanların Kurtuluş mahallesindeki Acem Han’ da taş baskı yazma üretimleri dillere destandı.1689’ larda Isparta’ya göç eden otuz üç hane Ermeni halkı kesintisiz sanatla geçimlerini sağlarlar. Özellikle Acem bayanları bölgenin İslami dokusunu hemen anlayıp Acem Han’da taş baskı yazmacılığa yönelirler.(Gezgin Arundel Sparta Seyahati1826 İngilizce Orijinal Kitabından)  

Anadolu da yazma üretiminin kullanımının yerleşmesine vesile olan Ispartalı Gayrimüslim Acemleri bölge dışına taşarak tüm Anadolu’da yapmacılığın yayılmasına neden olurlar.

Talaslı karısı Maryan’ ın,  Karabet kızı Nikos hanımın, İlye kızı Taş Betrosi’ nin, Karabet oğlu Serkizi’ nin, Vartani kızı Sime’ nin ürettikleri yazmalar Konya’dan Afyon’ a ün salmıştı. 1720’ lerden 1917’lere kadar kadınlarımızın, kızlarımızın ihtiyaçlarını sağlamışlar. Hatta yazma üretim zincirini Tokat sancağına da taşımışlardı.

Yine Burdur’ da, Isparta’ da yaşamlarını sürdüren İran Ermenileri İran’dan getirdikleri birçok bölgesel Isparta, Burdur yemek çeşitlerinin bölgemizin coğrafi işaret yemeği olarak kalmasına neden olurlar. Örneğim Kabune yemeği gibi. İran Azerilerinin geleneksel yemeğidir. Burdur Rumlarıyla birlikte özellikle hacılar bağlarının bakımını üslenirler. Burdur Acemleri pekmezle ceviz ve bademi pekmezle buluştururlar. Burdur Rumları ticari hayvancılık yanında tahıl, bağcılıkla ilgilenip Osmanlı ekonomisine katkıları küçümsenemez.

Isparta Acemleri de ev yapım ustalığı, taş işçiliği, dülgerlik (marangozluk) ticari hayatı, taş ustalığı, mimarlık, sahtiyan deri imalatı, çizme yapımı, kalaycılık, kuyumculuk, halıcılık ve demircilik ile gül yetiştiriciliği, gül yağı, afyon sakızı ticaretine yönelirler. Müslüman Yörük-Türkmen halkı cepheye gidip savaş ve savaş ganimeti ile geçimlerini sağlarlarken Isparta-Burdur Rum ve Ermenileri sanat ve ticarete yönlenirler uzun yılar süresince…

Anadolu insanı ile çabuk kızan, çabuk dostluk kuran, ani çıkışlarıyla kalp kıran, yakıp yıkan davranışını savaşçı kimliğinden gelen bir psikolojik davranışı olduğunu söyleyebiliriz.

Kanada ‘ya 1920’lerde Isparta ve Burdur’dan göç etmiş Acem (Ermeni) ailelerin birkaç akademisyen torunlarıyla e-mailden haberleşme imkânı buldum. Onların anlatılarına Kanada da çıkardıkları akademik yayınlarından şahsıma aktarılan bilgiler topluluğundan edindiğim izlenimime göre: Isparta-Burdur Rum ve Acemlerinin bölge kültürüne olan katkılarının birkaç yüzyıl sürdürüldüğünü anlamaktayız.

Son olarak bir iki örnekle yazıma son vermek istiyorum.

Karaağaç, Yaylazâde, Yenice ve Dere, Çavuş, Temel, Turan mahallelerindeki varlıklı Müslüman ailelerin iki haftada bir ekmek (tandır) ihtiyaçlarını Ispartalı Acem tandır ekmek yapım bayan grubunun yerine getirdiği bilgisini ediniyoruz. Hatta Gayrimüslim varlıklı Ermeni ve Rum varlıklı ailelerin evlerinin ihtiyacı olan tandır ekmeğin ihtiyaçlarını giderdiklerini okumaktayız.

Tandır ekmeği yapım usta Acem bayanlar evlerinin bahçesinde bulunan Tandır ekmeği fırınlarında kilolarca ekmek üretim ailelere ulaştırdıklarıdır. Isparta halkında (1860’lı yıllarda) varlıklı Hacı Süleyman oğlu Bilallar, Hafız Ömer, Hacı Hafız, Molla, Suhteoğlu ve İmamoğlu gibi lakaplı ailelerin ekmek ihtiyaçları tandırda pişirdikleri ekmekle sağladıklarını görüyoruz.

İlye kızı Tonbul kadın, Emre Rum mahalleli. Estrati hanı, Ester kızı Osviye hanım Esber kızı Mine, Arslanoğlu kızı Mihâ hanım 1860’lı yıllarda Isparta da tandır ekmeği pişirici grubundan olan bazı bayanların adını sayabilirim.

Arslan oğlu Sava, Arslan oğlu Yordan, Arza kızı Hacı Marya kadın, Aslan Balı oğlu Filyosi hanım, Bâlı Bezirgân hanımların yapılan, pişirilen tandır ekmeklerini katır çeki arabalarıyla varlıklı Müslim, Rum, Ermeni ailelerin evlerine servis yaptıklarını Kanadalı üniversite hocası Dr. Mihran hanımın e-mailden şahsıma gönderdikleri bilgiler olduğunu söylemeliyim.

Yukarıdinek köyüne yapılacak proje için sözleşme imzalandı Yukarıdinek köyüne yapılacak proje için sözleşme imzalandı

Sanat, tarım, ticaret, ev hizmetleri yönleriyle Müslüman aileleriyle Gayrimüslim insanlar arasındaki bu yardımlaşma, ihtiyaç ilişkileri bazı medrese hocalarının eleştirilerine rağmen yüzyıllardan 1920’ lere kadar devam etmiştir.

Araştırma: 2023 Isparta Bayram AYGÜN

Editör: Özge Çelik